4 Aralık 2024 Çarşamba

Okundu: Rojava devrimiyle dayanışmak için yola çıktık

Rojava Devriminin güçlendirilmesi ve sosyalizme doğru ilerlemesinin önemli olduğunu vurgulayan  People's Bridge Sözcüsü Murat Okundu, bunun için halk diplomasisine ihtiyaç olduğunu söyledi. Bu amaçla People's Bridge'ı kurduklarını aktaran Okundu, "Sistem ezilenler ve halkların ilerici olan bütün mevzilerine karşı savaş açmış durumda. Bu koşullar altında ileri olana, halkçı ve demokratik seçeneklere, onların taşıyıcılarına, savaşçılarına sarılmak, başarısı ve yaşaması için seferber olmak, tarihsel bir sorumluluktur" dedi.

DAİŞ'e karşı direniş sürecinde ve devrimin ilk yıllarında devrimcilerin, gençlerin, kadınların, bütün dünyadan enternasyonalistlerin Rojava Devrimine yönelen ilgisi sonrasında zayıfladı. Zayıflayan ilgiyi yeniden kazanmak, Rojava Devriminin ayakta kalması ve sosyalizme doğru ilerlemesi amacıyla Avrupa'da People's Bridge kuruldu.

People's Bridge Sözcüsü Murat Okundu ile, kuruluş amacını, halk diplomasisinin ne anlama geldiğini ve neden ihtiyaç olduğunu konuştuk. Emperyalist kapitalist sistemin, ezilenler ve halkların ileri olan bütün mevzilerine savaş açtığını vurgulayan Okundu, ileri olana, halkçı ve demokratik seçeneklere, onların taşıyıcılarına, savaşçılarına sarılmanın tarihsel sorumluluk olduğuna dikkat çekti.

Enternasyonalistleri, emekçi sol örgüt ve grupları, bireyleri, akademisyenleri, sanatçıları, çeşitli mesleklerden aydınları, gençleri, Avrupa'da yaşayan Rojavalı göçmenleri People's Bridge'in çalışmalarına katılmaya, halklar arasındaki köprüyü güçlendirmeye, yeni köprüler kurmaya çağıran Okundu, çalışmalarına ilişkin de bilgi verdi.

Okundu sorularımıza şu yanıtları verdi:

ROJAVA DEVRİMİ İLE DAYANIŞMA KALICI BİR HAREKETE DÖNÜŞEMEDİ

People's Bridge hangi ihtiyacın ürünü olarak doğdu? Neyi amaçlıyor?
19 Temmuz Rojava Devrimi, Kürt ve bölge halkları için özgürlüğe giden yolda yeni bir kapı açtı. Gerici iç savaş koşullarında gerici güçlere yedeklenmeyerek halkların demokratik ve özgürlükçü gücünü, iradesini kuşanarak sömürgeci zincirleri parçaladı. Kadınlar, cins özgürlükçü bir çizgide kadın devrimini gerçekleştirdi, kadın özsavunmasını örgütledi. DAİŞ'in yenilgisi ile birlikte Kürt, Arap ve bölge halklarının kurduğu Kuzey ve Doğu Suriye Federasyonu, bütün dünyadan enternasyonalistlerin de ilgi odağına girdi. Altı kıtadan devrimciler, gençler, özgürlükçü bireyler, örgütler ve partiler devrimin savunulması ve geliştirilmesi için Rojava'ya aktı, dünyanın her köşesinde halklar kitlesel bir biçimde Rojava ile dayanışmayı ördü. Bu dayanışma kuşkusuz Rojava bakımından çok anlamlıydı. Fakat tersinden dünyanın her köşesinde yeşeren dayanışma, eylemli enternasyonalizmin güçlenmesi, umudun filizlenmesi ve hareketlenmesi bakımından da önemliydi.

Ne yazık ki, bu dayanışma kalıcı bir harekete, devrimin ihtiyaçları doğrultusunda süreklileşmiş bir çalışmaya dönüşmedi. Efrîn işgali ve sonrası gelişmeler, öte yandan Ukrayna savaşıyla keskinleşen emperyalist rekabet ve Doğu Avrupa'da ortaya çıkan bölgesel savaş tehlikesi, Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye'yle dayanışmayı zayıflatan temel etkenler oldu.

Özerk bölgenin diplomasi çalışması öne çıktı. Diplomasi çalışmasında da muhatap daha çok burjuva parti ve örgütler, devletler ve devletler koalisyonları, askeri ittifaklar oldu.

Bir tarafta devrim savunulurken, diğer tarafta toplumsal inşa devam etmektedir ve devam etmek zorundadır. Kuşatma altındaki Rojava ile dayanışmanın örgütlenmesi, devrimin altyapısını güçlendirecek çalışmaların yürütülmesi, teknik, lojistik ve nitelikli emek gücü gerektiren sorunlarda desteğin örgütlenmesi dönemin temel görevlerinden biri olmaya devam ediyor.

