2 Ekim 2024 Çarşamba

'İktidar basmakalıp törenlerle çocukların gerçek sorunlarını örtbas ediyor'

HDP Çocuk Komisyonu 23 Nisan vesilesiyle çocukların sorunlarını meclis gündemine taşıyarak, iktidarın çocuklara dönük disiplin ve nesneleştirmeye dönük politikalarına son vermesi, çocukların toplumsal bir özne olarak görülmesi çağrısı yaptı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Çocuk Komisyonu, 23 Nisan vesilesiyle Meclis'te basın toplantısı düzenledi. Komisyon adına konuşan Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz, ülkedeki bütün çocukların ayrımcılığa, şiddete ve istismara uğramadan, çalışmak zorunda bırakılmadan, madde bağımlılığı başta olmak üzere bağımlılığa düşürülmeden, yoksulluğa ve yoksunluğa mahkum edilmeden; yalnızca bir gelecek projesi değil toplumsal birer özne olarak kabul gördüğü, katılım hakkının önündeki engellerin kaldırıldığı, kendi anadilinde eğitim gördüğü, eşit, barışçıl ve özgür bir ortamda yaşamaları için çalıştıklarını söyledi.

'ÇOCUKLAR 23 NİSAN TÖRENLERİNDE KARİKATÜRİZE EDİLİYOR'
23 Nisan sebebiyle iktidar ve devlet erkanının her sene basmakalıp törenlerle çocukların yönetici koltuklarına oturduklarına işaret eden Kaçmaz, "Bu sahnede çocuklar birkaç dakikalığına o koltuklara oturtulup konuşturuluyor, yetişkinler soru soruyor, çocukların konuşmaları ve cevapları mizahi bir sahneye dönüştürülüyor. Böylece her sene çocuklar bu törenlerin nesnesi haline getiriliyor. Ancak bu ülkede yaşayan 23 milyona yakın çocuğun asıl sorunları ne bu sahnelerde ne de bu törenlere ev sahipliği yapan mecliste gündeme geliyor. Bununla beraber çocukların katılım hakkı, toplumsal birer özne olmaları bu mizansenle karikatürize edilerek iradeleri yok sayılıyor" ifadelerini kullandı.

Kaçmaz, çocuklara yönelik şiddet ve istismar vakalarına, çocuk işçi sömürüsüne, çocukların derin yoksulluğa mahkum edilmesine, anadilde eğitim hakkına dönük gasplara, hapishanelerde anneleriyle kalan yüzlerce çocuğa, zorunlu din derslerine, yoksul, mülteci, engelli çocuklara dönük hak gasplarına ve çocuk yaşta evliliklere dikkat çekerek, "Sorunlar saymakla bitmez ve ne yazık ki devlet ve bağlı kurumlar bu sorunların bizatihi kaynağı olduğu için bu sorun alanlarına ilişkin veriler ya yok ya da gizlenmektedir. Hal böyleyken, TBMM yılda bir çocukları meclise toplayarak çocukları yetişkinlerin koltuklarına oturtarak onların gerçek sorunlarını görünmez kılmaktadır" dedi.

'ÇOCUKLARA DÖNÜK SUÇLARIN ÜSTÜ KAPATILIYOR'
İktidarın çocuklara dönük suçları örtmeyi amaçlayan politikalarıyla mecliste de çocukların sorunlarını görünmez kıldığını ifade eden Kaçmaz, "Çocuklar bu parlamentoda yalnızca istismar gibi, çocuk ölümleri gibi vakalarla gündeme gelebiliyor. Bu süreçlerde de Rabia Naz ve Ensar Vakfı vakalarında olduğu gibi süreçlerin üstü hızlıca kapatılarak yapısal çözümler geliştirilmiyor" şeklinde konuştu.

