3 Ekim 2024 Perşembe

Mersin Barosu: Savunmadı susmadı, susmayacak

Mersin Barosu avukatları, insan haklarını savunma sorumluluğu gereği hak gasplarına karşı mücadeleyi yükselteceklerini kaydetti. 
 

Mersin Barosu ve Özgürlük için Hukukçular Derneği, son bir ay içerisinde iki farklı eylemde polis saldırısına uğramalarına dair basın açıklaması düzenledi. Mersin Adliyesi önünde yapılan açıklamaya, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ile Mersin Demokrat Avukatlar Grubu üyeleri de destek verdi.

Mersin Baro Başkanı Gazi Özdemir, 18 Şubat'ta Aysel Tuğluk için düzenlenen açıklamadan önce, 24 Ocak'ta Tehlikedeki Avukatlar Günü'nde yaptıkları basın açıklamasında da saldırıya uğradıklarını hatırlattı ve "Avukatlık Kanunu'nun 76. Maddesi hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak konusunda avukatlara görevler yükler" dedi.

Mersin Barosu olarak her zaman meslektaşlarının yanında olacaklarını belirten Özdemir, polisin plastik mermi ve orantısız güç kullanarak açıklama yapmak isteyen ÖHD üyesi avukatlara saldırmasını kınadı. Özdemir, olayın takipçisi olacaklarını dile getirdi.

ÖHD Mersin Şube Eşbaşkanı İbrahim Kaya ise, Mersin Barosu avukatlarına bir ayda iki kez saldırıldığına dikkat çekerek, "İlk saldırı 24 Ocak günü Tehlikedeki Avukatlar Günü'nde, Demokrat Avukatlar Grubu, ÖHD ve ÇHD'li avukatlarının ortak yapmak istedikleri basın açıklamasına yapıldı. İkinci saldırı da, ÖHD'li avukatlar olarak, Aysel Tuğluk'un tahliyesine ilişkindi. İkinci saldırıyı birinci saldırıdan farklı kılan durumlar şuydu, başsavcı bey birinci saldırıyı gerçekleştiren polis amirleri ve polislerin performansını beğenmemiş olacak ki, ikinci saldırıyı gerçekleştirmeden önce özel olarak Akdeniz İlçe Emniyet Müdürlüğü'nü görevlendirmişti" ifadelerini kullandı.

Kaya, sözlerine şöyle devam etti: "Bizler de açıklama yapma noktasında direniş gösterince, ilk olarak kalkanlarla adliye içerisine itilmeye çalıştık. Sonra ise hem biber gazı hem de plastik mermi ile müdahalenin boyutunu arttırdılar. Başsavcı bu teamülleri, bu hakkı yıkmaya kırmaya çalışıyor. Biz bunun önünde duracağımıza, buna müsaade etmeyeceğimizi ifade etmek istiyoruz. Ayrıca başsavcıya buradan sesleniyoruz; adliye kimsenin babasının mülkü değildir. Adliye hakimin, savcının iş yeri evi olduğu gibi aynı zamanda avukatlarında iş yeri ve evidir. Biz dün de basın açıklamasını adliye önünde yaptık, bugün de basın açıklamasını adliye önünde yapıyoruz ve yarın da basın açıklamasını adliye önünde yapmaya devam edeceğiz. Savunma susmadı, susmayacak" şeklinde konuştu.