Devrimin etkin bileşeni sosyalist yurtseverlerin sesini, siyasi çalışmalarını, Rojava ve bölge için oluşturdukları programı dünyaya duyurmak, tanıtmak ise enternasyonalist sosyalistlerin özgün bir sorumluluğudur. Halkçı demokratik devrimin sosyalizme doğru evrilmesi tarihsel eylemi, aynı zamanda dünya sosyalist hareketinin etkin dayanışmasıyla mümkündür.

People's Bridge, Rojava ile dayanışmanın güçlendirilmesi, kuşatmayı aşacak bir birliğin örgütlenmesi amacıyla kuruldu. Biz buna halk diplomasi diyoruz.

HALK DİPLOMASİSİ İLE DÜNYA HALKLARININ OLANAKLARINI DEVRİME SUNMAYI AMAÇLIYORUZ

Halk diplomasisi neyi ifade ediyor?
Kuzey ve Doğu Suriye'de halkların, kadınların devrimci kazanımları, haliyle diplomasinin, yani başkaca güçlerle ilişkinin konusu olmak zorunda. Fiilen sahada kazanılanın "tanınması", kabul edilmesi gerekir. Burjuva partiler, devletler ve hükümetleri, devlet koalisyonlarından farklı olarak halk diplomasisi, kazanımlarımızın halklar tarafından "tanınması", anlaşılması ve dünya halklarının olanaklarının devrime, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetiminin savunulması ve inşasına sunulmasını amaçlar. Halk diplomasisinin muhatabı halklar, emekçi solun parti ve örgütleridir, sendikalardır, basın kuruluşları ve gazeteciler, meslek odalarıdır.

Bu doğrultuda sosyal medya kanallarımızdan yaptığımız paylaşımlarla, haftalık haber bülteni ve aylık çıkardığımız bültenimiz Avaşîn ile Kuzey ve Doğu Suriye'deki gelişmeleri İngilizce başta gelmek üzere farklı dillerde halklara taşıyoruz. Halkların Birlik ve Dayanışma Kurumu (SYPG) ile iletişim içerisinde bölgenin ihtiyaçları doğrultusunda bilgilendirme ve çağrılar içeren dijital panel ve açıklamalar yayımlıyoruz.

Bugün aynı zamanda Kuzey ve Doğu Suriye'de toplumsal yaşamın ve inşanın sorunlarıyla da ilgiliyiz. Örneğin su sorununu çözmek üzere kurulan Water for Rojava projesinin bileşeniyiz. Yakın gelecekte bölgede doğrudan projeler yürütmeyi amaçlıyoruz. Enternasyonalistleri, çeşitli mesleklere sahip insanları da bu projelerin parçası yaparak köprüyü güçlendirmek istiyoruz.

ROJAVALI GÖÇMENLERLE ANAVATANLARI ARASINDA KÖPRÜYÜ GÜÇLENDİRMEK

Peki Kuzey ve Doğu Suriyeli mülteciler bu çalışmanın neresinde duruyor?
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi burjuva yasallık içerisinde tanınmadığından Rojavalı göçmenlerin sayısını, demografisini tam olarak ifade etmek zor. Fakat Avrupa'ya ciddi bir göç olduğu ortada. Devrimin içerisinden, DAİŞ ve TC'nin saldırılarından dolayı ülkelerini terk etmek zorunda kalmış geniş bir göçmen kitlesi var. Bu kitle büyük oranda örgütsüz. Tabii ki çeşitli ülkelerde veya kentlerde daha gelişkin olmak üzere örgütlülükler var, ama özellikle gençler içerisinde ciddi bir örgütsüzlük hakim.

Başta Özerk Yönetim Temsilcilikleri gelmek üzere Rojavalı örgütler ve bireylerle, akademisyenlerle ilişkilerimiz var. Fakat daha önemlisi, halkın kendi ülkesi, devrimci anavatanı için seferber olmasıdır. Dolayısıyla aynı zamanda orta vadede Rojavalı göçmenlerle anavatanları arasında da köprüleri güçlendirmek istiyoruz. Bunun için önümüzdeki dönemde başta Young Struggle gelmek üzere çeşitli örgütlerle ortaklaşa anket, araştırma ve saha çalışmalarıyla mülteci ve göçmenlerle temasımızı güçlendireceğiz.

KOBANÊ MUHAREBESİ ENTERNASYONALİZM BAKIMINDAN BİR RÖNESANSTI

Enternasyonalist dayanışma hareketinin durumunu nasıl tarif edersin? Rojava'nın savunulması gündemden düştü mü? İlgi neden zayıfladı?
Rojava ile dayanışma yukarıda da ifade ettiğim gibi özellikle de Kobanê muharebesi ile birlikte dünyasallaştı. Enternasyonalizm bakımından bir rönesanstı diyebilirim. Doğrudan devrimi savunmak üzere Rojava'ya akan "gönüllüler", yanı sıra dünyanın her bir köşesinde Defend Rojava ve benzeri komiteler kuruldu. Bu örgütlülükler milyonları harekete geçirdi. 1 Kasım Dünya Kobanê Günü'nde bu hareket zirveleşti. Bu, Efrîn savaşına kadar ayakta kaldı. Fakat Efrîn savaşıyla değişen dengeler, Kuzey ve Doğu Suriye'de başta ABD gelmek üzere emperyalistlerle derinleşen taktik ilişkiler ve nihayetinde Serêkaniyê işgali ilgiyi zayıflattı. Avrupa'da da Ukrayna'nın emperyalist hegemonya savaşı sahasına dönüşmesiyle derinleşen emperyalist bloklaşma ile yeni bir dünya savaşının emarelerinin ortaya çıkmış olması ve 7 Ekim 2023'den bu yana da siyonist İsrail ile Filistin halk güçleri arasındaki savaşın dünyada yol açtığı siyasi saflaşma gündemi belirledi.

