24 Eylül 2024 Salı

Sağlık emekçileri Meclis önünden seslendi: 8 Şubat'ta g(ö)revdeyiz

Hekimler, TTB'nin çağrısıyla başlattıkları Beyaz Nöbet eylemini Meclis önünde sonlandırdı. Bir kez daha taleplerini dile getiren hekimler, talepleri karşılanmadığı durumda 8 Şubat günü g(ö)reve çıkacaklarını duyurdu.

Sağlık emekçileri, Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) çağrısıyla g(ö)reve çıkacaklarını duyurdu, iktidarı uyardı.

TTB'li hekimler, 26 Ocak'ta başlattıkları "Beyaz Nöbet" eylemini Meclis önünde yaptıkları açıklamayla sona erdirdi. Meclis Çankaya Kapısı önünde yapılan eyleme, HDP ve CHP'li vekiller de katıldı. Eylemde, "Özlük haklarımız verilsin, sağlıkta şiddeti önleme yasası çıkarılsın" pankartı taşındı.

Sağlık emekçileri adına açıklama yapan TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Türkiye'nin dört bir yanından gelerek beyaz önlüklerine sahip çıkan tabip odalarının yöneticilerine ve "Emek bizim, söz bizim" eylemlerine destek verenlere teşekkür etti.

8 ŞUBAT'TA G(Ö)REVDEYİZ
Bir haftadır sürdürdükleri Beyaz Nöbet eylemlerinde hekimlerle, sağlık emekçileriyle, tıp öğrencileriyle, sanatçılarla, milletvekilleriyle bir araya geldiklerini aktaran Fincancı, "Hekimliğe dair değerlerimizi ve ilkelerimizi korumak için mücadele ediyoruz. Hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Meclis tatilde olabilir ama biz 8 Şubat'ta G(ö)REV'imizin başında olacağız" diyerek, 8 Şubat günü greve çıkacaklarını duyurdu.

Bağkur ve SSK emeklisi hekimlerin aylık 2300-4000 TL arasında; pratisyen hekimin yalın 4900 TL, 30 yıllık uzman hekimin yalın 5800 TL maaş aldığının bilgisini veren Fincancı, Türkiye'nin, 2020 verilerine göre uzman hekim maaşları sıralamasında OECD üyesi ülkeler içinde sondan altıncı sırada yer aldığını söyledi.

Çalışma koşullarının hekimleri emekliliğe zorladığını kaydeden Fincancı, bu hekimlerin özel sağlık kuruluşlarında çalışmaya devam etmek zorunda kaldığını belirtti. Özel hastanelerin çoğunun kartelleştiğini, hekimlerden kendi şirketlerini kurmaları, kendi sigorta primlerini yatırmaları, kendi hekim mesleki sorumluluk sigortalarını yapmaları dayatmasında bulunulduğunu vurgulayan Fincancı, "Bu yolla özel hastaneler karlarını daha da artırıp özlük haklarımızı yok saymaktadır. Özellerdeki emek sömürüsüne son demek için buradayız" diye konuştu.

İşyeri hekimlerinin sorunlarına da değinen Fincancı, sağlık sistemindeki sorunlar nedeniyle hastaların aylarca randevu alamadığını, muayene ve tedavilerini yaptıramadığını belirtti. Hekimlere 5 dakikada hasta muayenesi dayatmasının sağlık sisteminde yaşanan sorunları özetlediğini kaydeden Fincancı, "Bu süre ne muayene ne hasta öyküsü alma ne de tedaviyi hastayla birlikte planlamaya yeter. Ancak hastalıkları daha da artırır demek için buradayız. OECD ülkeleri arasında 2020 yılında Türkiye hasta başına düşen hekim sayısında 37 ülke içinde 34. sıradayken KHK, arşiv taraması gibi bahanelerle genç hekimler halen atanmıyor demek için buradayız" dedi.

