5 Ekim 2024 Cumartesi

Günay: Tezkereye 'evet' oyu verenler hazin bir sonuç yaşayacak

Haftalık basın toplantısında siyasal gündemi değerlendiren HDP Sözcüsü Günay, IŞİD'le işbirliği yapanların sonlarının IŞİD'ten farklı olmayacağının altını çizdi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay,  partisinin genel merkezinde haftalık basın toplantısı düzenledi. 1 Kasım Dünya Kobanê ile Dayanışma Günü ve 2 Kasım Dünya Rojava ile Dayanışma Günü'ne dair konuşan Günay, IŞİD'le eylem ittifakında bulunanların IŞİD'in akıbetinden kurtulamayacağını söyledi. 

Günay, "26 Ekim'de Meclis Genel Kurulu'nda Suriye'de ve Irak'ta askeri operasyonların 2 yıl daha uzatılmasını öngören tezkere, AKP-MHP çoğunluğunun oyları ve İYİ Parti'nin de desteğiyle ne yazık ki kabul edildi. Suriye-Irak Tezkeresi, AKP-MHP savaş koalisyonunun son tezkeresi olacak. Bu tezkereye 'evet' oyu verenler, kendilerini siyasi ve hukuki açıdan büyük bir sorumluluk altına sokarken, 83 milyonluk Türkiye'yi de daha büyük tehlikelerle ve travmalarla karşı karşıya bırakacak" ifadelerini kullandı. 

İktidarın baskıcı müdahaleleri altında ülkenin çoğulcu gerçekliğinin erozyona uğratıldığını ve halklar arasında düşmanlığın körüklendiğini belirten Günay, kimi muhalif partilerin bütün uyarılarına ve sergilenen oyuna dikkat çekilmesine rağmen tezkereye "evet" oyu vermesinin onlar açısından hazin bir sonuç olduğunu da dile getirdi. Günay, "Aklı ve vicdanı olan hiç kimse, Türkiye'nin bugünkü koşulları açısından bu oyuna ortak olmaz, olamazdı. Kendisini bu oyunun bir parçası haline getirenler de iktidarla aynı akıbeti yaşamaktan kurtulamayacaktır. AKP-MHP koalisyonuna müdahil olan vekiller evet oyu verirken ülke çıkarları için değil, sarayın militarist ve şovenist çıkarlarına ortak olmak için evet dediler. Kendi ikballeri uğruna ülkenin ikbalini ve geleceğini hiçe saydılar. Halkımız bütün bu olup biteni görüyor. Bu dönemde alınan tüm taktiksel ve stratejik kararların toplum nezdindeki karşılığı sandığa da yansıyacak halkımız onlara gereken cevabı verecektir" dedi.

AKP-MHP ittifakının Kürtlere düşmanca yaklaştığına dikkat çeken Günay, Türkiye'de adaletsizliğin en somut şeklinin İmralı'da 23 yıldır tecrit koşullarında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik uygulamalarda gördüklerini söyledi. Öcalan'a spor salonunda volta attı diye aile ve avukatlarıyla görüş  yasağı verilmesine tepki gösteren Günay, "Unutulmamalı ki İmralı'da uygulananlar Türkiye'nin nasıl yönetildiğinin somut bir göstergesidir. Volta atmak diye bir suç olabilir mi? Volta atarken konuşuluyor diye bir suç olabilir mi? Şu anda hapishanelerin tümü işkence alanı haline dönmüştür. Dışarı çıkması yani tahliye edilmesi gerekenler bile serbest bırakılmıyor. Türkiye'ye demokrasi getirme iddiasında olan herkes ilk önce bu uygulamalara dur diyebilmelidir" ifadelerini kullandı. 

Erdoğan'ın savaş oyunlarına destek vermeyenleri partisi HDP üzerinden hedef altığını vurgulayan Günay, şöyle devam etti: "Sayın Erdoğan bizim siyasi anlayışımızda tehdit, şantaj, savaşla ve açlıkla halkı terbiye etme yok. O sizin siyasi anlayışınız. Bizi kendinizle karıştırmayın. Bu yüzden bütün imkanlarınıza rağmen siyaseten bizimle baş edemiyorsunuz. Talimatla siyasi ilişki arıyorsanız, kendi ortaklarınızla aranızdaki ilişkiye bakacaksınız. Bizim kendi ittifaklarımız dışında kimse ile bir ortaklığımız da yok aramızda sizinki gibi düzeysiz bir ilişki de yok. Bakın biz söylemiyoruz; bu ülkede 0,1 oranında oy alan gizli ortaklarınız çıkıp 'Erdoğan bizim çizgimize geldi, Türkiye'yi biz yönetiyoruz' diyor. Bahçeli'nin bir dediğini sen iki etmiyorsun. Onların gönlünü hoş etmek için dün ak dediğine bugün kara diyorsun. Neredeyse kendini inkar edeceksin. Bütün Türkiye'ye vesayet dayatırken, koltuğunu korumak için Perinçek'in, Bahçeli'nin vesayetine girdin. Allah sizi ıslah etsin, ne diyelim. 

Bütçe görüşmeleri sürüyor, bizler daha öncede halkın bütçesini konuşmak üzere çeşitli buluşmalar gerçekleştirdik. Bizler bu plan bütçe görüşmeleri boyunca, bütçenin yüzde 100'ün bütçesi olması için, emekçilerin, kadınların, gençlerin bütçesi olması için mecliste muhalefetimizi sürdürmeye, halkın sesini mecliste duyurmaya devam edeceğiz. Dönem dönem çalışmalarımız ve faaliyetlerimiz konusunda sizleri bilgilendirmeye de devam edeceğiz."