29 Eylül 2024 Pazar

HDP cemevleri düzenlemesine muhalefet şerhi düştü

HDP, Alevi halkının taleplerini görmezden gelen düzenlemelerin darbe niteliğinde olduğunu vurguladı. Yasa düzenlemesine muhalefet şerhi düştü.

Halkların Demokratik Partisi (HDP), Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülen ve cemevlerine ilişkin düzenlemeleri de içeren Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne muhalefet şerhi düştü. Alevi inancına yönelik saldırılara yer verilen muhalefet şerhinde, "Alevi inancı ve Alevi inancına mensup topluluklar yaşadığımız coğrafyada yüzlerce yıldır kendi hakikatiyle inanç ve ibadetlerini sürdürerek günümüze kadar varlığını koruyup gelmişlerdir. Alevilerin, bulunduğumuz coğrafyada kurulan devletlerle aralıklarla iyi günleri olduysa da genel olarak Alevi toplumu ile devletler arasında daha çok sorun yaşanmıştır. Bu sorun bir bütün olarak da Alevi hakikatinin kabul edilmeyişi, inanç ve ibadet değerlerinin yasaklanması, asimilasyon ve katliamlar şeklinde günümüze kadar devam etmiştir" denildi.

OSMANLI'DAN BUGÜN SÜREN DEVLET POLİTİKASI
AKP-MHP'nin Osmanlı devletiyle başlayan devlet politikalarını sürdürdüğü belirtilen şerhte, "Osmanlı padişahlarının da 'katli vacip' gördüğü Alevileri, Mustafa Kemal, İsmet İnönü, Celal Bayar, Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Turgut Özal, Bülent Ecevit, Tansu Çiller ve diğerleri de görmedi, tanımadı, tanıtmadı. Kronolojiden de anlaşıldığı gibi bir devlet politikası devam ettiriliyor" denilerek, Erdoğan ve Bahçeli'nin bu politikayı sürdürdüğü vurgulandı.

'ALEVİLER KATLEDİLDİ'
Alevi halkının Osmanlı'dan bugüne eşit yurttaş olarak görülmediği, tek millet, tek dil, tek din politikasının esas alındığı kaydedilen muhalefet şerhinde, "Türkiye Cumhuriyeti, bu tekçi paradigmaya uymayan Alevi ve Bektaşileri egemen inanç içerisine hapsetmiş, gayrı resmi olarak yasaklamıştır. Devrim Kanunları olarak addedilen kanunlar Alevilerin haklarını görmezden gelmiş, 1925 çıkarılan Tekke ve Zaviyeler Kanunu ile ülkedeki tüm tarikatlar kapatılmış, Alevilik de resmen yasa dışı ilan edilmiştir. 3 Mart 1924 tarihinde Diyanet İşleri Başkanlığı kurulup, tek inanç esaslı bir kurumsallaşmaya gidilmiştir. Diyanet toplumu din üzerinden kontrol etmek, dini devletin bakış açısına göre dizayn etmek ve kontrol altına almak için kurulmuştur" ifadelerine yer verildi.

Alevi halkına yönelik katliamlara değinilen şerhte, Alevi köylerine cami yapılarak asimilasyon politika işlendiği vurgulandı.

ALEVİLERE KAYYUM ATANMAK İSTENİYOR
İktidarın Alevi siyasetinin İçişleri Bakan danışmanı tarafından oluşturulan bir heyetin cemevlerini dolaşarak 'bir ihtiyacınız, eksiğiniz var mı?' sorusunun yöneltilmesinden ibaret olduğu kaydedilen şerhte, "Alevilik bir inanç olarak hala kabul edilmemektedir. Cemevleri ibadethane değil, kültür merkezi olarak görülmektedir. Bugüne kadar yaşanan katliam ve ötekileştirme siyasetine rağmen yani onca yaşanmış acı ve gözyaşına rağmen Alevilik üzerinde oyunlar oynanmak istenmektedir. Aleviliği anayasal güvence altına almayanlar, başkanlık ya da müdürlük makamları altında Alevilere kayyum atamak istemektedir" denildi.

AKP'nin cemevlerinin elektrik ve su masraflarını karşılamayı, bir iki inanç önderine maaş bağlamayı açılım saydığı, Aleviliği kültür-sanat kurumu olarak yeni bir tanımlamaya dahil etme uğraşında olduğu belirtilen şerhte, Alevi inancı ve kurumlarının Kültür ve Turizm Bakanlığı üzerinden Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi ismiyle saraya bağlanmak istendiği vurgulandı.

Alevileri temsil eden ve tüm Cemevlerinin bağlı olduğu üst kurumların torba yasayı, 'darbe ve kayyum atama' kanunu olarak yorumladığı vurgulanan HDP’nin şerhinde şu ifadelere yer verildi: "Alevi kurumlarının ve HDP olarak bizim de itirazımız bu yasanın Cemevine gitmeyi bir turizm faaliyeti olarak görüp, cem ibadetini de folklorik bir kültürel faaliyet olarak görmesidir. Bu yasayla düzenlenen hususlar maalesef ki Alevi kurumlarınca değil, AKP Genel Başkanının ve Komisyon görüşmelerinde de teyit edilen Başkanlıkça yürütülecektir. Bu çalışmalar Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde kurulacak olan 'Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı' tarafından yürütülecektir."

Yasa düzenlemesiyle cemevlerine devletin el koyacağına dikkat çekilen HDP'nin muhalefet şerhinde, "Oluşturulacak başkanlığın üyelerini Alevi toplumu seçmeyecek Cumhurbaşkanı tarafından atanacaktır. Alevilerle ilgili bir Başkanlığı kimin yöneteceğine Aleviler karar veremeyecektir tıpkı Diyanet İşleri Başkanlığı gibi bu kurumla Alevilikte zapturapt altına alınmış olacaktır" denildi.

Alevilikte kadınların posta oturup 'Ana' sıfatıyla inanç ve ibadet erkanlarını yürütebildiği belirtilerek, yasanın tamamında Alevi özgün inancında yer alan 'kadın' hakikatinin de yok sayılmak istendiği vurgulandı.