'Katliamlarla bitiremediniz komplolarla da yıldıramayacaksınız'

MYK üyelerinin derhal serbest bırakılmasını isteyen ESP, siyasi polisin çaresizce kurduğu komploların boşa olduğunu ve her alanda işçi sınıfı ve ezilenlerin mücadelesini yürütmeye devam edeceklerinin altını çizdi. "ESP umuttur umut dimdik ayakta" diyen sosyalistler AKP-MHP faşist iktidarına da şu yanıtı verdi: "Komplolar sökmedi sökmeyecek." Eyleme katılan kurum temsilcileri de konuşmalarında dayanışmayla ve birlikte mücadeleyle faşizmi tarihin çöpülüğüne göndereceklerini kaydetti. 

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ve Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) MYK üyeleri  bugün İstanbul Adliyesi'ne çıkarılıyor. ESP'nin çağrısıyla sosyalistler için Çağlayan'da basın açıklaması yapıldı. Eylemde, "Komplolar sökmedi sökmeyecek" yazılı pankart açıldı. 

Eyleme ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Eşbaşkanı Yaren Tuncer ve Okan Danacı, Devrimci Parti Genel Başkan Yardımcısı Burcu Gül Çubuk, Alınteri temsilcisi Mürüvvet Küçük, Halklarin Demokratik Kongresi İl Sözcüsü Aynur Cengiz, Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) HDP, HDK, SODAP, Halkevleri, Suruç Aileleri İnisiyatifi, Partizan ve Yeni Demokrat Kadın (YDK) Sinem Özkan, Kaldıraç temsilcisi Hakan Dilmeç katıldı. 

TÜMÜKLÜ: DEVLET AYNI EZBERLE GELİYOR AYNI KARŞILIĞI BULUYOR
Söz alan ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, faşist devlet terörünün yeni bir komplosuyla karşı karşıya olduklarını söyledi. Yapılan ev baskınında kameraların kapatılıp arama yapıldığını ve sağa sola konulan "delillerle" suç üretmeye çalışıldığına dikkat çeken Tümüklü, "Bu devlet aynı ezberle gelmeye ve aynı yanıtla karşılık bulmaya devam ediyor" dedi. 

'EMEKÇİLERİN VE EZİLENLERİN TARAFIYIZ'
Tümüklü, "Bu faşist devlet bizimle neden hesaplaşıyor diye sorduğumuzda hep aynı cevaplarla karşılaşıyoruz. Tarafız biz; emekçilerin ve ezilenlerin tarafıyız. Emekçilerin ve ezilenlerin mücadele tarafıyız. Kürt halkının özgürlük ve eşitlik mücadelesinin tarafıyız. İşçi sınıfının ekmek ve özgürlük ve sosyalizm tarafıyız. Ezilenlerin başta kadınların, LGBTİ+'ların, emekçi köylünün özgürlük mücadelesinin tarafıyız. İşte bu mücadeleyi kırmaya çalışıyorlar, bu mücadeleyi birleştirmemizi, büyütmemezi engellemeye çalışıyorlar. Her seferinde benzer komplolarla benzer söylemlerle içi kof dosyalarla; sosyalistleri, Kürtleri, kadınları, gençleri yıldıracaklarını sanıyorlar. Her seferinde diz çökmeyen, mücadeleyi büyütme kararlılığı gösteren mücadele bayrağını fabrikalarda, okullarda, kent meydanlarında sokak sokak, mahalle mahalle, fabrika fabrika ören bir mücadeleyi karşılayacağız" ifadelerini kullandı. 

'FEDA RUHUNU KUŞANMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
"Bu mücadelede bedel ödeyenleri anmamıza saldırıyorlar" diyen Tümüklü, "Ama kararlılıkla aynı cüretle aynı iradeyle karşılık buluyorlar. Geleneklerimizden öğrenmemişler. Mücadele tarihimizi bilmiyorlar ama onlara hatırlatmak isteriz. Bizler dün Ulaş Bardakçı'nın, Hüseyin Cevahir'in Mazlum Doğan'ın bayrağını taşıyanlar, mücadelede Cevahirleşenlerin, Ulaşlaşanların, Mazlumlaşanların bayrağını dalgalandıran, her mücadelede aynı kararlılığı, aynı cüreti, feda ruhunu kuşanmaya devam edeceğiz."

