2 Ekim 2024 Çarşamba

Gezi davasında karar duruşması görülüyor

Gezi davasının karar duruşması 13. ACM'de görülüyor. Gerekçeli karar hakkı gibi adil yargılanmaya ilişkin bütün usuli güvencelerin mahkemece sayısız kez ihlal edildiği kaydedilen duruşmada avukatlar yargılananların işlemediği suçların kanıtlanmasını istediğini belirtti. 

Osman Kavala, Mücella Yapıcı, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater'in de aralarında bulunduğu 17 kişi hakkında görülen Gezi davasında karar duruşması İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor.

Davanın tek tutuklu sanığı olan Osman Kavala duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'yle (SEGBİS) ile katıldı. Duruşma Mine Özerden'in avukatı Tuğçe Duygu Köksal'ın savcının mütalaasına karşı son savunmasıyla devam etti. Köksal, "Beraat kararının verildiği 18 Şubat 2020'den beri bu dosyada hiçbir ilerleme yok derhal beraat kararı verilmesi gerekir" dedi. Köksal, şöyle devam etti: "Beraat kararının ardından bugün hangi deliller tartışıldı, ne değişti? Müvekkilim Osman Kavala ile telefon görüşmesi olduğu için suçlanıyor. Bir delil hukuka aykırıysa kabul etseniz ne olur? Hukuka aykırıdır, hiçbir şekilde değerlendirmeye alamazsınız. Ortada işlenmiş bir suç var mı?  Ceza kanunumuz Müvekkilimin hakkını kullanması esas hakkında mütalaada 'hükümeti kaldırmaya yönelik teşebbüse yardım' olarak nitelendirmiş. Esas hakkında mütalaada müvekkilin sağlıklı bir çevreye yaşama hakkına yönelik talebi kriminalize ediliyor."

'DENİZ GÖZLÜĞÜ BASINÇLI SU GÖZE GELMESİN DİYE KULLANILIR'
Önündeki poşetten deniz gözlüğü, gaz maskesi ve sargı bezi çıkartarak havaya kaldıran Köksal, dava dosyasındaki telefon görüşmelerinde bu nesnelerin hakkında konuşulmasının normal olduğunu vurguladı. Köksal: "Sizce neden bunlar üzerine konuşulmuş olabilir? Neden su tabancası değil? Çünkü bunlar insani ihtiyaç, suç unsuru değil. Deniz gözlüğü neden olur? Basınçlı su göze gelmesin diye" dedi. Av. Tuğçe Duygu Köksal, iddia konusu eylemlerin tamamının hak kullanımından ibaret olduğunu söyledi ve beraat talep etti.

'USULİ GÜVENCELER MAHKEMECE SAYISIZ KEZ İHLAL EDİLDİ'
Av. Köksal'ın ardından söz alan Yiğit Ali Ekmekçi'nin vekili Av. Emel Ataktürk, "Bu dava insan hakları için çalışanların ve sivil alanın yok edilmesine yöneliktir. Konusu suç olan eylemlerin yargılanması değil, hak savunucuları üzerinden tüm toplumun susturulmasını amaçlayan politik bir davadır" dedi. Yargılamanın başından beri adil yargılanma ve bağımsız mahkeme ilkelerine yönelik ihlalleri sıralayan avukat Emel Atatürk, "Mahkemenin bağımsızlığı, tarafsızlığı, silahların eşitliği, gerekçeli karar hakkı gibi adil yargılanmaya ilişkin bütün usuli güvenceler mahkemece sayısız kez ihlal edildi" diye konuştu.

DEMİR: YAPMADIKLARI EYLEMLERİ KANITLAMALARI İSTENİYOR
Avukat Hasan Fehmi Demir, "Bunlar 'bana suçumu verin' davalarıdır. Çünkü bu davalarda suç yoktur, suçluluk inşa edilir, niyet okunarak suç yöneltilir. Müvekkillerimiz olmayan suçun savunmasını yapmaya çalışıyorlar. Yapmadıkları eylemleri kanıtlamaları istiyor" dedi.