28 Mayıs 2025 Çarşamba

HKP (Maoist) şehit düşen maoistler için açıklama yaptı 

Şehit düşen Basavaraju ve 27 maoist için açıklama yapan HKP (Maoist), savaşçıların şehit düştüğü bölgede polise teslim olup hainleşenlerin verdiği bilgiler sonucu bu operasyonların yapıldığı aktarıldı. HKP (Maoist) Genel Sekreteri Basavaraju'nun güvenli bir yere gitmeyi reddettiği, son ana dek savaştığı aktarılan açıklamada, dünya halklarına şehitlerin yarım bıraktığı idealleri tamamlamak için savaşma, onları her yerde anma çağrısı yapıldı. 

Hindistan Komünist Partisi (Maoist) 21 Mayıs tarihinde ölümsüzleşen Basavaraju ve 27 maoist ilgili açıklama yaptı. HKP (Maoist) Dandakaranya Özel Bölge Komitesi, Genel Sekreter Basavaraju'nun katledilmesinin hainlerin verdiği bilgilere dayanarak gerçekleştirildiğini duyurdu. Basavaraju'nun da aralarında olduğu 35 maoistin 60 saat boyunca savaştığı belirtilen açıklamada çatışmaya dair bilgilere de yer verildi. Şehit sayısının 28 olduğu açıklanarak halk savaşçılarından birinin cansız bedeninin yoldaşları tarafından bulunduğu kaydedilirken, şehitler anısına dünya çapında anma etkinlikleri düzenlenmesi çağrısı yapıldı.

'YOLDAŞLARIMIZA ALÇAKGÖNÜLLÜLÜKLE SAYGILARIMIZI SUNUYORUZ'
HKP (Maoist) Dandakaranya Özel Bölge Komitesi, "HKP (Maoist) Genel Sekreteri Yoldaş Nambala Keshav Rao namıdiğer Basavaraju ölümsüzdür. Gundekot'un ölümsüz şehitlerine devrimci selamlar" denilen açıklamada Bsavaraju anıldı ve eklendi: "Dandakaranya Özel Bölge Komitesi, bu devrimci kahramanın anısı önünde saygıyla eğilerek selam durur. Merkez Komite'ye bağlı ve Eyalet Komitesi düzeyinde görev yapan Yoldaş Nageshwar Rao (Madhu, Jung Naveen), yine MK düzeyinde çalışan yoldaşlar Sangeetha, Bhumika, Vivek; CPYPC Sekreteri Yoldaş Chandan (Mahesh), CPYPC üyesi Guddu ile birlikte Rame, Lalsu, Surya, Mase, Kamala, Nagesh, Rago, Rajesh, Ravi, Sunil, Sarita, Reshma, Raju, Jamuna, Geeta, Hungi, Sanki, Badru, Nilesh ve Sanju bu katliamda şehit düştüler. Dandakaranya Özel Bölge Komitesi olarak tüm yoldaşlarımıza alçakgönüllülükle saygılarımızı sunuyor ve yoldaşların mirasını yerine getirme sözü veriyoruz. Şehitlerin ailelerine ve arkadaşlarına derin başsağlığı ve üzüntülerimizi iletiyoruz" denildi. 

'BAZI KİŞİLER ZAYIFLADI VE POLİSE TESLİM OLARAK HAİNLEŞTİ'
Dünya halklarına şehitlerin yarım kalmış ideallerini yerine getirmek için kararlı bir şekilde mücadele çağrısı yapılan açıklamada, katliamla ilgili şu ayrıntılar yer aldı: "Polis istihbarat memurları, partimiz Genel Sekreteri Yoldaş BR Dada'nın Mad ormanlarında olduğunu zaten biliyordu. Bu 6 ayda Mad bölgesindeki farklı birliklerden bazı kişiler zayıfladı ve polise teslim olarak hainleşti. Düşman bu kişilerden sürekli bilgi aldı. Ocak ve mart aylarında bu istihbaratlara dayanarak Yoldaş BR Dada'yı hedef alan iki büyük saldırı oldu. Ancak başarılı olamadılar. Bu operasyondan sonra son bir buçuk ayda, o birliğin 6 üyesi daha düşmana teslim oldu. BR Dada'nın güvenliğinde önemli rol oynayan CPYPC üyesi de bu hainlerin içindeydi. Aynı zamanda Mad hareketine öncülük eden Birleşik Komutanlık üyelerinden biri de bu süreçte hain oldu. Bu durum düşmanın işini kolaylaştırdı. 'Ricky' kod adlı kişi de dahil olmak üzere bu hainler keşif ve operasyonlara da doğrudan katıldılar. Onlar yüzünden bu kadar büyük kayıplarla karşı karşıya kaldık. Halkı ormanlarından, topraklarından ve kaynaklarından mahrum bırakıp bunları şirketlere teslim etmeyi amaçlayan Kagaar Operasyonunun bu başarısı tamamen bu hainler sayesinde mümkün oldu.

