29 Eylül 2024 Pazar

'Kimyasal silah kullanımına sessiz kalanlar bu suçun ortağıdır'

DTK, DBP, HDP, TJA ve KKP, Türk devletinin kimyasal silah kullanımına karşı ortak açıklama yaparak, uluslararası kamuoyunun sessizliğini eleştirdi ve kimyasal silah kullanımına karşı ortak mücadele çağrısı yaptı. Yapılan açıklamada, Türk devletinin kamuoyunun sessizliğinden güç alarak insanlık suçu işlemeye devam ettiği vurgulandı.

Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Özgür Kadın Hareketi (TJA) ve Kürdistan Komünist Partisi (KKP), Türk devletinin Güney Kürdistan'a yönelik kimyasal silah saldırılarına ilişkin Diyarbakır'da bulunan DBP Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi.

ÖZTÜRK: SESSİZ KALARAK BU SUÇA ORTAK OLMAYIN
İlk sözü alan DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, AKP-MHP iktidarının savaş konseptini derinleştirdiğine dikkat çekerek, "İktidar insanlık suçu işliyor. Her türlü yasaklı ve kimyasal silah Kürdistan'da kullanılıyor. Birleşmiş Milletler içinde yer alan devletler Türkiye'ye bu silahları veriyor" dedi. 

1925'te imzalanan Cenevre Sözleşmesiyle kimyasal silah kullanımının yasaklanarak insanlık suçu kapsamına girdiğini hatırlatan Öztürk, yapılan tüm çağrılara rağmen BM başta olmak üzere hiçbir uluslararası kurumun harekete geçmediğini vurguladı. Uluslararası kamuoyunun sessizliğinin Türk devletini cesaretlendirdiğini ifade eden Öztürk, "Demokrasi ve özgürlüğü savunanlara sesleniyoruz, insanlık onuru Kürdistan'da ayaklar altına alınıyor. Buna sessiz kalarak, insanlık onurunu, demokrasi ve özgürlüğü savunamayız. Bu kabul edilemez. İnsanlığa karşı suç işleyenlere karşı demokratik tepkimizi her alanda göstermeliyiz. Açıklamalarla sınırlı kalarak, sessiz kalarak, bu suça ortak oluyoruz" ifadelerini kullandı.

Herkesin harekete geçmesi gerektiğinin altını çizen Öztürk, Irak hükümetine de tepki göstererek Türk devletinin saldırılarına karşı adım atılması çağrısında bulundu. Güney Kürdistan halkı başta olmak üzere tüm kamuoyunu insanlık onurunu savunmaya çağıran Öztürk, AKP-MHP iktidarının mutlaka savaş suçlarının hesabını vereceğini söyledi.

TOSUN: SOYKIRIM AMAÇLANIYOR
HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun, Türk devletinin Kürt halkını soykırıma uğratmaya çalıştığını kaydederek, "Dünya kamuoyu bu vahşete sessiz kalmamalı. Açıklanan bilançolara bakıldığında, son 6 ayda yaklaşık 3 bin kez kimyasal silah saldırısı gerçekleşti. İktidar siyasetini bu savaş ile yürütmeye çalışıyor. Halk bunu kabul etmemeli" dedi. İşlenen insanlık suçlarına karşı sessiz kalmanın uluslararası kamuoyunun utancı olduğunu dile getiren Tosun, "Bugün Kürtlere karşı kullanılıyorsa, yarın diğer halklara kullanılacağı tehlikesi olduğunu unutulmamalıdır" ifadelerini kullandı.

ÇİFTYÜREK: SALDIRILARA KARŞI BİRLİK OLALIM
KKP Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, Türkiye'nin on yıllardır Kürtlere karşı kimyasal silah kullandığını belirterek, Güney Kürdistan'da her türlü hukukun ayaklar altına alındığı bir savaş yürütüldüğünü vurguladı. İşlenen insanlık suçlarına karşı birlik olma çağrısı yapan Çiftyürek, "Bu insanlığa karşı bir savaştır. Bir an önce kimyasal silah saldırıları sonlandırılmalı" dedi.

