6 Ekim 2024 Pazar

IŞİD mahkemelerde korunuyor, Suruç davası kapatılmak isteniyor

Suruç katliamı davasının yarın 20. duruşması görülecek. Mahkeme salonları, IŞİD'in gerçekleştirdiği katliam davalarında sorumluların korunması mekanına dönüşmüş durumda. Suruç ve Ankara katliamı davalarında da sayısız hukuksuzluk yaşandı. ETHA'ya konuşan Suruç davası avukatlarından Serdil İzol, bu hukuksuzlukları hatırlattı, Suruç davasının faillerin korunması amacıyla kapatılmak istendiğine dikkat çekti. İzol, duruşmaya katılma ve dayanışma çağrısı yaptı.

20 Temmuz 2015 tarihinde gerçekleşen ve 33 sosyalistin hayatını kaybettiği Suruç katliamı davasının 20. duruşması yarın Urfa'nın Hilvan ilçesinde bulunan hapishane kampüsünde görülecek.

IŞİD'in Türkiye'de gerçekleştirdiği katliamların davalarında mahkeme heyetleri katliamın sorumlularını gözler önünde korudu, korumaya devam ediyor. 10 Ekim Ankara katliamı davasında IŞİD emiri İlhami Balı ile görüştüğünü anlatan Muhammed Kasım Kurt'un görüşmeyi sağlayan uzman çavuşun adını söylenmesini mahkeme başkanı engelledi, devlet-IŞİD işbirliğini açığa çıkaracak beyanlar verilmesini önledi.

Suruç katliamının ardından başlayan 6 yıllık hukuk mücadelesinde aileler, yaralılar, tanıklar ve avukatlar da Ankara davasında yaşananlara benzer sayısız hukuksuzlukla karşılaştı. Urfa'nın Hilvan ilçesinde hapishane kampüsünde gözlerden uzak tutulmaya çalışılan Suruç katliamı duruşmalarına katılan aileler ve yaralılar "suçlu" muamelesi gördü, katliamın tek tutuklu sanığı Yakup Şahin ısrarlı taleplere rağmen bir kere dahi duruşma salonuna getirilmedi. SEBGİS bağlantılarında kendisine soru soran avukatları azarladı, ailelere güldü. Mahkeme heyeti ise kendi otoritesini dahi tanımayan Şahin'i uyarmak yerine 33'leri katleden Yakup Şahin'e "katil" dedikleri için aileleri susturmaya çalıştı.

ETHA'ya konuşan Suruç katliamı davasının avukatlarından Serdil İzol, Ankara ve Suruç katliamı davasında yaşanan benzer hukuksuzluklara dikkat çekti ve yarın görülecek 20. duruşmaya çağrı yaptı.

'DOSYADA ÇOK SAYIDA EKSİKLİKLE MÜTALAA SUNULDU'
Suruç katliamı davasında ilk duruşmadan itibaren tüm taleplerin reddedildiğini söyleyen İzol, en belirgin örneğin Yakup Şahin'in yüz yüzelik ilkesi gereği mahkemede dinlenmesi talebinin reddi olduğunu belirtti. "En hukuki ve vicdani talebimiz bile reddedilmiş durumda" diyen İzol, 27 Mayıs'ta görülen 19. duruşmada, savcının mütalaa sunduğunu ancak dosyada çok sayıda eksik olduğunun altını çizdi.

YAKALANDIĞI SÖYLENEN FAİLLER DOSYAYA DAHİL EDİLMEDİ
İzol, İçişleri Bakanlığı'nın sitesinden Sultanahmet ve Suruç katliamı bombasını temin eden Azzo Halaf Süleyman El Aggal'ın yakalandığına ilişkin yapılan paylaşımı hatırlattı. Bugüne kadar dosya içinde ve soruşturma aşamasında El Aggal'dan kimsenin haberi olmadığına dikkat çeken İzol, İçişleri Bakanlığı'nın açıklaması sonrası bu kişinin dosyanın sanığı olması gerektiğinin altını çizdi ve ekledi: "Bir algı oluşturulduğunu düşünüyoruz. Suruç katliamını gerçekleştiren faillerin yakalandığı şekilde haberler yapılıyor. Suruç katliamı davasını takip eden avukatlar, mağdurlar, ailelerin bu dosyada bu şahıstan haberi yok. Bu eksikliklerle dosyada mütalaa verilmiş olması ve karar aşamasına gelindiği düşünülmesi hukuk açısından adil bir yargılamanın olmadığını göstermekte."

Ankara katliamı davasına gelen belgeler ve bilgiler ile Suruç katliamına gelenler arasında farklılıklar olduğuna dikkat çeken İzol, bunlardan birinin İlhami Balı ve Deniz Büyükçelebi ile ilgili Suruç katliamı davasına gelen yer tespiti olduğunu dile getirdi.

'ANKARA VE SURUÇ'U GERÇEKLEŞTİRENLER AYNI'
29 Eylül 2021 günü görülecek 20. celseye ilişkin ise İzol şöyle konuştu: "6 yıllık süreçte dosyanın aydınlatılması konusunda yaptığımız talepler, başvurular kabul edilmedi. Bu şekilde dosyanın karara çıkması, ilerlemesi düşünülemez. Yakup Şahin ile ilgili bir tespit var, iki firari sanık var dosyada. Kolluk ve mahkemenin çizdiği çerçeve doğrultusunda yargılama yapılmakta. Taleplerimiz hiçbir şekilde kabul edilmemekte. Mahkemenin de bizim de sorumluluğumuz var, suçluların ortaya çıkarılması, katliamın bütün faillerinin cezalandırılması. Buradaki amaç ilk günden itibaren bundan sonra yaşanacak katliamları önlemek. Suruç katliamı soruşturması düzgün ve etkin yürütülseydi Ankara katliamı olmayacaktı. Ankara'yı yapan ekiple Suruç'u gerçekleştiren ekip aynı. Adıyaman'da yapılandıkları, hücrelerinin orada olduğu, tape kayıtlarının varlığı, takip altında oldukları... Bunlar basına da yansıdı, dosya içinde var. İlhami Balı ve Deniz Büyükçelebi Türkiye'de bütün katliamların emrini veriyor, gerçekleştiriyor. Takip ediliyorlar, buna rağmen Türkiye'ye giriş, çıkış yapıyorlar. IŞİD tarafından sınır güvenlikleri sağlanıyor. Buna ilişkin katliamların planlarını yapıyorlar."

'DAVAYA SAHİP ÇIKALIM'
6 yıllık dava sürecinin katliamda yaralananlar, yaşamını yitirenlerin aileleri ve avukatlar üzerinde baskı ile ilerlediğini anlatan Suruç katliamı davası avukatlarından Serdil İzol şu çağrıda bulundu: "33 düş yolcusunun anısını yaşatmak ve katliamı gerçekleştirenlerin gereken cezayı almaları, bundan sonra olabilecek bu tür eylemleri önlemek amacıyla demokratik kitle örgütlerinin, avukatların, duyarlı insanların dosyaya sahip çıkması gerek. Dosyaya daha önce sunduğumuz delillerin araştırılmasını talep ettik, yarın görülecek celsede de bu talebi yineleyeceğiz. Adaletle sonuçlanması, suça ortak olanların ceza alması dileğiyle davayı takip etmekten yılmayacağız."