4 Ekim 2024 Cuma

HDP'li Dede: İnsan hakları ihlallerine karşı mücadelemiz sürecek

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü vesilesiyle basın toplantısı düzenledi. Garibe Gezer'in katledilmesine tepki gösteren Dede, insan hakları ihlallerinin arttığına işaret etti.
 

HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede, 10 Aralık İnsan Hakları haftasıyla ilgili, partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.

Kandıra Hapishanesi'nde intihar ettiği iddia edilen Garibe Gezer'in ölümüne ilişkin konuşan Dede, Gezer'in hapishanede yaşadığı işkence ve tecavüz saldırısını hatırlattı. Gezer'e yönelik saldırının sorumlusu gardiyanlar hakkında işlem yapılmadığı bilgisini paylaşan Dede, "Garibe Gezer hücre cezasına çarptırıldı ve dün de hücrede hayatını kaybettiği açıklandı. Garibe Gezer'in yaşadıkları Türkiye'de yaşanan hak ihlallerini özeti niteliğindedir" diye konuştu.

AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin iktidar bakımından hiçbir anlam ifade etmediğini sık sık dile getirdiğini hatırlatan Dede, anayasa, uluslararası sözleşmeler ve yasaların hiçe sayıldığını, hukuk tanımaz tutumun yıllardır devam ettiğini söyledi. Dünya Adalet Projesi tarafından açıklanan Hukukun Üstünlüğü Endeksinde (Rule of Law Index) Türkiye'nin 2021 yılında 139 ülke arasında 117'nci sırada yer aldığının duyurulduğunu anımsatan Dede, aynı araştırmada, hükümetin hesap verebilirliği açısından 128 ülke arasında Türkiye 97'inci, yasal ve yönetsel düzenlemelerin adil ve etkili biçimde uygulanması açısından 110'uncu, iktidarın sınırlanması açısından ise 124'üncü sırada olduğunu söyledi.

'HAK İHLALLERİ VE SALDIRILARA KARŞI MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ'
Sadece HDP ve HDP'lilere yapılan haksızlıklara değil tüm insanlara karşı yapılan haksızlıklara karşı mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceklerini vurgulayan Dede, yaşanan hak ihlallerine değindi.

İktidarın ayrıştırıcı, ötekileştirici, cinsiyetçi dil ve başta Kürt halkının talepleri olmak üzere tüm toplumsal talepleri şiddet yoluyla bastırma konsepti önceki yıllarda olduğu gibi 2021 yılında da devam ettiğini belirten Dede, bu yaklaşımın çok sayıda kişinin hayatını kaybetmesine neden olduğunu söyledi.

IRKÇI-FAŞİST SALDIRI VE KATLİAMLAR
Kürt illerinde SİHA, TOMA ve işkenceyle yaşanan katliamları hatırlatan Dede, İstanbul Kadıköy'de Çetin Kaya'nın polis tarafından katledilmesine ve batı kentlerinde Kürtlere yönelik ırkçı saldırılara değindi. 2021 yılında ırkçı ve faşist saldırılarla Dedeoğulları ailesi ve Deniz Poyraz'ın katledildiğini anımsatan Dede, "Bu katliamların ve benzer mahiyette sayısız katliamın Cumhur İttifakının yürüttüğü ırkçı, militarist politikalardan ve cezasızlık politikasından bağımsız olduğunu kabul etmek mümkün müdür" diye sordu.

İŞKENCE, POLİS ŞİDDETİ
Gözaltında, evde, sokakta yaşanan polis şiddeti ve işkence saldırılarına de değinen Dede, bu saldırıların ardından saldırıya uğrayanlara soruşturma açıldığını kaydetti.

'11 AYDA 310 KADIN KATLEDİLDİ'
Dede konuşmasında kadın katliamlarına değindi, İstanbul Sözleşmesi'nin iptal edildiğini hatırlatarak, 2021 yılının 11 ayında 310 kadının katledildiğini belirtti. Kadın katilleri, kadınlara şiddet uygulayan ve çocuklara istismar saldırısında bulunan erkeklere "iyi hal" indirimleri uygulandığını söyledi.

Kürt dili ve Kürtlere yönelik tahammülsüzlük ve saldırıların sürdüğüne de değinen Dede, düşünce ve ifade özgürlüğü önündeki yasakların devam ettiğini söyledi, Kürt illerinde "Burası Kürdistan" diyen esnafların gözaltına alındını kaydetti.