'YOLDAŞ BR DADA SAĞ OLARAK ELE GEÇİRİLDİ VE KATLEDİLDİ'
"17 Mayıs'tan itibaren DRG güçlerini Orcha bölgesinden Narayanpur ve Kondagaon bölgelerine konuşlandırmaya başladılar. 18 Mayıs'ta Dantewada, Bijapur ve Bastar'dan gelen DRG askerleri bölgeye girdi. 19 Mayıs sabah 09.00'da birliklerimize yaklaştılar. Operasyondan bir gün önce yani 17 Mayıs'ta birlikten bir PPC üyesi eşiyle birlikte kaçtı. Bu kişilerin nereye gittikleri hala araştırılıyor. Onlar kaçtıktan sonra kampı oradan taşıdık. 19 Mayıs sabahı, polisin yakındaki bir köye ulaştığı bilgisini aldıktan sonra birliğimiz hareket etmeye başladı. Yolda sabah saat 10.00'da polisle ilk çatışma gerçekleşti. Bundan sonra, gün boyunca beş kez daha çatışma oldu. Bu çatışmalarda kayıp yaşanmadı. 20 Mayıs'ta gün boyunca kuşatma alanından çıkmaya çalışıldı ancak başarılı olunamadı. 20 bin polis gece boyunca bölgeyi kuşattı. Son saldırı 21 Mayıs sabahında gerçekleştirildi. Bir tarafta, son derece modern silahlarla donatılmış binlerce düşman gücü vardı. Bu insanların yiyecek ve içecek ihtiyaçları helikopterlerle karşılanıyordu. Diğer tarafta ise ülkenin sosyoekonomik sorunlara karşı savaşan 35 kişilik bir devrimci grup vardı. Bu insanlar 60 saattir hiçbir şey yiyip içmemiş, aç kalmışlardı. Bu iki taraf arasında savaş başladı. Yoldaşlarımız, BR Dada'yı kendi aralarında güvenli bir yerde tutarak direniş gösterdiler. İlk çatışmada DRG'den Kotlu Ram öldürüldü. Bundan sonra bir süre öne çıkmaya cesaret edemediler. Sonra tekrar ateş etmeye başladılar. İlk olarak Komutan Chandan direnişe aktif olarak önderlik ederken şehit düştü. Buna rağmen herkes sonuna kadar cesurca direndi, birçok asker yaraladı. Bir grup ilerleyerek kuşatmayı yardı. Ancak yoğun bombardıman nedeniyle geride kalanlar o kuşatmadan çıkamadı. Kuşatmayı yaran grup ana birlikten ayrıldı. Tüm yoldaşlar önderliği koruma görevini büyük bir özveriyle yerine getirerek BR Dada'ya son ana kadar en ufak bir zarar gelmesine izin vermedi. Tüm yoldaşlar şehit olduktan sonra Yoldaş BR Dada sağ olarak ele geçirildi ve katledildi. O birlikte 35 yoldaşımız vardı, yoldaşlarımızdan 28'i şehit oldu, 7'si çatışmadan sağ kurtuldu. Şehitlerin isim listesi ayrıdır. Yoldaş Nilesh'in cansız bedenini PLGA tarafından bulunmuştur. Kibirli bir şekilde geri dönen düşman, Indravati Nehri kıyısında bir önceden yerleştirilmiş patlayıcı ile düzenlenen eylemde bir askerlerini daha, Ramesh Hemla'yı kaybetti. Ramesh Hemla, birkaç yıl önce aynı bölgede bir LOS (Local Organizational Squad) komutanı olarak görev yapmıştı.

'TEK TARAFLI ATEŞKES İLAN ETMİŞTİK'
"Burada dikkat edilmesi gereken en önemli konu şudur: Bu alt bölge içinde biz tek taraflı olarak ateşkes ilan etmiştik. Bu karar, Yoldaş BR Dada'nın önerisiyle barış görüşmeleri için uygun bir atmosfer yaratmak amacıyla alınmıştı. Bu nedenle devletin silahlı kuvvetlerine yönelik herhangi bir saldırı gerçekleştirmemeye karar vermiştik. Bu 40 günlük sürede tek bir eylem bile yapılmamıştı. Tam da bu dönemde, merkezi ve eyalet hükümeti bir komplo çerçevesinde iş birliği yaparak bu kadar büyük çaplı bir saldırıyı hayata geçirdi. Bu konuda hiçbir medya mensubunun soru sormaması gerçekten kaygı verici bir durumdur.

