29 Eylül 2024 Pazar

Kobanê davası: Heyete güvensek savunma bile yapmazdık

Kobanê davasının bugünkü duruşmasında azmettirme beyanı olmamasına rağmen azmettirmeden yargılamanın sürdürülmek istenmesine tepki gösterildi. Duruşmada, davanın HDP'den kurtulma davası olduğu kaydedildi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ile MYK üyelerimizin de aralarında bulunduğu 108 ismin yargılandığı Kobanê davasının 18. duruşma periyodu, 7'inci oturumuyla Sincan Hapishane Kampüsünde görüldü. Ankara 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi heyeti tarafından görülen davanın duruşmasına Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar ve çok sayıda izleyici katıldı.

Sincan Hapishanesinde tutsak siyasetçilerin bir kısmı duruşmaya gelirken, farklı cezaevlerinde tutulanlar ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.

KIŞANAK: AZMETTİRMEMİZE DAİR BEYAN YOK
Eski Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak, dosyaya bin 400'e yakın evrak konduğunu belirterek, "İlliyet bağı, hangi olay, kim kimi azmettirmiş bunları ayırmak için tek tek dosyalara bakmamız ve sözümüzü kurmamız gerekiyor. Bizim azmettirmemize dair bir beyanları olsaydı, bizi o davalara dahil edeceklerdi. Ancak kimse bizi dahil etmedi. Bu belgelerin ne kadar süre inceleneceğine dair bilirkişiye gönderin. Bu konudaki haklarımızın saklı kalmasını istiyorum" dedi.

DEMİRTAŞ: GÜVENSEYDİK SAVUNMA BİLE YAPMAZDIK
Kışanak'ın ardından önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş söz aldı. Demirtaş, "Bir yargılama olsaydı, bütün bu belgeleri inceleme gereği duymaksızın heyetinize güvenip savunma bile yapmazdık. Gelen evraklardan anlaşılacağı üzere, tek bir dosyada bile azmettirici olarak geçseydik dosyaya dahil olurduk. Benim azmettirdiğime dair tek bir kişinin suçlaması yok. Soruşturma davasında yok, evraklarda yok. Araba camı kırma olaylarında bile yok. Ama biz azmettirici olarak yargılanıyoruz. Heyetiniz adil ve bağımsız bir yargılama yapsaydı ve biz de buna güveniyor olsaydık, savunma bile yapmazdık" diye konuştu.

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde tutsak siyasetçiler tutukluluk durumuna ilişkin konuştu.

KUBİLAY: BU DAVA HDP'DEN KURTULMA DAVASIDIR
Önceki dönem Parti Sözcüsü Günay Kubilay şunları söyledi: "İddia makamı çağrıyı direkt "tahrik suçu' olarak nitelendirmektedir. Yaşanılan olaylar karşısında bizlerin "azmettirici' olarak yargılanmamız istenilmektedir. Çağrı cebir, şiddet içermemektedir. Yalnızca Kobanê'de IŞİD saldırılarında yaşanılacak vahşete karşı insanların demokratik protesto hakkını içermekte. Düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik her türlü keyfi sınırlamanın temelinde statükonun sarsılmasındaki duygu vardır. İktidar bundan kaynaklı bir sansür yasasını devreye sokmaktan geri durmadı. Gerçeklerin üzerine yalanı düşürdü. Birlik siyaseti yerine teklik siyasetini ikame etti. 'Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır' dedi daha ne desin! Bu dava HDP'den kurtulma davasıdır; bu dava 6 yıl sonra karanlıkta kalan hakikati ortaya çıkarma davası değildir. Bu dava HDP'nin kapısına zincir vurma davasıdır. Egemen güçler, Millet ve Cumhur İttifakı adı altında safları sıkıştırmış durumdalar. 20 yıl boyunca bir saray saltanatı inşa ettiler. Sonsuza kadar soygun düzeninin gitmesini istiyorlar. Bu soygun düzenine son verecek kim varsa onlara yöneliyorlar. Bugün HDP'yi hedef tahtasına oturtmalarının nedeni de HDP'yi düşman olarak görmeleriyle ilgilidir. HDP bertaraf edildiği andan itibaren sıra onlara da gelecektir. Eski İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce'nin AYM'ye atanmasından da anlaşılacağı gibi çoğunluk sağlanmıştır."

ALTINÖRS'TEN MAHKEMEYE: TAHLİYE YETKİNİZ VAR MI
Önceki dönem MYK Üyesi Alp Altınörs, Bartın'ın Amasra ilçesinde meydana gelen maden patlamasında yaşamını yitirenleri anarak konuşmasına başladı. Altınörs, şunları söyledi: "Heyetinizin HDP MYK üyelerini tahliye etmeye yetkisi var mıdır, yok mudur? Öyle bir yetkiniz yok ise açıkça kamuoyuna ilan edin ve iktidarın elinizde yetkileri aldığını söyleyin. Bu dava çöktüğüne göre yetkinizi kullanın. Şimdi değilse bu yetkinizi ne zaman kullanmayı düşünüyorsunuz? İnsanlığa karşı suçları seyretmek suçtur. Bu bir cinayet davası değildir. Bu dava düşünce ve siyasi özgürlüğe kast davasıdır. Bugün yapılması gereken siyasi saiklerle açılan kumpas davasının kapağının kapatılmasıdır. Ellerimizden alınan özgürlüğümüzün iade edilmesini talep ediyorum."