29 Eylül 2024 Pazar

Merttürk: Her yerde gerçekleri haykıralım

AKP'nin MHP ile kol kola seçim sürecine giderken herhangi bir "pürüz"  istemediğini kaydeden Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk, bu nedenle de saldırıların arttığını kaydetti. Merttürk ETHA'ya değerlendirmesinde, "Gerçekleri her yerde haykıralım" dedi.

Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ağustos ayında bir rapor yayımlayarak 79 gazetecinin tutsak olduğunu duyurdu. Rapordan kısa bir süre sonra Mezopotamya Ajansı (MA) Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever, muhabirler Deniz Nazlım, Berivan Altan, Selman Güzelyüz, Hakan Yalçın, Emrullah Acar, Ceylan Şahinli, JINNEWS muhabirleri Habibe Eren, Öznur Değer tutuklandı. Aynı soruşturma kapsamında MA muhabiri Zemo Ağgöz ev hapsi şartıyla, bir süre MA'nın Ankara bürosunda stajyer olarak çalışan Mehmet Günhan ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

AKP-MHP faşist iktidarı özellikle Kürdistan'da uyguladığı savaş ve insanlık suçlarını gizlemek için Kürt basın emekçilerine saldırılarını artırarak sürdürüyor. Halkların gerçeğe erişiminin önüne geçmek, halklar arasındaki dayanışmayı engellemek için de basın emekçilerini gözaltı ve tutuklamalarla susturmaya çalışıyor.

Tutsak edilen son gazetecilerin saray medyası aracılığıyla servis edilen görüntüleriyle de iktidar, bedel ödeyenlerin haberini yaparsanız bedel ödersiniz mesajı verdi. Tutsak gazeteciler ise baş eğmediklerini kaydederken, kamuoyuna da "haber alma hakkına sahip çıkın" çağrısı yaptı.

'SEÇİM ÖNCESİ PÜRÜZ İSTEMİYORLAR'
Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk, iktidarın seçim öncesi siyasi propagandasını yaparken herhangi bir pürüz istemediğini söyledi. Basın emekçilerine yönelik saldırıları, iktidarın amacını ve nasıl mücadele etmek gerektiğini ETHA'ya değerlendiren Merttürk, basını da içerisine alan çok büyük bir yalan iktidarı ile karşı karşıya olduklarını kaydetti.

'BASIN EMEKÇİLERİNİ DOĞRUDAN HEDEFE OTURTUYOR'
"Gerçekleri saklamak veya bastırmak üzerine kurulmuş bir düzende elbette bu konuda halka gerçekleri ulaştıran basın emekçilerini de doğrudan hedefe oturtuyor" diyen Merttürk, ekonomik kriz ve aynı zamanda siyasi krize çözüm kapasitesi giderek daralan iktidarın, demokratik her türlü hak arama eylemini bastırırken diğer yandan da ifade özgürlüğüne, hakikate saldırdığının altını çizdi.

'POMPALADIKLARI YALANLARIN ORTAYA ÇIKMASINI İSTEMİYORLAR'
"Sansür yasası"nın faşizmin gerçekleri gizleme çabası olduğunu belirten Merttürk, "Sadece basın emekçilerini ilgilendirmez. Hepimizi ilgilendirir. Ancak elbette burada basına daha ayrı bir önem de veriyorlar. Çünkü iktidarı boyunca kendi yandaş basınını inşa eden, basını kendi siyasi propagandasını halka ulaştırmak ve gündelik siyasete malzeme üretme aracına çeviren AKP bugün MHP ile birlikte kol kola girerek seçim sürecine giderken herhangi bir 'pürüz'  istemiyor. Uyguladıkları şiddetin teşhir olmasını istemedikleri gibi, yandaş basın ile pompaladıkları yalanların da ortaya çıkmasını istemiyorlar. Bu yüzden basının üzerindeki baskıyı artırıyorlar" ifadelerini kullandı.

'EN UFAK GERÇEĞE TAHAMMÜLLERİ YOK'
Gazetecilerin ve TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın tutuklanmasının saldırıların sistematik olarak süreceğinin işareti olduğunu söyleyen Merttürk, "En ufak bir gerçeğe tahammülleri yok çünkü sonlarını hangi gerçeğin getirebileceğini kestirecek durumdalar" dedi.

'HER YERDE GERÇEĞİ HAYKIRALIM'
Mertttürk, saldırılara karşı mücadele yöntemlerini ise şöyle aktardı: "Başta saldırıya uğrayan kim varsa herkes bu saldırının aynı zamanda kendisine yöneldiğinin de bilinciyle her türlü dayanışma ile yan yana durmalıyız. İktidarın bizleri terörize etme, kriminalize etme çabalarına da onun çizdiği sınırlar dışında yanıtlar üreterek hareket etmeliyiz. Bu işin başka bir boyutu da gerçekleri halka ulaştırmak için artık herkesin üzerinde bir görev vardır. Pazarlar, kahvehaneler, okul kapıları, otobüsler... Bulunduğumuz her yerde gerçekleri haykıralım."