Kanser hastası tutsağa kelepçeli kemoterapi yapıldı
Kanser hastası tutsak M. Zahit Özdemirli'nin kemoterapi gördüğü, tedavisinin kelepçeli yapıldığını belirten Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, Özdemirli'nin derhal tahliye edilmesi çağrısı yaptı.
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, eylemlerinin 351. haftasında, Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Hapishanesi'nde kalan kanser hastası M. Zahit Özdemirli'nin sağlık durumuna dikkat çekti.
Basın açıklamasını okuyan İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Nuray Çevirmen, Özdemirli'nin 2016 yılından beri tutuklu olduğunu söyledi. Çevirmen, sağ kulağında beliren şişkinlik üzerine hastaneye gittiğini aktardı. Özdemirli'ye 2019 yılının sonlarında Adana Şehir Hastanesi'nde alınan biyopsi sonucuna göre ameliyat edileceği söylendiğini ancak Covid-19 salgını araya girince tedavilerine ara verildiğini belirten Çevirmen, "Günü birlik Elbistan-Adana arası 750 kilometre ring araçlarında elleri kelepçeli bir şekilde götürülüp getirildi" dedi.
KANSER TEŞHİSİ KONULDU
Israrların sonucunda yarım kalan tedavisine tekrar başlandığını aktaran Çevirmen, "Ocak ayında mevcut kitleden iki defa ameliyat oldu, ilk biyopsi sonucunun temiz çıkmasına rağmen ikincisinde lenfoma kanseri teşhisi konuldu ve onkoloji bölümüne sevk edildi. Ameliyattan sonra ilk 35 günü karantina koşullarından kaynaklı tekli bir odada geçirdi. Özdemirli, kaldığı odanın havalandırmasının üstünün tel örgülerle perdelenmiş bir durumda olduğunu, bu tür hastalıkların moral-motivasyona, dengeli beslenmeye ve psikolojik desteğe ihtiyaç duyulduğunun herkesçe bilindiğini, pek çok konudan mahrum bırakıldığını aktardı" ifadelerini kullandı.
KEMOTERAPİSİ KELEPÇEYLE YAPILDI
Özdemirli'nin 12 Nisan'da kemoterapi aldığını dile getiren Çevirmen, kemoterapi gördüğü odada 3 asker görevlendirilmiş olmasına rağmen en az 5 saat elleri kelepçelenmiş bir şekilde tutulduğunu belirten Çevirmen, "Hasta bu durumdayken ciddi bir psikolojik baskı altında hissettiğini, kemoterapi sonrasında Adana F Tipi Hapishanesi'ne götürüldüğünü, oda şartlarının iyileştirilmesini beklerken ağırlaştırılmış müebbetliklerin olduğu tekli odaya alındığını, sadece ranza ve tuvaletin bulunduğu kadar yaşam alanı olduğunu, odanın avlu kapısının her gün saat 14.00'da açıldığını ve bunun ruh-beden sağlığını kötü etkilediğini ifade etmiştir" dedi.
Özdemirli'nin 15 gün geçtikten sonra normal odaya alındığını vurgulayan Çevirmen, 3 Mayıs'ta kemoterapisinin ikinci seansında da ilkinde uygulanan uygulamaların tekrar edildiğini söyledi.
DERHAL TAHLİYE EDİLMELİ
Avukatı tarafından Özdemirli'nin hastalığından kaynaklı infaz durdurma başvurusu yapıldığı ancak şu ana kadar başvuruyla ilgili herhangi bir netice alınmadığına değinen Çevirmen, "Kanser hastalarının dışarıda ve zaman geçirmeksizin tedavi olmaları gerekirken bu durumun zamana yayılıyor olmasının ciddi bir sıkıntı olduğunu, kemoterapi sonrası verilen ilaçların bağışıklık sistemini baskılaması sonucu dengeli beslenmeye, güçlenmeye ve moral-motivasyona ihtiyaçları olduğunu belirtmiştir. Hastanın da ifade ettiği gibi, kanser gibi ağır hastalığın tedavisinin hapishanede yapılabilmesi mümkün değildir. Gerek olumsuz yaşam koşulları, yaşam mekanlarının elverişsizliği, gün ışığından faydalanamamaları, moral ve psikolojik olarak yıpranmaları, beslenme olanaklarından mahrum kalınması, kendi ihtiyaçlarını karşılamada başka bir insanın desteğine duyulan ihtiyaç gözetildiğinde mahpusların infazlarının ertelenmesi hayati bir öneme sahiptir" şeklinde anlattı.
Çevirmen, Özdemirli'nin derhal tahliye edilmesi çağrısında bulundu.