29 Eylül 2024 Pazar

Şafak Serhat yazdı | Kavgaya sevinçle katılmak

Cephede operasyona çıkmak, ön mevzide nöbet tutmak, en önde savaşmak... Bunlar, kuşkusuz her devrimciyi mutlu eder, içini sevinçle doldurur ve yüreğindeki ateşi harlar. Ama bir devrimci aynı duyguları bunların gerisinde de yaşayabilmelidir. Yani haber yazarken, yoldaşlarına yemek yaparken, mahpustayken, eğitim verirken, duvar örerken… Tüm bu işleri yaparken aynı tutkuyla, aynı sevinçle, aynı disiplinle ve aynı istekle çalışmalara katılmalıdır bir devrimci. Ferhat yoldaş birçok farklı çalışmada yer almıştır. Onunla birlikte çalışan yoldaşlar şunu net söyleyebilirler: Ferhat yoldaş her çalışmaya aynı sevinçle katılmıştır.

"Belki sevinçlerimizi ne denli anımsarsak o kadar iyi kavrarız acımızın derinliğini. Belki yaşayabileceğimiz ve yitirdiğimiz güzellikleri ne kadar çok düşünürsek o kadar keskinleşir öfkemiz. Geleceğimizle aramıza engeller dikildiğinde, inancımızı öfkemizle bileyerek atlarız engellerin üstüne. Sevinçli bir türkü mırıldanmaktan hiç vazgeçmeden. Ve kavgayı bir sabah tazeliği gibi düşünerek. Hayatın hiç vazgeçmemek olduğunu bilerek." Kutsiye Bozoklar

Öfkemiz büyük. Çok değerli iki yoldaşımızı daha sosyalizmin zaferi uğruna verdiğimiz bu mücadelede kaybettik. Şimdi hepimizin onların yerini doldurmakla görevliyiz. Yoldaşların bizlere bıraktığı bayrağı devralmak için onları ve ayırt edici özelliklerini daha iyi tanımamız ve onlardan öğrenmemiz gerekiyor.

Metin yoldaş, bir marksist leninist komünist olarak Kürt ulusal kurtuluşu için savaşıma girişti ve kendisini bununla sınırlı tutmadı. Aynı zamanda bunu işçi ve emekçilerin kurtuluş mücadelesiyle birleştirdi, sosyalizmin bayrağını her yerde yükseltmeye ant içti. O öncelikle sosyalist yurtseverliği kendisinde bir sorun haline getirdi. Böylelikle partinin Kürdistan'daki ilerleyişinin politik ve örgütsel sorunlarını bilince kavuşturdu ve bu sorunların pratik çözümü için kendisine bir başlangıç noktası oluşturdu.

Sosyalist yurtseverliğin ideolojik olarak kavranması, kararlı ve yaratıcı bir tarzda uygulanması gerekiyor. Metin yoldaş, sosyalist yurtseverlik çizgisiyle bilinçli bir ilişki kurmayı başardı. Kendisini bu çizgiye adadı. Rojava halklarının bu çizgiyi benimsemesi için yoğun bir mücadele yürüttü ve halk içerisinde somutluğa kavuşması için çalışmalara tüm enerjisiyle katıldı. Israrlı ve disiplinli ajitasyon ve propaganda çalışması yürüttü. Eylem içerisinde bu yeteneklerini geliştirdi.

Devrim, eskiye ait olan her şeyin yıkılma işidir ama aynı zamanda bir değiştirme sürecidir. Değiştirmek için öncelikle insanın kendisinin değişmesi gerekir. Değişim sınırların zorlanması ve aşılması demektir. Bir insanın kendi sınırlarını aşabilmesi için cüretkar olması gerekir. Devrimcileşme sürecine giren her insan kendi sınırlarının dışına bir adım atar. Bu o insanın kendine olan güvenini artırır. Zorluklardan devrimler doğar. Bu zorluklar eylemde ve ideolojik mücadelede açığa çıkar. Sorunlar ve zorlukların üstesinden gelmesi için kadronun sınırlarını aşması gerekir. Bu da bir değişim ve gelişim demektir. Metin yoldaş her eyleminde, her karşılaştığı sorunda değişerek ve gelişerek çıkmayı başardı. Kendine olan güveninin artmasıyla birçok sorunun üstesinden gelmeyi başardı ve hızlı bir gelişim seyri izledi.

Durmak nedir bilmez, en ağır işlerden çekinmez, tüm gücünü ve enerjisini parti çalışmalarına katar. İşte Ferhat yoldaşın yaşamı kısaca böyle karakterize edilebilir. Ferhat yoldaş her türlü kültür ve teknik bilgiye sahipti. Hangi çalışma olursa olsun, o çalışmaya dikkatle ve özenle yaklaşırdı. Çalışmalarda her dakikanın önemini bilirdi. O; öğrenmenin sınırı olmadığını bizlere gösterdi. Yeni şeyler öğrenmek, bilgi düzeyini artırmak onun için su içmek veya nefes almak gibi yaşamı için vazgeçilmezdi. Yaptığı her işe tüm gücüyle katılır, kendisini tamamen o işe katardı. Bu, öğrenme isteğiyle birleştiği zaman, yaptığı her işin tekniğinde tamamen ustalaşmış bir kadro yarattı. Teknik tek başına ölüdür. Ancak onu kullanmasını bilen insanlarla birlikte teknik mucizeler yaratabilir. Ferhat yoldaş, tekniği devrimci çalışmayla birleştirdi. Onu devrimin zaferinde, savunulmasında ve inşasında bir araç olarak gördü. Bugün Ferhat yoldaş gibi tekniğe kumanda edebilen birçok kadroya ihtiyacımız var. Ferhat yoldaş "her şeyi kadrolar belirler" sloganını içselleştirmiş ve kendisinde ve etrafındaki yoldaşların pratiğinde bunu örgütlemişti. Parti için en belirleyici şeylerden birinin kadrolar olduğunu kavramıştı.

