5 Ekim 2024 Cumartesi

İMO: Can ve mal güvenliği dikkate alınmıyor

TMMOB İMO, Malatya'da çöken bina ve birçok insanın yaralanmasına ilişkin açıklama yaptı. Binaların depremi dahi beklemeden çöktüğünü kaydetti. 

TMMOB'a bağlı İnşaat Mühendisleri Odası, 9 Kasım günü Malatya'da çöken binaya ilişkin açıklama yaptı. Malatya'nın Şifa Mahallesi'nde 9 Kasım günü 2 katlı bir bina çökmüş ve 13 kişi yaralanmıştı. Binanın alt katında bulunan iş yerinin genişletilmek üzere kolonlarının kesildiğine ilişkin açıklama yapan Malatya Valiliği 4 kişinin gözaltına alındığını duyurmuş konu ile ilgili soruşturma başlattı.

Yaşanan olayla ilgili yapılan açıklamada binaların depremi dahi beklemeden kendiliğinden yıkıldığının altı çizildi. Bunun temel nedeninin ise yapıların mühendislik hizmetinden yoksun bırakıldığı kaydedildi. Türkiye'de yapı üretim süreçlerinde, yapı tadilatlarında mühendislik hizmetlerinden faydalanmadığının ve alışkanlık haline gelindiğe dikkat çekildi ve eklendi:  "Yapı üretim süreçlerinde ve yapı tadilatlarında denetlemenin gereklerinin eksiksiz yerine getirilmesi zorunluluktur; burada ilgili kamu kurumlarına ve yerel yönetimlere büyük sorumluluk düşmektedir. Son yaşadığımız olay, işin ehli olmayan kişiler tarafından yapılan tadilatların nasıl sonuçlanacağını gözler önüne sermektedir."

Binaların kaderlerine terk edildiğini belirtilen açıklamada, "Tasarımdan yapı üretim sürecine, yapı denetimine kadar kontrolsüzlük hakimdir. Malatya'daki çökme bize hatırlatmıştır ki kontrolsüzlük, denetimsizlik, yapı üretim süreçlerinde mühendislik hizmetinden yeteri kadar faydalanılmaması hem yapılarımızı hem de yurttaşlarımızın can güvenliğini tehdit etmektedir" ifadelerinde bulunuldu.

Tadilat işlerinin büyük çoğunluğu için proje hizmeti alınmadığı, uygulanmasının şantiye şefi tarafından yönetilmediğine işaret edildi ve  şantiye şefliğinin ek masraf olarak  görüldüğüne insanların can ve mal güvenliklerinin dikkate alınmadığı söylendi.

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: "Sadece yapı sahipleri değil ilgili kamu kurumları ve yerel yönetimler de buna göz yumarak mühendislik hizmetlerinin önemini yok saymakta ve yaşanan acı tablolarda sorumluluk taşımaktadırlar. Ne yazık ki oldukça yaygın olan bu tarz ruhsatsız, şantiye şefliği hizmeti almayan tadilatlar, imar aflarına uğrayan yapılar, kaçak yapılaşmalar yüzünden benzer olayların yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu söylemek zorundayız. Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planında bahsi geçen ve aslında şu anda tamamlanmış olması gereken yapı envanteri çalışmasının bir an önce yapılarak güvensiz yapıların tespit edilmesi acil ihtiyaçtır. Bu yapıların dönüştürülmesi ülkemizi yönetenlerin ve ilgili kurumların temel sorumlulukları arasında yer almaktadır."

Malatya'da yaşanan olayın son olması için kurumları daha dikkatli olmaya davet  edildi ve önerilerinin dikkate alınması yönünde çağrı yapıldı.