São Paulo 5 Ağustos'ta yola çıkıyor: Aliağa dünyanın çöplüğü değildir
São Paulo gemisi çevre savunucuları ve bilim insanlarının tüm itirazlarına rağmen 5 Ağustos'ta Basel Sözleşmesi'ne aykırı şekilde yola çıkıyor. Geminin işçi ve toplum sağlığı bakımından yaratacağı tahribatı bir kez daha hatırlatan çevre örgütleri, "Aliağa dünyanın çöplüğü değildir. Buna izin vermeyeceğiz" dedi.
İzmir Aliağa'da bulunan Sök Denizcilik ve Ticaret Limited Şirketi tarafından sökülmesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın izin verdiği asbestli São Paulo gemisi, 5 Ağustos'ta yola çıkacak.
ULUSLARARASI KARA SULARINA ÇIKMASI BASEL SÖZLEŞMESİ'NE AYKIRI
Geminin yola çıkış haberinin kaynağı olan Brezilya merkezli São Paulo/Foch Enstitüsü'nün (Instituto São Paulo/Foch), 18 Temmuz 2022 tarihinde Enstitü Müdürü, emekli hava kuvvetleri subayı Emerson Miura imzası ile, geminin karasularından geçeceği Cebelitarık geçişini kontrol eden ülkelerden İspanya Çevre Bakanlığı'na yazdığı uyarı mektubunda, bu haliyle geminin uluslararası kara sularına çıkmasının Basel Sözleşmesi'ne aykırı olduğu ifade edilmişti. Basel Sözleşmesi'nin altıncı maddesine göre, ithalatçı ülke olan Türkiye'nin tüm bu ülkelere tek tek haber vermesi ve tehlikeli madde içeren gemilerin geçtiği tüm territoryal suların Çevre Bakanlıkları'nın da geminin geçişine tek tek izin vermesi gerekiyor.
İthalatçı ülkenin verdiği haberden altmış gün sonra transit ülkelerden (bu durumda İspanya, Birleşik Krallık, Fas ve Akdeniz'de motorsuz olan dev gemiyi çeken römorkörün rotasında karasularına girilen tüm ülkeler) herhangi bir itiraz gelmez ise, bu transit ülkeler izin vermiş sayılıyorlar. São Paulo Enstitütü'nün İspanya Çevre Bakanlığı'na yazdığı ve geçişe izin vermeme çağrısı yaptığı mektupta, Brezilya'nın ihraç, Türkiye'nin de şartlı ithal izni verdiği São Paulo'nun, İspanya'nın teritoryal sularından geçişinin, bu izinlere rağmen geminin gövdesinde taşıdığı tehlikeli maddeler nedeniyle, kaza ihtimali ve söküm sürecinde ciddi bir uluslararası çevre riski oluşturduğunun altı çizilmişti. Aynı uyarı mektubunda, São Paulo'nun Fransa Donanması'nda Foch adı altında Fransız Polinezyası'nda yapılan en toksik nükleer testlerin neredeyse hepsine katıldığı, AVEN (Fransa Nükleer Test Mağdurları - (Association des vétérans des essais nucléaires) Derneği tarafından en azından 24 Eylül 1966 tarihinde yapılan ve 125 bin kilo tonluk devasa bir nükleer bombanın da kullanıldığı, Fangataufa Lagün'ünde yapılan "Rigel" atmosferik nükleer testi sırasında bizzat nükleer kontaminasyona uğradığının kanıtlandığı, belgesi ile ibraz edilmişti. Askeri sır arz eden bu tip nükleer operasyonlar hakkında bilgi almanın zorluğuna işaret eden Miura, gövde içindeki radyoaktivite hakkında şüphelerin ortadan kalkmadığının altını çizmişti. Brezilya Ordu'sundan emeklilerin kurduğu bu Ensititü'nün geminin Brezilya'da bir askeri müze olarak işlevlendirilmesi ve satış ihalesinin iptaline dair açtığı bir dava henüz sonuçlanmadı.
ÇEVRE ÖRGÜTLERİ: ALİAĞA DÜNYANIN ÇÖPLÜĞÜ DEĞİLDİR
Çevre örgütleri, sendikalar, odalar ve gemi sökümü faaliyetinin tüm mağdurları olarak uzun süredir gelmemesi için mücadele yürüttüğü Brezilya Bandıralı Sao Paulo nükleer uçak gemisi yani nam-ı diğer yüzen tehlikeli atık devinin en geç 5 ağustos'ta yola çıkacağını, hatta gemiyi çekecek römorkörlerin Rio Limanına vardığını, geminin ihracatına karşı beraber örgütlendiğimiz uluslararası çevre örgütlerinden öğrendiklerini kaydetti.
"Aliağa dünyanın çöplüğü değildir. Buna izin vermeyeceğiz" başlıklı bir açıklama yayınlayan Alçep, Foçep, Egeçep, İya ve Polen Ekoloji, Sao Paulo'nun bir sembol olduğunu on yıllardır kapalı kutu gibi işleyerek işçileri, çocukları, denizi, toprağı, havayı zehirleyen gemi sökümü sanayiinde onlarca geminin söküldüğü hatırlatıldı. Artık gemi sökümünün Aliağa'ya, İzmir'e, hurda metallerinin zehirli dumanlarının indiği tarım havzalarına verdiği geri dönüşsüz zararları, Türkiye'nin kat be kat üstündeki kanser oranlarını, üstü örtülen meslek hastalıklarını ve seri iş cinayetlerini kabul etmemek için birleştiklerini duyuran çevre örgütleri, şöyle devam etti: "Ne Sao Paulo gemisini, ne de bu şekilde sökülen dünyanın ıskartaya çıkarılmış, gözden çıkarılmış tehlikeli atık dolu yüzlerce gemisini, ne de Aliağa'yı bir avuç şirketin karı için ardarda yaptığı ağır kirletici sanayi yatırımlarını bu haliyle kabul etmiyoruz! Buradan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na bir kez daha sesleniyoruz. Halka rağmen, konuyla ilgili ciddi uyarılarda bulunan bilim insanlarına rağmen verdiğiniz şartlı izini derhal iptal edin. Bu izinler geminin sökülmesi halinde zehirlere doğrudan maruz kalacak bizler için de yok hükmündedir. Bu gemi buraya gelemez. Gelmemesi için de tüm meşru mücadele yöntemleriyle karşısında duyacağımızı bir kez daha ilan ediyoruz."