4 Ekim 2024 Cuma

'Hasta tutsak Yusuf Özmen tahliye edilsin'

Ankara'da hasta tutsak Yusuf Özmen tahliye edilmesini isteyen Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, bir hafta iki ağır hasta tutsağın hayatını kaybettiğine dikkat çekti.  

Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, hasta tutukluların duruma dikkat çekmek için düzenledikleri eylemlerinin 380. haftasında İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi önünde açıklama yaptı. "Tedavi haktır engellenemez hasta mahpuslar serbest bırakılsın" pankartının taşındığı açıklamada konuşan İHD Ankara Şube Eşbaşkanı Sevil Turgut, Erzurum H Tipi Kapalı Hapishanesi'nde tutulan ağır hasta Yusuf Özmen'in durumunu aktardı.

Bir hafta içinde iki ağır hasta tutuklunun hapishanede yaşamını yitirdiğini hatırlatan Turgut, "14 Aralık akşamı Şakran Cezaevi'nde tutulan 56 yaşındaki Abdulrezzak Suyur hastalıkları nedeniyle yaşamını yitirdi. 15 Aralık sabahı da Diyarbakır'da defalarca kez tahliyesi için başvurusu yapılan ancak reddedilen ağır hasta mahpus Halil Güneş yaşamını yitirdi" dedi. Özmen'in ailesinin kendilerine ulaştırdığı bilgileri paylaşan Turgut, Özmen'in kanser hastası olmasına rağmen 16 Şubat 2018'de tutuklandığını belirtti. Turgut, "Mart 2017 yılında testis kanser olduğu öğrenilmiş ve ameliyat edilerek sol testisi alınmıştır. Alınan kitlenin kötü huylu olmasından dolayı Haziran 2017'de kemoterapi almaya başlamış ve bu tedavi 2017 Eylül ayına kadar devam etmiştir" şeklinde ifade etti.

'HAPİSHANEDE KALMASI HAYATİ RİSK TAŞIR'
Özmen'in, hastanenin verdiği "Hapishanede kalması hayati risk taşır" raporuna rağmen tahliye edilmediğine dikkati çeken Turgut, "Yusuf Özmen, kanser hastası olduğunu, tedavi gördüğünü ve kaçma ihtimali olmadığını söylemesine rağmen tutuklanmış ve Iğdır Cezaevi'ne konulmuş, burada 5 gün tutulduktan sonra Patnos L Tipi Cezaevi'ne sevk edildi. Burada iken sürekli olarak Erzurum'da hastaneye götürülüyordu. Patnos Devlet Hastanesi, Yusuf Özmen'e yüzde 81 engellilik raporu vermiştir. Hasta, Patnos'ta Onkoloji servisi ve doktoru olmadığından Erzurum H Tipi Kapalı Cezaevi'ne sevk edilmiştir. Erzurum'dayken de Erzurum Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından 'Cezaevinde kalması hayati risk taşır' şeklinde rapor verilmiştir" dedi.

Özmen'in beşten fazla hastaneden "hapishanede kalamaz" raporu olmasına rağmen Adli Tıp Kurumu'nun (ATK) "hapishanede kalabilir" dediğini bu nedenle tahliyenin gerçekleşmediğini söyleyen Turgut, "Özmen Iğdır, Patnos, Erzurum, Ankara ve İstanbul Cezaevlerinde hasta haliyle tutulmuştur. Hastanelerin raporlarına rağmen ATK'nin raporu dikkate alındı. 13 Eylül 2019'da tutuklu iken sağlık sorunları nedeniyle tahliye edilmiş ancak bu süre içinde kanser 4. evreye gelmiş ve akciğere metastaz yapmıştır. Tahliye edildikten sonra durumu biraz daha iyiye gitmeye başlamıştır. Ancak Temmuz 2020'de cezası onaylandığı için hasta çok ağır bir strese girmiştir. 5 Mart'ta tekrar tutuklanmış ve cezaevine konulmuştur. Tutuklandıktan sonra Erzurum Eğitim ve Araştırma Hastanesi tekrar 'Cezaevinde kalması hayati tehlike taşır' şeklinde rapor vermiş ancak ATK ikinci kez 'cezaevinde kalabilir' raporu vermiştir" diye konuştu.

'ACİL TAHLİYESİ SAĞLANMALIDIR'
Özmen'in birçok hastalığına rağmen ATK'nin "hapishanede kalabilir" şeklinde verdiği raporun yaşam hakkı ihlali olduğunu aktaran Turgut, "Yusuf Özmen'in akciğerindeki metastaz ilerlemektedir, ayrıca kalp hastasıdır ve Beloc adlı ilaç kullanmaktadır. Bir anda kalp ritmi 180-200'lere kadar çıkıyor, anjiyo olması gerekiyor. Ancak kardiyoloji doktoru tarafından; 'cezaevi şartlarında ameliyat olursa ve kalp ritim bozukluğu devam ederse kalbine pil takılacağı' ifade edilmiştir. Bu kadar çok rapora ve ağır hastalığa rağmen tahliye talepleri kabul edilmemektedir. Ayrıca Covid-19 nedeniyle de yaşamı risk altındadır. Yusuf Özmen için Adli Tıp Kurumu tarafından ısrarlı bir şekilde verilen 'cezaevinde kalabilir' raporu yaşam hakkı ihlalidir. Hastanelerin defalarca vermiş olduğu raporlar dikkate alınarak sağlıklı koşullarda tedavisinin yapılabilmesi için acil olarak tahliyesi sağlanmalıdır" ifadelerini kullandı.