DEVRİMCİ PARTİ: DEVİMCİLERİ BU SALDIRILARLA BİTİREMEZSİNİZ
Devrimci Parti Genel Başkan Yardımcısı Burcu Gül Çubuk ise etraftaki polis ablukasına işaret etti ve "Şu an bizi burada kamerayla çeken polis yoldaşlarımızın evini bastığında kameraları kapattı ve komplo kurdu. On yıllardır devlet geleneği devrimcilere her türlü gayrimeşru yöntemlerle saldırdı. Devrimcileri bu saldırıları bitiremezsiniz, bitiremedik. Bitiremediğiniz için de zafer elde edemezsiniz" dedi. 

Gözaltında cinsel şiddetle, cinsel tacizle devrimci, sosyalist kadınların mücadeleden asla koparılmayacağını kaydeden Çubuk, "Devletin cinsel şiddeti 90'ların sonundan itibaren devrimci kadınlar boşa çıkardı. Bugün bunu bu yüzden yapamıyorsunuz. Kadınları gözaltında cinsel şiddetle ehlileştiremeyeceksiniz. Biat etmeyeceğiz. Yaşasın birleşik mücadelemiz, yaşasın kadın kurtuluş mücadelemiz" ifadelerini kullandı. 

HALKEVLERİ: FAŞİZMİN İKTİDARINI TARİHİN ÇÖPLÜĞÜNE GÖNDERECEĞİZ
Halkevlerinden Ergin Çevik, komploların bugün başlamadığını ve bugün bitmeyeceğini söyledi. "Onlar da çok iyi biliyorlar faşist iktidarları yıkılacak" diyen Çevik, şöyle devam etti: "Devrimci tarihten aldığımız güçle faşizmi yerle yeksan etmeyi, onların politikalarını yerle bir etmeyi biliriz. Elbette kazanacağız. Bugün olduğu gibi yan yana duracağız. Faşizmin iktidarını tarihin çöplüğüne hep birlikte göndereceğiz. Direne direne kazanacağız."

ALINTERİ: FAŞİZM OLDUĞU MÜDDETÇE DEVRİMCİ MÜCADELE SÜRECEK
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "geçmişin ayak izlerini görüyoruz" sözlerini hatırlatan Alınteri temsilcisi Mürüvvet Küçük, geçmişin ayak izlerinin hiç bitmediğini kaydetti. Küçük, "Faşist devletin süreklilik içerisinde devam eden komploları, provokasyonları kontrgerilla eylemleri devam etti. Geçmişin ayak izleri dedikleri şey yine karşımızda. Devrimciler komplolarla, kurgusal operasyonlarla mahkum edilmeye çalışıyor" dedi. 

Devrimcilerin hiçbir saldırı karşısında biat etmediğinin hatırlatan Küçük, "Bu topraklarda da dünyada da bitmeyecek. Faşizm olduğu müddetçe devrimci mücadele devam edecek" ifadelerini kullandı. 

PARTİZAN VE YDK: DAYANIŞMAYLA ÖZGÜRLÜĞE KARŞILAYACAĞIZ
Partizan ve YDK adına söz alan Sinem Özkan, ESP ve SKM'ye yönelik komployu HDP'ye ve Devrimci Parti'ye yapılan saldırılardan bildiklerini söyledi. Özkan, "Devrimci iradeyi teslim almaya yönelik saldırılar düzenleniyor. Arkadaşlarımızı, yoldaşlarımız sahiplenmeye devam edeceğiz. Dayanışmayla özgürlüğe karşılayacağız" dedi. 

Sosyalist kadınlara uygulanan çıplak arama işkencesine dikkat çeken Özkan, "Kadınların mücadelesini asla teslim alamayacaksınız. Komplolarla, itirafçı beyanlarıyla üretilen delillerle devrimcilerin iradesini teslim alamayacaksınız" dedi. 