Çocukların sorunlarının çözülmesi için bir ilk adım olarak meclis bünyesinde bir Çocuk İhtisas Komisyonu kurulması ihtiyacını dile getiren Kaçmaz, bu komisyonun uluslararası sözleşmelerle de güvence altına alınmış ancak devlet aklı tarafından örselenmiş çocuk haklarının takipçisi ve koruyucu olması gerektiğini vurguladı. Türk, Sünni devlet aklının çocuklara yüz yıldır ciddi bir ayrımcılık ve şiddet olarak döndüğüne işaret eden Kaymaz, tekçi rejimden en olumsuz etkilenen kesimlerden birinin de çocuklar olduğunun altını çizdi.

'MİLYONLARCA ÇOCUK ASİMİLASYONA UĞRADI'
"'Makbul yurttaş' olma zorunluluğuna dayanan devletin gelecek tahayyülünde çocuklar terbiye ve disiplinin nesneleri olarak konumlandırıldı. Bunlarla beraber Sünni Müslüman ve Türk olmayan milyonlarca çocuk asimilasyon şiddetine maruz kaldı. Bu çocuklar devletin asimilasyon ve Türkleştirme derslerinin nesnesi haline geldi. Bugün, Yatılı Bölge Okullarındaki asimilasyon politikalarından, yatağında uyurken panzerle öldürülme ve kendi yaşam ve oyun alanın savaş politikaları sebebiyle mühimmat deposu haline getirilmesi ve bu sebeple mühimmat patlaması sonucu hayatını kaybetmeye kadar çocuklara şiddet ve ölüm getiren bu rejim Türk Sünni devlet aklının bir tezahürü olarak 100 yıldır adım adım pekiştirildi" ifadelerini kullanan Kaçmaz, 2008-2022 yıllarında Kürdistan'da zırhlı araç çarpması 24 çocuğun katledildiğini, en az 22 çocuğun ise yaralandığını aktardı.

'ÇOCUK DÜŞMANLIĞI HER GÜN YENİDEN ÜRETİLMEKTE'
Kaçmaz, sözlerine şöyle devam etti: "Zırhlı araç ve devlet şiddetiyle hayatını kaybeden Efe Tektekin, Muhammet ve Furkan Yıldırım kardeşler, Miraç miroğlu, Cemile Çağırga, Mazlum Akay, Doğan Teyboğa, Umut Furkan Akçil, Ahmet İmre, Enver Turan, Canan Saldık, Birem Basan, Oğuzcan Akyürek, İzzettin Boz, Mehmet Nuri, Ceylan Önkol, Uğur Kaymaz, Roboskide katledilen 17 çocuk… bu saydığım isimler devlet şiddetinin sonucu olarak öldürülen çocuklardan yalnızca bir kaçı. Ne yazık ki çocuk düşmanlığını her gün yeniden üreten bu rejim hala yürürlüktedir. İktidar eliyle savaş ve çatışma politikalarında ısrar hala devam ediyor. Bu ısrar sebebiyle de hala canlarımızı kaybetmeye devam ediyoruz."

Yapılması gerekenin çocuklara yönelik şiddet, ayrımcılık, yoksulluk ve ölümün katlanarak arttığı gerçeğiyle yüzleşmek ve bu gerçeği dönüştürmek olduğunu söyleyen Kaçmaz, meclisi çocukların karşı karşıya kaldığı sorunlara temel çözümler bulmak için harekete geçmeye çağırdı. İlk adım olarak daimî bir Çocuk İhtisas Komisyonu kurulmasının yanı sıra Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'de yer alan çekincelerin derhal kaldırılmasını isteyen Kaçmaz, "Çocukların barış ve eşitlik içinde yaşayabileceği bir coğrafyayı onlarla birlikte özgürleşerek inşa etmek için mücadele etmeye devam edeceğiz. Ancak çocukların özgürleştiği böylesi bir dünyada çocuklar bayramlarını gerçekten şen bir şekilde kutlayabilirler" dedi.