9 Ekim 2024 Çarşamba

Sancar: Sadece Hakkari'de 5 yılda 15 sivil öldürüldü

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar Şemdinli'de esnafı ziyaret etti. Ziyaretin ardından açıklama yaparak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun AKP iktidarı döneminde yargısız infazlar olmadığı yönündeki iddialarına yanıt verdi, "Sadece Hakkari'de 5 yılda 15 sivil öldü" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde esnafı ziyaret etti. Sancar, ziyaretin ardından basın açıklaması yaptı.

Şemdinli'ye gelişlerinin özel bir nedeni olduğunu söyleyen Sancar, "Bundan 10 gün önce yenisini yaşadığımız, sivillere karşı güvenlik güçlerinin ateş açması, yaralanmalar ve ölümler. Yani adalet için buradayız. Adalet aramak için buradayız. Cezasızlığa karşı sesimizi hep birlikte yükseltmek için buradayız" dedi. 

SOYLU FAİLİ MEÇHUL YOK DEDİ; HAKKARİ'DE 5 YILDA 15 SİVİL ÖLDÜ
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Habertürk yayınında kendisinin görev süresi boyunca hiç faili meçhul cinayet ve yargısız infaz olmadığı yönündeki sözlerini hatırlatan Sancar, "Sadece Hakkari bölgesi için söylüyorum, son beş yılda 2'si çocuk 15 sivil, güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti. 17 sivil de yaralandı. Bunlarla ilgili valilik açıklamaları hep aynı içerikte. Ya yanlışlık oldu ya mermi sekti ya kaçakçıydı ya da başka gerekçe uyduruyorlar" diyerek devlet eliyle yapılan infazlar ve yaralanma saldırılarına dikkat çekti.

ASKERLER İKİ ÇOBANI KOYUN OTLATIRKEN YARALADI
Derecik'te iki çobanın askerlerin açtığı ateş sonucu yaralandığını hatırlatan Sancar, özellikle 2015 yılından bu yana bu tür saldırıların sıklıkla yaşandığını söyledi. Kürtlere yönelik saldırıların daha eskilere dayandığını kaydeden Sancar, Roboski katliamını, 90'lı yıllardaki faili meçhul cinayetler, infazları ve "33 Kurşun"u hatırlattı.

Bu saldırıları gerçekleştirilenlere karşı cezasızlık politikası uygulandığını kaydeden Sancar şunları söyledi: "Yani burada Kürt'e karşı hukukun işlemediği bir düzen kurulu. Hukuk işletilmiyor. Bu tür saldırılarda temel politika güvenlik güçlerine karşı soruşturma açılmaması, açılsa bile bunların hasır altı edilmesi veya hafif cezalarla kapatılması gibi bir tablo var. Bunun örnekleri de çoktur. Bu cezasızlık politikasının en ağır yarası Roboski'de yaşanıyor. Canlı ve taze bir yara olarak cezasızlık politikasının bir örneği olarak Roboski hala hafızalarımızda ve yüreğimizdedir."

Sınırların akrabaları birbirinden ayırdığını, sınırdan geçirilen her eşyanın kaçakçılık statüsünde ele alındığını söyleyen Sancar, bunun kaçakçılık değil ekmek kavgası, geçim arayışı olduğunu belirtti.

Kürt sorununda çözümsüzlük politikasının kangrenleşerek bütün ülkeye yayıldığını, cezasızlık politikasının iş cinayetleri, kadın cinayetlerine uzandığını kaydeden HDP Eş Genel Başkanı Sancar, "Bu yarayı nasıl kapatacağımız bellidir. Kürt sorununda demokratik çözüm; diyalogla, müzakereyle ve siyasetle çözüm istiyoruz. Eğer Kürt sorununa demokratik çözümü birlikte getirebilirsek bu yarayı kapatırız ve bu yarayı iyileştirmek için imkanları çoğaltırız. Kürt sorununa demokratik çözümü getirebilirsek bütün ülkeye demokrasiyi de getirebiliriz. Halklar arasında eşitliğe dayalı kardeşliği kurarız o zaman. O nedenle bizim arayışımız Kürt sorununa demokratik çözümdür; bütün ülkeye demokrasidir, özgürlüktür; bütün halklara eşitliktir, eşitlik temelinde kardeşliktir ve yaşadığımız bu coğrafyanın tamamı için barıştır" dedi.

MAFYALAŞAN İKTİDAR DÜZENİ
Zorba ve mafya düzeni olduğunu söyleyen Sancar, "Bu iktidar düzeninin kaynakları arasında savaş lordlarının yarattığı kirli ekonomi önemli bir yer tutmaktadır. Bu ekonomi, bu kara para, bu kirli para savaş politikalarından biriktiriliyor ve büyük bir rant paylaşımına böylece alan açılıyor" diye konuştu.

ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ
Sancar, katliamların bu döngü içinde meşrulaştırıldığına dikkat çekti, bu savaş düzenine karşı mücadele ettiklerini söyledi: "Onur ile özgürlük arasında çok kuvvetli bir bağ var. Özgür olmayan bir halk onurunu da koruyamaz. Onur ve özgürlükle, ekmek ve aş arasında da bir bağ var. Eğer onurunuzu savunamıyorsanız, eğer onurunuzun ayaklar altına alındığı bir düzende yaşıyorsanız ekmeğinizi de elinizden alırlar, aşınızı da gasp ederler. O nedenle biz diyoruz ki ekmek ve özgürlük, onur ve aş hepsi demokrasi ve barışla birlikte sağlanacak. Biz de bunun takipçisiyiz, bu konuda halkımıza güvenimiz sonsuzdur. Biz bu mücadelede inancımızı koruduğumuz sürece ve birliğimizi güçlendirdiğimiz sürece yolumuza kararlılıkla devam ederiz. Bu ülkede barış ve demokrasi, ekmek ve özgürlük Kürtlerin kararlı mücadelesi ve diğer halklarla kurdukları güçbirliği ile gelecektir. Çağrımızı buradan da bir kez daha tekrarlıyoruz; Kürtler arası birlik bizim vazgeçilmezimizdir, çok önemlidir, çok hayatidir."

BİRLEŞİK MÜCADELE ÇAĞRISI
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar son olarak demokrasi güçlerine çağrıda bulundu, "Eğer birlikte mücadele edemezsek, savaş politikalarına ve rant düzenine ve mafyatik iktidar ilişkilerine birlikte karşı koyamazsak bu ülkede yaralar büyür ve toplumu saran büyük bir kangrene dönüşür. Biz mücadelemizi sürdüreceğiz. Biz yolumuzda yürürüz, direniriz, mücadele ederiz, onurumuzu ve özgürlüğümüzü savunuruz ama istiyoruz ki bütün Türkiye ve yaşadığımız bölge barış içinde olsun, demokrasiye kavuşsun, bu coğrafyaya özgürlük hakim olsun ve eşitlik temelinde halkların birliği gerçekleşsin. Bunların mücadelesini sizlerle beraber sürdüreceğiz. Siz burada bizimle birlikte oldukça bizim başımız öne eğilmez ve ayağımız tökezlemez" diye konuştu.