2 Ekim 2024 Çarşamba

'Kanal'ı yaptırmayacağız, Yenişehir'i kurdurmayacağız'

Kanal İstanbul ve Yenişehir projesine karşı açılan ÇED iptal davasında mahkemenin keşif ve bilirkişi incelemesi 24 Mart günü yapılacak. İnceleme öncesi açıklama yapan Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu, maddeler halinde projenin zararlarını sıraladı ve "Kararlıyız, yaptırmayacağız" diye vurguladı. 

Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu, ÇED davası keşif ve bilirkişi incelemesi öncesinde Kadıköy Rıhtım'da eylem yaptı. Bir araya gelen çok sayıda kişi, "Kanala, talana, betona hayır" dedi. 

"Kanal'ı yaptırmayacağız, Yenişehir'i kurdurmayacağız" ve "Yaşamı savunuyoruz" yazılı pankartın açıldığı eylemde Kanal İstanbul Projesi'nin zararlarının sıralandığı dövizler taşındı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekilleri Züleyha Gülüm ve Musa Piroğlu'nun da katıldığı eylemin basın metnini Rüya Kurtuluş okudu. 

'PROJEDEN DERHAL VAZGEÇİLSİN'
Proje'nin İstanbul'un ölüm fermanı olduğunu hatırlatan Kurtuluş, Kanal ve Yenişehir projesine karşı açılan ÇED iptal davasında mahkemenin iki yıl üstüne keşif ve bilirkişi incelemesi karar verdiğini söyledi. 24 Mart günü yapılacak inceleme öncesi bir kez daha bu rant ve doğa talanı projeye karşı olduklarının altını çizen Kurtuluş, projeden derhal vazgeçilmesini istedi. 

