Onlar Ekim Devrimi'nin zaferi için savaştı
Aleksandra Kollantai, İnesa Armand, Nadezhda Krupskaya, Klavdia Nikolayeva, Maria İlyiniçna, Olga Lauristin, Tatyana Mihailovna, Yelena Dimitriyevna Stasova ve daha adını sayamadığımız binlerce kadın Ekim devriminin zaferi için mücadele etti.
Devrimci Rus İşçi Partisi'nin kuruluşundan beri işçiler ve aydınlar arasından en cesur ve sınıf bilinçli kadınlar, Bolşevik Parti saflarına katıldı. Aleksandra Kollantai, İnesa Armand, Nadezhda Krupskaya, Klavdia Nikolayeva, Maria İlyiniçna, Olga Lauristin, Tatyana Mihailovna, Yelena Dimitriyevna Stasova ve daha adını sayamadığımız binlerce kadın Ekim devriminin zaferi için mücadele etti.
Bu kadınlardan biri Aleksandra Kollantai'dı.
"Kadınların yazgısı, beni tüm yaşamım boyunca ilgilendirdi ve sosyalizme çeken de bu ilgi oldu zaten" diyen Kollantai, aristokrat bir aileden geliyordu. İyi bir eğitim görmüştü.
Tüm becerisini, yeteneğini devrime adadı. Etkin bir propagandacı, ajitatör olarak yaşamı boyunca büyük bir azimle çalıştı. Sürgünde, hapishanede, yoksulluklar içerisinde yılmadan çalışarak o görkemli Ekim Devrimi'ni hazırlayan bir yapıcı, etkili bir eylem insanı oldu.
Kadın kurtuluş mücadelesiyle kopmaz bağını daima sürdürdü. 1917 yılının o çalkantılı yıllarında bile kadınlar arasında yürütülen çalışmanın ihmal edildiğini düşünerek partisi ile sert tartışmalar yürüttü.
Kendisine güveni tam, güçlü bir kadındı. Her koşulda inandığı doğruların peşinden giden gözü pek, cesur bir savaşçıydı.
Kadın kurtuluş mücadelesine devasa katkısıyla tanınan Kollantai, uluslararası kadın konferansları, kongreler düzenlenmesinde büyük emek verdi. Yazdığı ciltler dolusu makaleler ve kitaplarıyla kendisinden sonra yaşayacak kuşaklar için de büyük bir deneyim hazinesi, devrimci miras bıraktı.
Milyonlarca kadının büyük bir özveriyle katıldığı Ekim Devrimi'ne hayat veren kadınlardan biri de olanca mütevaziliği ile Nadejda Konstantinova Krupskaya'ydı. Devrime sarsılmaz inancıyla her hareketi sessizce izleyerek sonuçlar çıkaran, her ayrıntıya, her gelişmeye hakim olan Krupskaya, Bolşevik Parti'nin önemli bir ismi Lenin'in sağ kolu oldu. Sovyet iktidarının zaferine inancı hiç eksilmeyen Krupskaya bazı güçlü devrimcilerin bile tereddüt ettiği durumlarda hep aynı inançla davanın doğruluğuna, zafere inancını sürdürdü.
Yelena Dimitriyevna Stasova ise illegalite yıllarının zorlu koşullarında Bolşevik Partiye öncülük eden kadınlardandı.
Erkek egemenliğinin varlığını güçlü biçimde gösterdiği, kadın devrimcilerle, erkek devrimcilerin eşitsiz koşullar içerisinde mücadeleyi sürdürdüğü yıllarda devrime içten bağlılığı, örgütçü yetenekleri, zekası, çalışkanlığı, disiplinli çalışması ve yoldaşlarıyla kurduğu dostça ilişkileriyle öne çıkmıştı.
Partinin illegalite yıllarında, Lenin'in yakın çalışma arkadaşıydı, Parti Merkez Komite sekreteriydi.
Aydınlık bilinci, inisiyatifi ile İnes Armand, özgüveni gelişkin bir önder kadındı.
Doğru bildiklerini en çetin muhaliflerinin karşısında bile kararlılıkla savunan İnes Armand, kadının kurtuluşu mücadelesine duyduğu özel ilgisi ve emeği ile de tarihteki saygın yerini aldı.
Devrimin hazırlık günlerinde önemli parti görevleri üstlendi, devrimden sonra da kadın işçi hareketinin örgütlenmesi için çalıştı. Emekçi kadınların, sosyalist inşada etkin birer özne olması, yaşamın her alanında katılımcı olmaları için delege konferansları gibi etkili mücadele aracının da yaratıcısı oldu.
Ekim devrimi, milyonlarca kadının iradesi, emeği, cesareti ile gerçekleşti.
Kollantai bu kadınları şöyle anlatmıştı:
Ekim Devrimi'nin kadın kahramanları koca bir orduydular ve bu kadınların adları unutulsa da göstermiş oldukları özveri, devrimin zaferinde Sovyetler Birliği'nde çalışan kadınların bugün kaydetmiş olduğu tüm ilerleme ve kazanımlarda yaşamayı sürdürecektir."