Cephede operasyona çıkmak, ön mevzide nöbet tutmak, en önde savaşmak... Bunlar, kuşkusuz her devrimciyi mutlu eder, içini sevinçle doldurur ve yüreğindeki ateşi harlar. Ama bir devrimci aynı duyguları bunların gerisinde de yaşayabilmelidir. Yani haber yazarken, yoldaşlarına yemek yaparken, mahpustayken, eğitim verirken, duvar örerken… Tüm bu işleri yaparken aynı tutkuyla, aynı sevinçle, aynı disiplinle ve aynı istekle çalışmalara katılmalıdır bir devrimci. Ferhat yoldaş, birçok farklı çalışmada yer almıştı. Onunla birlikte çalışan yoldaşlar şunu net söyleyebilirler: Ferhat yoldaş her çalışmaya aynı sevinçle katılmıştır.

Ferhat yoldaş, Minbic savaşında Raperin yoldaşın şehit düştüğü yerde yaralandı. Yorucu ve uzun bir tedavi sürecinden geçti. Ferhat yoldaşın o sürecine tanıklık etmemiş olanlar için şunu söylemek gerekiyor. Ferhat yoldaşın ayağından aldığı yaradan dolayı bir daha yürüyememe ihtimali öngörülüyordu. Ancak bu kez devrimci iradenin neler yaratabileceğini Ferhat yoldaşın pratiği bizlere gösterdi. Kutsiye yoldaşın da yazdığı gibi "İki türlü yaşayabilir insan: Ya hayatı ellerinden tutar yaşama katılır ya da hayat insanı ellerinden tutar yaşama karışırlar."

Onun inancı ve kararlılığı hayatı ellerinden tutmasını sağladı. Daha bu sene Ferhat yoldaşın koştuğunu gören yoldaşlar olmuştur. Görevden kaçmak Ferhat yoldaş için kabul edilemez bir şeydi. Tedavi sürecinin en yorucu dönemlerinde bile sorumluluk almaktan çekinmedi. Ayağını kendisine ve çalışmalarına bir engel olarak görmedi. Her türlü çalışmayı sevinçli bir ihtiyaca dönüştürmesini bildi. Hem kendi tedavi sürecini hem de partinin önüne koyduğu çalışmaları herhangi bir öncelik sıralaması yapmadan yönetiyordu. Tabi parti çalışmalarına öncelik verdiği ve tedavisini aksattığı zamanlar da oldu. Ferhat yoldaş yaşamının bu sürecini inançla ve iradeyle yönetti. Keşkelerin onu yönetmesine izin vermedi, çünkü keşkelerle bir yere varılamayacağını biliyordu. Kendi yaşamını örgütlemek durumundaydı ve böylece kendi tarihini kendisi yazdı. Ne olursa olsun düşlerini kaybetmedi, inancını ve iradesini canlı tutan da bu oldu.

Sosyalist yeni insanın izlerini taşıyordu. Edindiği bilgiler ve deneyimler onu kendisini yoldaşlarından üstün görmesine neden olmadı. Mühendislerde veya teknisyenlerde görülen tutuculuk ve kibir, Ferhat yoldaşta görülemezdi. İşlerde ayrım yapmaz, her türlü çalışmaya katılır, teknik birikimiyle çalışmayı yönetir, tüm gücünü o çalışmanın başarısına katardı. Devrime katkı sunan çalışmalara katılmak onun için yaşamın vazgeçilmez bir parçasıydı. Ve bunu büyük bir tutkuyla yapardı. Ferhat yoldaş çalışmayı insanın temel bir ihtiyacı olarak görerek hareket ederdi ve bundan kaynaklı her türlü tembelliği pratiğiyle hep mahkum etti.

Çalışmanın hor görüldüğü ve acı veren bir iş olarak tanımlandığı dönemlerde insanın üretkenliği azalır, çalışma isteği yok olur ve tembellik artar. Doğanın hareket yasasına karşı koyan, onun muazzam gücüne dayanamaz ve aşınmaya başlar. Kadroların kolay yaşama, kolay öğrenme, emek vermeden bir şeyler üretme isteği devrimciliğe, sosyalizm uğruna savaşan insanlara terstir. Kolaycı insan tembeldir. Yani, çalışmak devrimciler için vazgeçilmezdir ve devrimci işin kolayına kaçmamalıdır. İnançsızlık tembelliğin biçimlerinden biridir ve inançsızlığın yaygın biçimleri ise kendi gücüne güvenmemek, yeteneklerinin farkında olmamaktır. Deneyim yetersizliği, yetenek yoksunluğu pratik çalışma içerisinde giderilen şeylerdir. Ferhat yoldaş boş zamanını çalışmayla birleştirmeyi bildi. Devrimci yaşamı boyunca parti içerisinde edindiği devrimci deneyim ve örgütsel yetenekler onun kendine olan inancını güçlendirdi. Ferhat yoldaştan bayrağı devralmak demek bu özellikleri her bir marksist leninist komünistin kendisinde çoğaltması demektir. Süreç inancımızı güçlendirmenin, paylaşımlarımızı artırmanın, ısrarımızı, direncimizle sınamanın, değişime ve ilerlemeye hız vermenin, çelikten disiplinle kuşanmanın ve boşalan nöbet yerlerini doldurmanın zamanıdır.