Ne yazık ki dayanışmanın zayıflaması salt gündem yoğunluğu ile ilgili değildi. Ukrayna savaşında da tutarlı bir savaş karşıtı antiemperyalist kitle hareketi gelişmedi. Hatta bildiğiniz üzere Ukrayna savaşıyla emekçi sol ve enternasyonalist harekette bir yarılma oldu. Barış hareketi büyük ölçüde NATO'nun peşine takıldı, siyonizme karşı tepki örgütlemedi.

SÖNÜMLENEN DAYANIŞMA ÖRGÜTLERİNİ AYAĞA KALDIRMAYI AMAÇLIYORUZ
Aslında tam şimdi Rojava ile dayanışmayı büyütme zamanı. Ortadoğu krizine verilmiş demokratik, cinsiyet ve ulusal eşitlikçi bir yanıttır Rojava. Emperyalistler arası çelişkilerin içerisinde halklardan yana bir yaşamın nasıl kurulabileceğini gösterir. Çalışmalarımızın öncelikli amaçlarından biri, kent kent, kasaba kasaba örgütlenmiş, daha sonrasında sönümlenmiş dayanışma örgütlerini ve bireyleri yeniden duyarlı kılmak ve ayağa kaldırmaktır. Toplumsal inşanın sorunları ve ihtiyaçları doğrultusunda dayanışma örgütlemektir. Fakat daha genelde Rojava ile dayanışmayı büyüterek oluşan yeni dünya dengeleri içerisinde tutarlı antiemperyalist halkçı cepheyi büyütmek, ezilenlerin umudunu yükseltmektir.

ENTERNASYONALİST SAVAŞÇILARI AVRUPA'DA TANITACAĞIZ

Önünüze hangi görevleri koydunuz?
Süreli çalışmalarımızın yanı sıra 11 Haziran'da Kuzey ve Doğu Suriye'de gerçekleşecek yerel seçimler gündemimizde olacak. Çeşitli etkinlik ve bilgilendirme araçlarıyla bu süreçte Kuzey ve Doğu Suriye'deki demokratik sistemi tanıtacağız, sistemin sorunları ve olanaklarını tartışacağız ve tartıştıracağız. Belediye eşbaşkanlıkları ve belediye meclis üyelikliği seçiminin demokratik-halkçı devrimin gelişiminde yeni bir eşik olacağını düşünüyoruz.

Daha önce de belirttiğim gibi önümüzdeki yakın dönemde Rojavalı göçmenlerin durumu, talepleri ve sorunlarını gündemleştireceğiz. Bu süreçte bu kitleyle ilişkilerimizi güçlendirmek için çeşitli çalışmalar yürüteceğiz.

Rojava Devriminin yıldönümü olan 19 Temmuz'da emekçi solun ve enternasyonalist hareketin, grup ve bireylerin duyarlılığını arttırmak için bir program oluşturduk.

Yine Rojava'daki toplumsal inşanın konularını, Ivana Hoffmann gibi enternasyonalist savaşçıların Avrupa'da tanıtılması gibi gündemleri işliyoruz. Bu konularda başta SYPG gelmek üzere Kuzey ve Doğu Suriye'deki güçlerle iletişim halindeyiz.

ROJAVA SALT ROJAVA'DAN İBARET DEĞİL

Son olarak çağrınız nedir?
İnsanlığın içerisinden geçtiği kritik süreçte uluslararası dayanışma ve birlik daha da önemli oluyor. Sistem ileri olan, ezilenler ve halkların bütün mevzilerine karşı savaş açmış durumda. Bu koşullar altında ileri olana, halkçı ve demokratik seçeneklere, onların taşıyıcılarına, savaşçılarına sarılmak, başarısı ve yaşaması için seferber olmak, tarihsel bir sorumluluktur.

Rojava Devrimi, bugün kurulan geleceğimizdir, saldırı altındadır, kuşatma altındadır. Eğer Rojava salt Rojava'dan ibaret değilse, üzerinde kurulduğu toprak ve nüfusu ile ölçülemeyecekse, o zaman ona uygun bir pratik geliştirmek gerekir.

Bütün enternasyonalistleri, emekçi solun örgüt ve gruplarını, bireyleri, akademisyenleri ve sanatçıları, çeşitli mesleklerden aydınları, gençleri, Avrupa'da yaşayan Rojavalı göçmenleri People's Bridge'in çalışmalarına katılmaya, halklar arasındaki köprüyü güçlendirmeye, yeni köprüler kurmaya çağırıyoruz.