Kurtuluş, projenin zararlarını şu maddelerle sıraladı:
🔹 "Kanal İstanbul projesiyle 82 milyonun sırtına, her bir bakan ve ÇED raporu farklı maliyet derse de en 110 milyar liralık bedel yüklenecek. Maliyeti yok dedikleri projelerin parasının bizden alınan vergilerle finanse edildiğini biliyoruz. Daha dün Gelibolu'daki ormanları ve tarım alanlarını yok ederek yapılan Çanakkale rant köprüsü açıldı ve işleten şirketlere günlük 15 Euro'dan 45 bin araç geçiş garantisi verildiğini öğrendik. İnsanlar açlıktan intihar ederken, ucuza ekmek, yağ alabilmek için kuyruklarda beklerken, işçi maaşıyla ay sonunu getiremiyorken kimin için vatandaşın sırtına bu rant projeleri yükleniyor? Bunları soruyoruz, cevap istiyoruz. 
🔹 Kanal ile İstanbul'un nüfusu en az bir buçuk milyon artacak. Kanal yüzünden en az 3,4 milyon kişilik trafik oluşacak. İstanbul'un en büyük sorunlarından biri nüfus artışı. Bu şehirde nefes alamıyoruz. Hala Yenişehir hala inşaat diyorsunuz. 
🔹 Kanal projesiyle İstanbul susuzluğa mahkum olacak. 8500 yıldır var olan İstanbul, Avrupa yakasındaki tatlı su kaynaklarını kaybedecek. Sazlıdere barajı yok edilecek. Çok geçirgen olan kireç taşı kanalın 5,2 km'lik kesiminin zeminini oluşturuyor. Bu nedenle tuzlu su, tatlı su akferlerine ve Terkoz gölüne sızacak. 
🔹Kanal İstanbul için bitki ve hayvan soykırımı demek. Bu proje yüzünden 2 3miloyn metrekare orman, 136 milyon metrekare çok verimli tarım alanı sonsuza dek ortadan kalkacak. Bu bölgedeki tarım alanları, bugünlerde Rusya ve Ukrayna'dan gelmesini beklediğimiz buğday ve ayçiçeğini yetiştirmeye elverişli tarım alanları. Bölge pek çok endemik bitki türünün ve yaşamlarını bu alanda sürdüren hayvanın yuvası. Kuş göç yollarının önemli bir uğrak noktası. 
🔹 Kanal İstanbul projesi binlerce yıllık kent belleğine ihanet edecek. Zira 17 milyon metrekarelik SİT alanı bu projeden etkileniyor. Küçükçekmece Lagünü kenarındaki Bathonea Arkeolojik kazı alanı, Yarımburgaz Mağaraları ve yeraltında henüz bilinmeyen tarihi eserler yok olacak. 
🔹 Kanal İstanbul ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne 35 milyar liralık yük gelecek. 
🔹Proje yüzünden Avrupa yakasında adaya dönüşecek kesim ile Trakya arasındaki trafik 6 karayolu köprüsü ve iki demiryolu köprüsü il ebağlanacak. Bu projeye gerçekleşirse İstanbul trafiği tamamen kilitlenecek.
🔹 Kanaldan kazı nedeniyle ortaya çıkacak en az iki milyar metreküp hafriyatın nasıl taşınacağı çözülemeyen bir sorun. Bu hafriyat İstanbul'un 50 yıllık hafriyatına eşit. Bu hafriyatın günde 10 bini aşkın hafriyat kamyonu ile taşınması bekleniyor.
🔹 Kanal İstanbul projesiyle 8 milyon nüfus bir adaya hapsolacak. Deprem anında bu nüfusun can güvenliği nasıl sağlanacak? 1.2. ve 3.derece deprem fayları üzerinde olan bu bölgede nüfusu arttırmak olası Marmara depreminin sonuçlarını daha ağır yaşamamız anlamına gelecek.
🔹 Bu proje hayata geçerse Marmara Denizi ve balıkçılık yok olacak. Uzmanlara göre, derinliği 25 metre olan kanal açıldığında Karadeniz suyu hızla Marmara'ya akacak, zaten can çekişmekte olan Marmara Denizi'nin ölüm fermanı verilmiş olacak. 
🔹 Kanal ile maneviyat da büyük bir darbe alacak çünkü bu proje ile onlarca mezarlığın nakledilmesi gerekecek. Halka bu kötülüğün yapılması kabul edilemez.
🔹 Kanal'ın yarattığı sorunlardan biri de bu projenin Montrö sözleşmesini tartışmaya açma olasılığı. Montrö Sözleşmesi Türkiye ve Karadeniz'e kıyısı olan ülkeler için bir barış güvencesi. Zira bu sözleşme sayesinde 90 yıldır Karadeniz bir barış denizi olma özelliğini korumaktadır. Ukrayna'daki savaşın yıkımının yaşandığı bugünlerde kanal İstanbul'u yapacağım demek coğrafyamızı emperyalist savaşların doğrudan içine atmak demektir.
🔹 Kanalı Süveyş ve Panama kanalları ile kıyaslayarak geçen gemilerden yüksek bedel kazanacaklarını iddia ediyorlar, ancak bu bedellerin alındığı Süveyş kanalı bir gemi için yolu 6000 km, Panama kanalı ise 13000 km kısaltıyor, Kanal İstanbul ise böyle bir avantaj sağlamıyor. Diğer taraftan Montrö Sözleşmesi gereğince gemiler paralı geçişe zorlanamaz.
🔹 Kanal ve Yenişehir projesi bölgede yaşayan halkı yerinden edecek. Şimdiden Küçükçekmece, Başakşehir, Arnavutköy'deki çeşitli mahallelere ve köylere imar uygulamaları kapsamında sürgün belgeleri gelmiştir. Onlarca yıldır buralarda yaşayan, geçimini, işini, hayatını buralarda kurmuş olan insanların yaşam alanları uluslararası televizyonlarda müjde diye emlak reklamı olarak pazarlanmaktadır.

'KARARLIYIZ, YAPTIRMAYACAĞIZ'
Geçtiğimiz hafta Yeniköy ve Sazlı Bosna'dan köylülerin Kanal ve Yenişehir projesiyle gelen imar uygulamalarına bir kez daha itiraz ettiğinin altını çizen Kurtuluş, "Bu yıkım projesine karşı İstanbul köylüsüyle, mahallelisiyle, bölgede yaşayan canlılarıyla, suyuyla, ormanıyla direniyor. Kararlıyız. Kanalı yaptırmayacağız" dedi. 

Kurtuluş, kamuoyuna bu projeye karşı mücadele çağrısı yaptı. 

Eylem; "Ya kanal ya İstanbul", "Kanala değil halka bütçe", "Sana kanal yaptırmayacağız", "AKP elini İstanbul'dan çek" ve "Ormanlar, nehirler, sermaye değiller" sloganları atıldı.