'ZORLU KOŞULLARDA BİLE ÖNDERLİK ETMEYE KARAR VERDİ'
"Herkesin partinin önderliğinin güvenliği konusunda partinin ne yaptığına dair sorular sorması doğaldır. Bu soruya tek bir cümleyle cevap vermek gerekirse, evet başarısız olduk. Bu birliğin sayısı ocak ayına kadar 60'ın üzerindeydi. Sayı, olumsuz koşullarda kolay hareket edebilmek için azaltıldı. Bu süreçte o birliğin bazı kıdemli üyeleri teslim oldu. Olay olduğunda sayı 35'e ulaşmıştı. Nisan ve mayıs aylarında büyük bir saldırı olacağını önceden tahmin etmiştik. Ancak Yoldaş Basavaraju güvenli bir yere gitmeye yanaşmadı. Güvenliği hakkında kendisine sorduğumuzda cevabı şuydu: 'Benim için endişelenmeyin, en fazla iki-üç yıl daha bu sorumluluğu yerine getirebilirim. Genç önderliğin güvenliğine dikkat edin. Şehadetler mücadeleyi zayıflatmaz, şehadetler boşa gitmez. Tarihte böyle bir şey olmamıştır. Şehadetler devrimci harekete güç vermiştir. Hala inanıyorum ki bu şehadetlerin ilhamıyla devrimci hareket çok daha güçlü bir şekilde yeniden doğacaktır. Bu faşist hükümetin kötü niyetli planı başarılı olamayacaktır. Nihai zafer halkın olacaktır.' Yoldaşlarımız birçoğu BR Dada'yı ikna etmeye çalışsa da o dinlemedi. Kadrolarla kalmaya ve zorlu koşullarda bile önderlik etmeye karar verdi.

'DEVRİMCİ FİKİRLERİ ORTADAN KALDIRMALARI MÜMKÜN DEĞİLDİR'
"Hareketimiz ve önderliğimiz hakkında yalan propaganda yayan politikacılar, polis memurları ve medya bunu kabul etmelidir. Önderliğin sorumluluklarını terk ettiğine dair yalan propaganda yayan herkes utanmalıdır. Gerçek devrimciler asla korkmazlar. Biz ülkenin geleceği konusunda derin endişe duyuyoruz. Hükümet ve gerici güçler bu durumu bir zafer olarak kutluyor. Bu büyük bir başarı olarak tanımlanıyor. Bu, onlar için büyük bir başarıdır. Bu, kurumsal bir Hindu ulusu yaratma planlarını uygulamaya koyma yönünde bir adımdır. RSS ve BJP'nin 'Yeni Hindistan ve Gelişmiş Hindistan' adına ülkeyi açık bir Hindu devletine dönüştürme planına katılmayan milyonlarca insan bu kayıptan endişe duyuyor. Bu, Hindistan devrimci hareketi için büyük bir kayıptır. 21 Mayıs, tarihe kara bir gün olarak geçecektir. Devrimci hareketler, güçlü bir düşmanla karşı karşıya kaldıklarında benzer kayıplarla karşılaşabilirler. Bu hareket Yoldaş Basavaraju'ın güçlü ideolojisi ve uzun süreli katkısıyla inşa edilmiştir. Onun önderliğinde güçlü kadrolar yetişmiştir. Deneyimli yoldaşlardan oluşan bir Merkez Komitesi mevcuttur. İşte bu temellere dayanarak bu olumsuz durumdan devrimci hareket yeniden ayağa kalkacaktır. Hükümet sadece bununla kalmayıp aynı zamanda emperyalistlerden de yardım alarak tüm gücünü kullanıyor. Ordu ülkede ulusal ve uluslararası yasa ve yönetmeliklere aykırı olarak kullanılıyor. Ağır toplar ve tanklar kullanıyorlar. Silahlı devrimcileri fiziksel olarak ortadan kaldırmada bir nebze başarılı olabilirler; ancak devrimci fikirleri ortadan kaldırmaları mümkün değildir.

HALKLARA ÇAĞRI
"Ülke halkına çağrımızdır:
Kagaar adı verilen bu katliamın arkasındaki hükümetin gerçek amacını anlayın. Ülkemizi, kaynaklarımızı ve çevremizi korumak için hayatlarını feda eden gerçek vatanseverlerin düşüncelerinin ve siyasetinin yanında yer alın. O şehitleri saygıyla anın ve ülkeyi, kaynaklarını satanlara karşı örgütlenin.

Bu hükümete sorun:
Pakistan ordusunun subaylarıyla ve teröristleriyle birlikte olunduğuna dair deliller sunduğunu iddia eden yine Hindistan hükümeti değil mi?

Eğer bunu doğru kabul ediyorsak…
Sadece bir Pakistanlı Genelkurmay Başkan Yardımcısının sözüyle hemen ateşkes nasıl sağlandı?
Peki bizim ülkemizdeki demokratik halk, devrimci halk barış görüşmeleriyle sorunları çözmek için ateşkes çağrısı yapınca hükümet neden kulak asmıyor?
Aksine, yüzlerce yerli halkı ve devrimciyi katletme planını uygulamaya koyuyor.
Bu neden oluyor?
Pakistan'la ateşkes konusunda Modi'nin ağzını kapatan güç neydi?
Sonra hangi başarı için ülkede 'tiranga yatra' (üç renkli bayrak yürüyüşü) düzenleniyor?
Halkı kandırmak için değil mi?
Bizim bunu söylememiz Pakistan'la savaş istediğimiz anlamına gelmez.
Ama halk, iktidardaki kişilerin büyük şirketler ve emperyalistlerle olan gizli iş birliğini anlamalıdır. Egemenler kendi ihtiyaçları için her zaman yapay ortamlar oluşturur."

Açıklamada son olarak merkez komitenin devrimci harekette şehit düşen savaşçıların mücadele hayatları hakkında broşür yayınlayacağı belirtildi.