23 Eylül 2024 Pazartesi

İsviçre'de 'Erdoğan'ı kendi silahlarıyla öldür' davasında beraat

İsviçre'de "Erdoğan'ı kendi silahlarıyla öldür" pankarıtın açtığı yargılanan dört antifaşist hakkında Bern-Mittelland Bölge Mahkemesi beraat kararı verdi. Mahkeme, Erdoğan'a yönlendirilen tabancanın bir sembol olduğunu, "öldürmenin" İngilizce'de aynı zamanda "eylem dışı bırakmak" anlamı taşıdığını belirtti. 

Türkiye'de "tek adam" rejiminin inşası için 2017 yılında gerçekleştirilen referandum öncesinde İsviçre'de yapılan bir eylemde taşınan "Erdoğan'ı kendi silahlarıyla öldür" yazılı pankart nedeniyle dört antifaşistin yargılandığı davada beraat çıktı.

Bern-Mittelland Bölge Mahkemesi tarafından çarşamba günü karar açıklandığında afişte yer alan "Erdoğan'ı kendi silahlarıyla öldürün!" sloganının her şeyden önce durumu Erdoğan'a çevirmek, onunla kendi silahlarıyla savaşmak demek olduğu ifade edildi.

Mahkeme bu afişle Erdoğan'a somut fiziksel şiddet çağrısında bulunulduğuna dair kanıt olmadığına karar verdi. "Öldürmek" kelimesinin, İngilizce'de sadece "öldürmek" değil, aynı zamanda "eylem dışı bırakmak" anlamına da geldiği, pankartın üzerinde çizilen Erdoğan'ın kafasına işaret eden tabancanın  genel bağlamda mutlaka bir öldürme talebi olmadığını söyledi. Tabanca, Erdoğan'ın kendisine yöneltilmesi gereken tüm aletlerin bir sembolü olarak ifade edildi.

Hakim ayrıca, söz konusu ceza kanununun maddesiyle yalnızca İsviçre'de kamu barışının korunduğunu söyledi ve yurt dışında bir kişiye karşı olası bir şiddet eyleminin yasa kapsamında olmadığını söyledi.

Ayrıca polisin dört sanıkla ilgili afişle doğrudan ilgili herhangi bir işlemi belgelemediği kaydedildi.

Savcılık, sanıklardan hiçbirini pankartı yapmakla, tutmakla veya asmakla suçlamadı. Savcı "tarafsız ortalama bir vatandaşın" afişi Erdoğan'ı öldürme çağrısı olarak ele alması gerektiğini savundu.

Antifaşist gruplar ve Türkiye, Kürdistanlı örgütler "Mahkeme nasıl karar verirse versin, Erdoğan ve işbirlikçilerine karşı direniş sokaklara dökülmelidir" diyerek çarşamba akşamı Bern'de eylem düzenlediler.

Bern Merkezi tren istasyonu önünde bir araya gelen örgütler konuşmalar yaptılar. Konuşmalarda "Biz de burada, kapitalizmin kalbinde sorumluluklar üstlenmeliyiz. İsviçre şirketleri ve bankaları Türkiye'deki çevresel yıkım, baskı ve iç savaştan yararlanıyor. İsviçre ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi artıyor, bu da Erdoğan rejimini güçlendiriyor. Sıklıkla olduğu gibi, İsviçre kendisini baskıcı bir despot için sessiz bir ülke olarak sunuyor. Erdoğan diktatörlüğüne karşı mücadelelerimizi birleştirelim" ifadelerine yer verildi.

Yargılanan antifaşistlerden birisi  "Bu dava siyasi bir zafer. İsviçre Dışişleri Bakanlığı Türk Devletinin baskısına boyun eğdi ama biz bu durumu tersine çevirmeyi başardık" dedi. 

Eylemde davaya konu olan  "Erdoğan'ı kendi silahıyla öldürün" pankartının sansürlenmiş versiyonu ve  Erdoğan'ın yüzünün yarısı ile Putin'inkinin birleştirilmiş fotoğrafından oluşan ve "Ukrayna'da Putin'i, Kürdistan'da Erdoğan'ı durdurun" pankartı ve çeşitli pankartlar açıldı.

Young Struggle temsilcisi yaptığı konuşmada 7 Mart 2015 Til Temir'de ölümsüzleşen enternasyonalist Ivana Hoffman'ı anlattı. Konuşmasında "Ivana, burjuva hayatını geride bırakmaya ve her şeyini devrime adamaya karar vermesiyle bize bir örnek teşkil ediyor. Bu bizim için Ivana'nın mücadelesini sürdürmek anlamına da geliyor" ifadelerini kullandı.

Eylem Bern sokaklarında Erdoğan faşizminin teşhir edildiği sloganlarla yaklaşık bir saat devam etti. Eylem Reithalle alanında slogan ve müziklerle sonlandırıldı.