29 Eylül 2024 Pazar

Madenci yakınları: Gaz kokusu ve üretim baskısı vardı, kaza değil cinayet

Amasra'da meydana gelen maden katliamı sonrası katledilen madencilerin yakınları, maden ocağındaki ihmallerin uzun zamandır sürdüğüne ancak üretim baskısı nedeniyle madencilerin çalıştırılmaya devam ettiğine dikkat çekti ve adalet istedi.

Bartın'ın Amasra ilçesinde 41 işçinin grizu patlaması sonucu katledilmesi sonrası, olay yerine gelen gazeteciler ve demokratik kitle örgütü temsilcileriyle konuşan işçilerin aileleri katliamın göz göre göre geldiğini anlattı. 

'CİNAYET BU, KAZA DEĞİL'
Madende katledilen işçilerden Mehmet Bulut'un eşi Elif Bulut, sosyal medyaya yansıyan görüntülerde, "Bakın cinayet bu kaza değil. Keserler, sansür yaparlar, siz kesmeyin. Öldürdüler. Gelen bütün gazetecilere söyledim. Bakın dedim, ihmal var. Kocam söyledi, ihmal var, cinayet. Hiçbiri bir tanesi bir cesaret edip diyemedi ki ihmal var. Hepsi hikayeleri yarım kaldı, vah vah, bir dakikalık acılı videolar, müzikler…Bir tanesi de çıkıp diyemedi ki ihmal var, cinayet bu" ifadelerini kullandı.

Eşinin işten döndüğünde havalandırma sisteminde sorun olduğunu, bacaların temizlenmesi gerektiğini söylediğini aktaran Bulut, "Ben öğretmenim, çocuğuma da bakarım, ceza alsınlar. Bel fıtığı oldu madende. '3 aydır bacalar temizlenecek' diyordu, 3 sene önce rapor çıkmış neredesiniz? İnsan hayatı bu kadar ucuz mu" diye sordu.

'YARDIM KÖMÜRLERİ' GEREKÇESİYLE ÜRETİM BASKISI YAPILDI
Mehmet Bulut'un kardeşi Muhammet Bulut ise, madende sürekli üretim baskısı olduğunu vurgulayarak, MHP'li Bartın Belediyesi'nin dağıttığı "yardım kömürleri"nin yetişmediğini, bu nedenle işçilerin bütün sorunlara rağmen madende çalıştırılmaya devam ettiğini söyledi. "Gazlı ortamda çalıştıklarını biliyoruz, konuşuyorlardı. Hatta bir madenci kazmayı vurup çekip gitmiş, 'Bizi öldürmeye mi çalışıyorsunuz' diyerek. Bakıma girmesi gerekiyordu, bakım zamanı gelmiş geçmiş" diyen Bulut, işçilere aylardır yapılacak bakım nedeniyle izne çıkarılacaklarının söylendiğini ancak bunun gerçekleşmediğini dile getirdi.

'ÖNLEMİNİZİ ALIRSINIZ, SONRA KADER DERSİNİZ'
Katledilen madencilerden Şaban Yıldırım'ın eşi Sıla Yıldırım ise eşinin daha ayın başında madendeki metan gazı miktarının yükseldiğini, havalandırma sisteminin arızalı olduğunu söylediğini anlattı.

Yıldırım'ın kayınpederi Burhan Akkuş ise, "Maden bakıma girecekken, orada metan gazı olduğunu bile bile insanları oraya sürükleyip insanları orada ölüme mahkum ettiler. Kader olma şansı yok, iş güvenliği olması lazım. Bu çocuklar bilerek kurban edildi. Önce önleminizi alırsınız, sonra takdiri ilahi dersiniz. Önlemsiz hiçbir şeye kader denemez" dedi.

Yıldırım'ın kayınvalidesi Nesrin Akkuş da, Şaban Yıldırım'ın maden ocağında gaz kokusu olduğunu söylediğini, "Bizi dışarıya çıkarıp temizleyeceklermiş" dediğini belirterek, "'Temizleyeceğiz' demişler, bizim canlarımızı temizlediler" ifadelerini kullandı.

MADEN OCAĞI ŞEFİ: BİZE KÖMÜR LAZIM SİZİN KEYFİNİZ DEĞİL
Katledilen madenci Soner Ak'ın eşi Özge Ak, "Anlatıyordu, 'Gaz kokusu çok var' diyordu, 'ama yapacak bir şey yok' diyordu. Şef, 'Bize kömür lazım, sizin keyfiniz lazım değil' demiş. Eşim de bunu anlattı, salı günü aynısını anlattı, ben de şimdi size söylüyorum. 3 çocuğum var. Adalet yerini bulsun istiyorum" dedi.

Soner Ak'ın annesi Fatma Ak ise Soner Ak'ın kendilerine ocakların kapanacağını, madende gaz kokusu olduğunu söylediğini dile getirdi ve oğlunun madene gitmesini istemediğini ancak çalışmak zorunda olduğu için gittiğini anlattı. Ak, "Hakkını arayın, görmesin kimse bir daha. Bizim canımız yandı, başkasının yanmasın. Bu kadar istiyorum" ifadelerini kullandı.

Recep Tayyip Erdoğan'ın Bartın'ı ziyareti esnasında da bir madenci yakını Erdoğan'a, "Kardeşim 15 gün önce 'burada gaz kaçağı var, bizi yakında patlatacaklar' demiş. Nasıl ihmal oldu" diye sormuş, Erdoğan madenci yakınını cevapsız bırakmıştı.