Covid-19 pandemisi sürecinde halkın ve sağlık emekçilerinin alınmayan bilimsel tedbirler nedeniyle hasta edildiğini ve ölüme terk edildiğini vurgulayan Fincancı, Covid-19'un meslek hastalığı sayılması için yasal düzenleme yapılması taleplerini dillendirdi.

ARTIK YETER, YÖNET(E)MİYORSUNUZ
Sağlıkta Şiddet Yasa Taslağı'nı iktidara sunduklarını fakat işletilmediğini söyleyen Fincancı, 'ceza yönetmeliği' olarak nitelendirdiği "Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği"ni hatırlattı, "Artık yeter yönet(e)miyorsunuz" dedi.

36 saatlik nöbetlere son verilmesi, gasp edilen uzmanlık eğitimi hakkının verilmesi, tıp öğrencilerinin barınma, beslenme gibi temel haklarının güvenceye alınması, liyakate, bilime dayalı akademi taleplerini dile getiren Fincancı, Sağlık Bakanlığı'nın sağlık emekçilerinin eylemleri sonucu Meclis'e apar topar bir yasa taslağı getirdiğini fakat taslağın hızla geri çekildiğini hatırlattı.

YASA TASARISINA NE OLDU
Fincancı, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya, "Ne oldu bu yasa tasarısına? Sağlık Bakanı olarak sağlık çalışanlarına sahip çıkamıyorsanız neden o mevkidesiniz? Neden hekimlerin, sağlık çalışanlarının temsilcilerini dinlemekten onların karşısına çıkmaktan bu kadar çekiniyorsunuz? Taleplerimizde ve dile getirdiklerimizde haksız olan bir şey varsa artık siz de konuşun, hekimler sizlerin de sesinizi duysun" çağrısında bulundu.

Yasa tasarının 'daha iyisini getireceğiz' denilerek çekildiğini belirten Fincancı, "Meclis'in önünde tüm vekillere emeğimize haklarımıza sahip çıkma çağrısı yapıyoruz. Artık halkın vekilleri için toplumun sağlığına, emeğimize sahip çıkma vaktidir. Artık bizlerin sesine ses verme vaktidir" sözleriyle vekillere seslendi.

26 Ocak günü başlattıkları Beyaz Nöbet eylemini bugün sona erdirdiklerini söyleyen Fincancı, 8 Şubat günü greve çıkacaklarını söyledi. Fincancı hekimlere ve halka şöyle seslendi: "8 Şubat için hiçbir randevu vermeyin. Mevcut randevuları hastaları mağdur etmeyecek şekilde sağlık hizmetlerini başka günlerde planlayın. Topluma da sesleniyoruz bu G(ö)REV yalnızca hekimler/sağlık çalışanları için değil, hepimiz için. Artık tıkanan, işlemeyen; 5 dakikada muayenelere, aylarca randevu beklemelere zorlandığınız; özel hastanelere mahkûm bırakıldığınız bir sağlık sistemine birlikte artık yeter diyebilmemiz için: 8 Şubat'ta randevu almayın, hastanelere gelmeyin. Hastanelere G(ö)REV'de bizlerin yanında olmak için gelin."

Sağlık emekçilerini duymak, görmek istemeyen, emeğine, haklarına, sağlık hakkına göz diken iktidara 8 Şubat günü yanıt vereceklerini vurgulayan Fincancı, "Ve bilmelidirler ki bu emeğimiz ve haklarımız için yapacağımız son, tek günlük G(ö)REV'dir. Başta 14 Mart'a kadar olmak üzere haklarımızı alana kadar 'Emek bizim söz bizim' demeye, haklarımız için mücadele etmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Eylemde sık sık, "Bu daha başlangıç mücadeleye devam", "TTB burada bakan nerede", "Yaşamak, yaşatmak istiyoruz", "Haklarımız için, emeğimiz için, geleceğimiz için, meslek onurumuz için – G(ö)REV'e" sloganları atıldı.