AYDENİZ: YÜZ YILLIK SAVAŞ GERÇEKLİĞİNİN SONUCUDUR
DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Türk devletinin kuruluşundan bugüne Kürt halkı üzerinde her türlü katliamı, asimilasyonu uyguladığını belirterek, "Güney Kürdistan'da yaşanan kimyasal silah saldırıları, yüz yıllık savaş gerçekliğinin sonucudur" dedi. Güney Kürdistan'da kimyasal silah kullanıldığına dair IPPNW raporunu hatırlatan Aydeniz, Türkiye'nin bugün NATO'nun ve uluslararası güçlerin desteği, kamuoyunun duyarsızlığıyla bu savaş suçlarını işlemeye devam ettiğini kaydetti.

Aydeniz, şöyle devam etti: "Hem desteği sunanlar, hem duyarsız kalanlar, hem sessiz kalanlar bu suçun ortağıdır. Bugün kimyasal silahın kullanıldığı, yasaklı silahların kullanıldığı defalarca ifade edilmesine rağmen, defalarca heyetlerin girişimlerine rağmen, buna karşı engellemeler, sessizlik, duyarsızlık, tam da bu silahların ne için kullanıldığının net ifadesidir. Heyetlerin Güney Kürdistan'a gitmesini engelleyen, kimyasala karşı maskelere el koyanlar, Güney Kürdistan topraklarını Türkiye'nin işgaline açanlar, onlarca askeri üssün oluşmasına yol açan KDP ve Barzani ailesi, bu suçun ortağıdır."

'SALDIRILARA SESSİZ KALIP KÜRT HALKINDAN OY İSTEMEK RİYAKARLIKTIR'
Dört parça Kürdistan'ın Kürt halkını vahşice katleden AKP-MHP faşist iktidarına karşı sesini yükseltmesi gerektiğini dile getiren Aydeniz, Türkiye'deki muhalefetin sessizliğini de eleştirdi. "Bir taraftan bu vahşete sessiz kalanlar, sonrasında hiç bir şey olmamış gibi Kürdistan'a gelip, Kürt halkından oy istemek riyakarlıktır. Muhalefetin de görmeyen, duymayan bu duyarsızlığına karşı Kürt halkı cevap verecektir" diyen Aydeniz, Erdoğan'ın 23 Ekim'de Diyarbakır'ı ziyaret edecek olmasına da tepki gösterdi.

"Bu kadar savaş suçu işleyen iktidarın başı olan Erdoğan, hangi yüzle Amed'e, Kürdistan'a geliyor" diyen Aydeniz, Güney Kürdistan'da süregelen savaşı onurlu mücadele edenlerin kazanacağını, kirli savaşı yürütenlerin ise tarihin çöp sepetine atılacağını dile getirdi. Kürt halkının bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da mücadeleyi yürütmeye devam edeceğini kaydeden Aydeniz, Kürt halkının işlenen insanlık suçlarının hesabını soracağını ifade etti.

HERKES BU SUÇA KARŞI MÜCADELE ETMELİ
Bütün uluslararası kuruluşların kimyasal silah kullanımına karşı üzerine düşeni yerine getirmesi gerektiğini belirten Aydeniz, şöyle devam etti: "Kimyasal ve yasaklı silahlara karşı bizler her gün mücadelede olacağız. Bu vahşet insanlığa karşı uygulanıyor. Kürt halkı yıllardır insanlık, demokrasi ve özgürlük için mücadele yürüten bir halktır. Kürt halkı dün olduğu gibi bugün de mücadeleyi yürütecektir. Ama bu mücadeleyi birlikte yükselterek yükselterek devam ettirmek gerekiyor. Her kesimin, demokrasiyi savunanlar, insanlık suçuna karşı sesini yükseltmesi gerekenler, bu suça ortak olmamak için birlikte mücadele etmelidir."