Londra'da 'Kayıplar bulunsun, failler yargılansın' eylemi

Londra'da Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası kapsamında yan yana gelen demokratik kitle örgütleri, "Gözaltında kaybedilen tüm yoldaşlarımızın ideallerini yaşatarak onları onurlandıracağız. Kaybedilenlerin akıbeti ortaya çıkana, faillerden hesap sorana kadar mücadelemiz sürecek" ifadelerini kullandı.
Birleşik Krallık'ın başkenti Londra'da 17-31 Mayıs Uluslararası Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası dolayısıyla Göçmen İşçiler Kültür Derneği, Tohum Kültür Merkezi, Yüz Çiçek Açsın Kültür Merkezi, Kürt Halk Meclisi'nin ortak çağrısıyla Woodgreen Kütüphanesinin önünde eylem düzenlendi. ICAD imzalı "Kayıpları unutma, unutturma" pankartı açılan eylemde ortak bildiri Türkçe ve İngilizce okundu.
Egemen sınıfların iktidarlarının sürekliliğini sağlama amacıyla toplumsal muhalefete dünyanın dört bir yanında saldırılar gerçekleştirdiği ifade edilen açıklamada, "Gözaltında kaybetme saldırısı da biçimi ve ideolojik olarak yaydığı korku ve bilinmezlik duygusu nedeniyle mücadele eden tüm kesimlere karşı bir teslim alma saldırısı olarak sürdürülüyor" denildi.
Türkiye ve Kürdistan'da özellikle 1990'lı yıllarda devrimci ve sosyalistlere karşı yürütülen bu politikanın kararlı bir mücadeleyle geriletildiği belirtilen açıklamada, "Özellikle Kürdistan illerinde oldukça yaygın bir biçimde sürdürülen kontrgerilla faaliyetlerinin en çok kullanılan biçimi olan gözaltında kaybetme saldırısı, 12 Mart 1995 tarihinde İstanbul Gazi Mahallesi'nde Alevilerin yoğun olduğu bir kahvehaneye yine kontrgerilla eliyle düzenlenen silahlı saldırı ile bir ayaklanmanın olduğu kadar, gözaltında kaybetme saldırısına karşı mücadelenin de ateşleyicisi oldu" ifadeleri kullanıldı.
'CUMARTESİ ANNELERİ'NİN DİRENİŞİ YOL GÖSTERİYOR'
Devletin "meçhul kişi" olarak Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı'na defnettiği Hasan Ocak'ın ailesi ve yoldaşlarının mücadelesiyle bulunduğu belirtilen açıklamada, "Hasan'ın bulunmasının ardından ailesi, yoldaşları ve insan hakları savunucuları Galatasaray Meydanı'nda Cumartesi Anneleri olarak oturma eylemine başladı. Devletin tüm baskılarına rağmen Cumartesi Anneleri'nin 30 yıldır sürdürdüğü bu direniş, dünyanın en uzun soluklu eylemlerinden biri olarak yol göstermeye devam ediyor" vurgusu yapıldı.
Rejimin 2021'de sosyalistlere ve mücadele eden tüm güçlere bir gözdağı olarak yeniden devreye sokmak istediği kaybetme saldırısının ESP üyesi Gökhan Güneş ve yoldaşlarının mücadelesi ve kamuoyu baskısı sayesinde 6 günlük işkenceli sorgu ardından Güneş'in serbest bırakılmasıyla geri püskürtüldüğü kaydedilen açıklama, şöyle devam etti: "Meksika'da 2020 yılında 12 bini aşkın insan devlet güçleri ya da onlarla bağlantılı çeteler tarafından kaybedildi. El Salvador'da 2020'de bin 500'den, 2021'in ilk üç ayında ise 300'den fazla insan kaçırıldı. Kolombiya'da 28 Nisan 2021'de vergi reformuna karşı başlayan genel grev sürecinde 40'tan fazla insan devlet güçleri tarafından katledilirken, gözaltına alınan 400'den fazlasının akıbeti bilinmiyor."
'MÜCADELEMİZ SÜRECEK'
Açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: "Avrupa'da yaşayan göçmen işçi ve emekçiler olarak, kayıpların bulunması ve faillerin yargılanması için sürdürülen bu mücadeleye destek vermek zorundayız. Avrupa'da biz göçmenler olarak, 17-31 Mayıs Uluslararası Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası dolayısıyla, uluslararası kamuoyunu kayıp yakınlarının mücadelesini sahiplenmeye çağırıyoruz. Gözaltında kaybedilen tüm yoldaşlarımızın ideallerini yaşatarak onları onurlandıracağız. Kaybedilenlerin akıbeti ortaya çıkana, faillerden hesap sorana kadar mücadelemiz sürecek!"
Eylem, "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın", "Kayıpları unutmadık, unutturmayacağız", "Faşist devlet halka hesap verecek", "Direne direne kazanacağız" sloganlarıyla son buldu.