AKP iktidarının mültecilere yönelik ırkçı saldırıları kışkırttığını kaydeden Dede, 2021 yılında devam eden saldırılardan birinin de basına yönelik olduğunu söyledi. Dede, 2021 yılında basın organlarına sansür ve erişim engeli uygulamalarının devam ettiğini, basın emekçilerinin işkenceyle gözaltına alındığını, tutuklandığını, cezalar aldığını hatırlattı.

KOBANÊ DAVASI VE HDP KAPATMA DAVASI
Kobanê davası ve partileri hakkında açılan kapatma davasını hatırlatan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede, "AKP iktidarı 2021 yılında 'çöktürme planı'nın yeni aşamalarını devreye koymayı da ihmal etmedi. 2020 yılının Ekim ayında dönemin MYK üyelerinin tutuklanmasıyla yeni bir evreye dönüşen Kobanî soruşturması 2021'in ilk günlerinde davaya dönüştü. 3530 sayfa iddianame ve 370 klasör ekle başlayan davada, dosyadaki gizlilik kararının kalkmasıyla kumpasın belgelerine ulaşıldı. Ankara TEM Şube Müdürlüğü antetli ve kim tarafından yazıldığı belli olmayan belge, soruşturmanın, iddianamenin ve bir bütünen dava dosyasının özeti niteliğindeydi. Söz konusu belgede özetle savcıya kumpası nasıl kuracağının talimatı verilmekteydi. Yargılama bir başkan ve bir üye değişikliği ile 8 ayı geride bıraktı. AİHM kararını tanımadığı gibi adil yargılanma hakkından da bihaber olan mahkeme heyeti, avukatların ve yargılanan arkadaşlarımızın adil yargılanma koşulları oluşmadan katılmayacaklarını bildirdiği ve katılmadığı duruşmaları salona doldurduğu jandarma ve polislerle aç/kapa yaparak devam ettiriyor" diye konuştu.

HDP kapatma davasının da 2021 yılında yargının siyasallaşmasının geldiği noktayı gösteren önemli bir gelişme olduğunu kaydeden Dede, Erdoğan ve Bahçeli'nin partilerinin kapatılmasına ilişkin açıklamalarını hatırlattı.

'ÇETELER SALINIRKEN MUHALİF SİYASETÇİLER CEZAEVLERİNE DOLDURULDU'
Hapishanelerde artan insan hakları ihlalleri, işkenceler ve hak gasplarına da değinen Dede şöyle konuştu: "7242 sayılı yasada yaptığı değişiklikler ve Cumhurbaşkanlığı tarafından yayınlanan yönetmelikteki düzenlemelerle cezaevlerini özellikle siyasi tutsaklar açısından işkence ve kötü muamelenin kesintisiz sürdürüldüğü mekanlar haline getirdi. Çete liderlerinin yüzü suyu hürmetine topluma karşı suç işleyenler ödüllendirilerek salıverilirken, siyasi tutsaklar ve muhalifler cezaevlerinde tutulmaya devam edildi. Siyasi tutsaklar en temel hakları olan sosyal, sportif etkinlikleri ile havalandırma imkanı, sağlığa erişim hakkı, aile ve avukat görüş hakkı gibi temel haklarından yararlanamaz hale geldi. Ailelerinden yüzlerce kilometre uzaktaki cezaevlerine sürgün edilen siyasi tutsaklar daha cezaevi girişinde çıplak arama dayatması ve işkenceyle karşılanıp keyfi disiplin cezaları verilerek kısıtlı sosyal imkanlardan ve iletişim imkanlarından mahrum bırakılmış, hücre cezası rutin haline getirilmiş ve bu disiplin cezaları bahane edilerek tutsakların infazları yakılmış, denetimli serbestlik kurumundan yararlanmaları engellenerek ceza içinde ceza uygulaması devam ettirilmiştir. Yaşadıkları hak ihlallerine ilişkin dilekçeleri kayda alınmayan tutsaklara ayrıca bu dilekçeleri yazmış olmaları sebebiyle disiplin cezaları verilmiştir. Muhalif yayınlara erişebilme ve radyo kullanma olanakları ellerinden alınan tutsaklara Kürtçe kitaplar verilmedi, ailesiyle anadilinde konuşan mahpusların telefonları kesildi. Batman Cezaevinde tutuklu oğlunun görüşüne giden ve başka bir tutukluya Kürtçe selam veren Fatime Demir'e 6 aylık görüş yasağı verildi."

Dede, hasta tutsakların ölüme terk edildiğini de belirterek, hastanelerle Adli Tıp Kurumu'nun hasta tutsaklar için verdiği raporlar arasındaki çelişkiye dikkat çekti.

Dede konuşmasında, tecrit ve savaş politikalarına da değindi.