KALDIRAÇ: BU AŞAĞILIK DÜZEN ER YA DA GEÇ DEĞİŞECEK
Son alarak Kaldıraç adına söz alan Hakan Dilmeç, "Sömürünün dayatıldığı aşağılık bir düzende yaşıyoruz. Devrimciler buna itiraz ediyor. İlk kez karşılaşmıyoruz. Bu aşağılık düzen er ya da geç değişecek. Devrimciler bunun mücadelesini veriyor" dedi.

'SİYASİ POLİS ÇARESİZCE KOMPLO KURDU'
Basın metnini Ümmühan Özdemir okudu. "Komplolar sökmedi, sökmeyecek" vurgusu yapan Özdemir, partisi ESP'ye siyasi polis tarafından çaresizce kurulan komployu şöyle açıkladı. "Partimize yönelik gerçekleştirilen bu yeni komplo saldırısı 18 Ağustos gecesi saat 02.00'da yapılan ev baskınıyla başladı. ESP ve SKM MYK üyelerimiz Deniz Aktaş ve Ebru Yiğit İstanbul Gazi Mahallesi'nde Suruç gazilerimizden olan ve tedavisi sırasında yaşamını yitiren Sezgin Dağ'ın eşi Nurcan Gülbudak'ın evinde misafir olan yoldaşlarımız gözaltına alındı. 4 sosyalist gözaltına alındıktan sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü TEM Şube'ye götürüldü. Bir gün boyunca gözaltında bulunan sosyalistlerin yakınlarına siyasi polis tarafından bilgi verilmediği gibi İstanbul Emniyeti gözaltı bilgisini kabul etmedi. Gece saatlerinde Emniyet'e giden avukatlara ise gözaltı bilgisi verilerek, 24 saat avukat kısıtlılığı olduğu bildirildi. Yoldaşlarımız ve gözaltındaki sosyalistlerle sabaha karşı yapılan görüşmede; nezaret girişinde, erkek polislerin de eşlik ettiği biçimde çıplak arama işkencesine maruz kaldıklarını; baskın yapılan evde kamerasız ve yoldaşların ortamı görmeyeceği biçimde saatlerce arama yapıldığını; aramanın belli bir aşamasında eve bomba imha ekiplerinin çağrıldığını ve bu biçimde de aramanın kamerasız şekilde sürdürüldüğünü öğrendik.

Komplonun altını dolduramayan İstanbul Emniyeti ve siyasi polis bununla da yetinmedi. TEM Şube'nin ihtiyaç duyduğu deliller bizzat TEM Şube tarafından oluşturulmalıydı. Bu nedenle 4 sosyalistin gözaltına alınmasından tam 2 gün sonra ikametgah adreslerine baskınlar gerçekleştirildi."

'İŞÇİ SINIFI VE EZİLENLERİN MÜCADELESİNİ BÜYÜTECEĞİZ'
Bu tablonun faşist polis, istihbarat ve medya aparatlarıyla ESP'yi kriminalize eden; her eylemi yasadışı ilan eden, omuzlanan her cenazeye saldıran AKP-MHP faşist rejimin ESP nezdinde yeni bir komplo süreci başlatıldığının altını çizen Özdemir, "Faşist diktatörlüğün komplo saldırısı partimize yönelik gerçekleştirilen ilk saldırı değildir. Partimiz ateş altında yürümenin ne olduğunu gayet iyi bilmektedir. Bu bilinçle sayısız komplonun üstesinden gelerek geri püskürtmüş, püskürtmeye de devam edecektir. Faşist rejim bilsin ki; bizler devrimci sosyalistler olarak yaratılmak istenen karanlığı dağıtan ışık zümreleri olmaya, yaşamın her anında ve alanında var olarak, işçi sınıfı ve ezilenlerin mücadelesini büyütmeye devam edeceğiz" dedi. 

Eylem, "Komplolar sökmedi, sökmeyecek", "Bize gücünüz yetmez biz kazanacağız", "ESP umuttur umut dimdik ayakta" sloganlarıyla sona erdi.