29 Eylül 2024 Pazar

Sancar: Cumhurbaşkanı aday belirleme sürecini şeffaf ve açık yürütüyoruz

Partisinin grup toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sancar, kendilerinin dışında seçim stratejisini açıklayan bir parti olmadığını belirtti. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde HDP’nin izleyeceği tutuma ilişkin spekülasyonların olduğunu kaydeden Sancar, aday çalışmalarını açık ve şeffaf yürüttüklerini duyurdu ve ilkeleri hatırlattı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisiin grup toplantısında konuştu. Gezi aileleri ve ODTÜ ormanından geçen rant yolu projesine karşı direnen öğrenci ve mezunların da katıldığı toplantıda Sancar güncel gelişmeleri değerlendirdi.

Kürt basınına yönelik saldırıları ilişkin konuşan Sancar, "Baskın sırasında gazetecilere silah doğrultma, ters kelepçe takma, yere yatırma gibi muamelelerde bulunma da yansıyan haberler arasında. Sansür yasasının yürürlüğe girmesinden hemen sonra gerçekleşen bu operasyon tesadüf değildir. Muhalif basını ve toplumu susturma planının bir parçasıdır. Halkın haber alma özgürlüğüne bir saldırıdır. İktidar seçimler yaklaştıkça toplumu susturmak, muhalifleri sindirmek için bu operasyonlara devam edecek dedik. Bunu biliyoruz. Ama hakikat mücadelesi karşısında başarılı olmayacaklarını hep söyledik, bir kez daha söylüyoruz. Bu iktidar darbeci bir iktidardır, siyasete darbe yapıyor, basına darbe yapıyor, emekçiye darbe yapıyor, hak arayanlara darbe yapıyor. Bundan daha kapsamlı darbeci bir zihniyet olur mu? Ama hiçbir darbeci zihniyet ve yönetim başarılı olamamıştır. Sadece toplumlara ağır bedeller yaşatmış ve ülkede büyük tahribatlar yaratarak çekip gitmiştir. Bu iktidarın sonu da böyle olacaktır. Bu ülkeye verdiği zararları yarattığı, yaşattığı tahribatları önlemek bizim boynumuzun borcudur. Bizler tam da bu darbeci iktidara karşı ortak mücadeleyi büyüterek geleceği karanlıktan kurtaran, aydınlığa çıkaran yolun yolcularıyız. Bu yolda hep birlikte yürüyoruz. Bu yolda birlikte yürüyenler çoğalacak çoğaldıkça başarı da mutlaka gelecektir. Bundan emin olunuz" dedi.

27 Eylül 2021’de kamuoyuyla paylaştıkları seçim deklarasyonlarını hatırlatan Sancar, deklarasyondan paragraf okudu. Sancar, "İster HDP’li ister başka bir aday olsun, isimler yerine ilkelerin ve yöntemlerin tartışılmasının gerekli olduğu inancındayız dedik. Çünkü demokratik dönüşüm şahıslar aracılığıyla değil, ilkeler ve yöntemler üzerinden müzakere ve mutabakat yoluyla gerçekleşebilir. Seçilecek cumhurbaşkanı da rolünü ve işlevini ancak bu zeminde doğru bir şekilde yerine getirebilir" dedi.

Doğrudan diyalog ve açık müzakereyle cumhurbaşkanlığı seçiminde ortak aday fikrine açık olduklarını hatırlatan Sancar, "Bu çerçevede siyasal muhalefete ve demokrasi güçlerine çağrı yapmış olduk. Bu çağrımıza karşılık bulamazsak diğer seçenekler üzerinde çalışmaya devam edeceğiz dedik. Yani bizler önerimizi yaptık, çağrıda bulunduk, şimdi bir kenara geçip oturuyoruz demedik. Türkiye'de demokratik dönüşüme giden yolu açmak için siyasi sorumluluğun bilincinde bir tavır geliştirdik. Maalesef bu önerimiz hak ettiği derecede tartışılmadı, özünden saptırıldı ya da kulak arkası edildi. Bazıları sırf spekülasyonu beslemek ve HDP’nin bu politik gücünü etkisiz göstermek için bu spekülasyonlara devam ettiler" ifadelerini kullandı.

Çağrının ardından yürüttükleri çalışmaların belli bir olgunluğa ulaştığını kaydeden Sancar, "Bu konuda biraz önce anlattığımızı cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda geldiğimiz aşamayı haklarımızla paylaşma kararı aldık. Bu kararın birbirini tamamlayan iki boyutu var. Öncelikle bu geçiş süreci son derece kritik, cumhurbaşkanlığı seçimi hayati önemde, bunun farkındayız. Ama aynı zamanda demokratik sorumluluğu da dikkate alan, hatta bunun gereklerini titizlikle, eksiksiz yerine getirmeye çalışan bir parti olarak hareket ediyoruz" dedi.

Yerel demokrasi ile tamamlanmış bir güçlü demokrasi talep ettiklerini ve parlamenter sistemlerinin de bunun içinde yer aldığını kaydeden Sancar, "cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi"nin lağvedilmesini savunduklarını dile getirdi. Sancar şöyle devam etti: "Şüphesiz bağımsız ve tarafsız yargı da taleplerimiz arasında yer alıyor. Çok önemli bir mesele de yargının siyasallaştırılmasının siyasi iktidar eliyle toplumu sindirme ve demokratik siyaseti tasfiye etme aracı olarak kullanılmasının sonucu olan siyasi dava ve hükümlerin bütün neticeleriyle birlikte geçersiz kılınması talebimiz var. Bir cumhurbaşkanı adayı bunu taahhüt etmeli ve güçlü bir şekilde topluma güvence vermeli. Kayyım rejimini değil, halk iradesini tereddütsüz savunacak ve bunun hayata geçmesi için de sorumluluk üstlenecek. Kürt sorununda demokratik çözüme inanacak, bunun gereklerini yerine getireceğine dair samimi bir duruş sergileyecek ve tekrar sorumluluk üstlenmeye hazır olacak. Dış politikada barışçı yolu izlemek, böyle bir cumhurbaşkanı adayı için bizler bakımından vazgeçilmez niteliklerden biridir. Barışçı dış politika diyoruz."

Kadın özgürlüğü ve eşitliğinin vazgeçilmezleri olduğunun altını çizen Sancar, en ufak bir tereddüde ve yalpalamaya müsamaha olmadığını belirtti. "Ekonomide adalet kapsamlı bir başlıktır. Sosyal adalet bu programın, adil paylaşım bu talebin temelidir. Bu da yine bir cumhurbaşkanı adayının savunması gereken bir program olacaktır" diyen Sancar, "Kamu yönetiminde liyakat da yine bir başlık. Doğaya, ekolojik sisteme saygılı ve duyarlı olmak da böyle bir cumhurbaşkanı açısından bizler bakımından vazgeçilmezdir. Gençler için özgür yaşam konusunda da öyle sadece sloganlar değil somut programlar ve çok güçlü bir plan ortaya koymasını bekleriz. Şüphesiz, bütün bunların bir sonucu da demokratik, çoğulcu, sivil bir anayasayı hedef olarak önüne koymaktı" ilkelerini sıraladı. Adayın bu niteliklere sahip olması gerektiğini belirtti.

Emek ve Özgürlük İttifakının etki gücünün büyük olduğunu söyleyen Sancar, aday belirleme süreçlerini şeffaf yürüttüklerini dile getirdi.