1 Ekim 2024 Salı

Sansür yasasına HDP'den şerh

İnternet haberciliğini engelleme amacıyla Meclis gündemine getiren basın sansür yasa tasarısına HDP şerh düştü, "Sorgulamayan, gerçekleri ortaya çıkarmayan ve susturulmuş bir toplum hedeflenmektedir. Bu yönüyle bir sansür ve susturma yasasıdır" dedi.

Meclis Adalet Komisyonu'nda kabul edilen "Basın Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi"ne Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) şerh düştü.

HDP şerhinde, kanun teklifi ile TCK'da yeni bir suç tipi, sosyal medya kuruluşlarıyla internet haberciliği yapan sitelere yeni müeyyideler, engellemeler ve gerek kullanıcı ve gerekse sosyal medya ağ sağlayıcılarına kısıtlamaları beraberinde getirecek olan maddeleri içeren torba bir sansür yasa teklifi ile karşı karşıya olunduğuna dikkat çekti. Teklifin, halkın haber alma ve yayma hakkına yönelik antidemokratik ve yasaklarla dolu olduğunu vurguladı.

'SUSTURULMUŞ BİR TOPLUM YARATILMAK İSTENİYOR'
HDP şerhinde yasa tasarısının 29'uncu maddesine ilişkin şu ifadelere yer verildi: "Bu düzenleme, yapılan haberlerin aslında 'eleştiri, düşünce açıklaması mı' yoksa kanun teklifinde yer alan 'endişe, panik yaratma, korku yaratma mı' olduğunun tespitinin yapılmasının ölçülerinin belirsiz olması sebebiyle demokratik bir toplumun aleyhine sonuç doğurabilecek bir düzenleme olacaktır. AKP/MHP hükümetinin sosyal medyaya olan yaklaşımı ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın söylemi bu yasa teklifinin gerçek amacını ortaya koymaktadır. 'Herkes tweet atabilir ama içi boşsa sorun yoktur' mantığı topluma dayatılmak istenmektedir. Sorgulamayan, gerçekleri ortaya çıkarmayan ve susturulmuş bir toplum hedeflenmektedir. Yeni suç tipinin, siyasal iktidarın çıkarlarını koruyacak nitelikte ve ayrıca muhalefet partilerini, sivil toplumu ve özellikle basını baskılayacak olması, TMK'yı geniş yorumlamak suretiyle de kısıtlamalara neden olacak şekilde tasarlanmış olması kabul edilebilir bir durum değildir."

'SANSÜR VE SUSTURMA YASASI'
Yasa tasarısının hazırlanması sürecine basın meslek örgütleri ve basın emekçilerinin dahil edilmemesini eleştiren HDP, "Enflasyon can yakıyor, enflasyon miktarını az göstermektir, buna ilişkin doğru haberleri baskılamaktır. Yoksulluğu örtbas etmektir. Toplantı ve gösteri hakkı askıdadır, bu gerçeği toplumdan kaçırmaktır. Konserler yasak, gösteriler yasak, toplumun yaşam tarzına müdahale var, bu hususlara itirazlara karşı bu kanun teklifi gündemdedir. HDP'yi kapatma, Kobanê Kumpas Davası'na karşı yükselen itirazları baskılamak için bu kanun gündemdedir. Cemaatlere ait vakıf ve derneklere aktarılan kaynakların sorgulanması ve bu konularda haber yapılmasının önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. Bu yönüyle bir sansür ve susturma yasasıdır" denildi.

YASA GÖRÜŞÜLÜRKEN 16 KÜRT GAZETECİ TUTUKLANDI
Dijital Anayasa oluşturulması önerisinde de bulunulan şerhte, yasa tasarısı görüşmelerinin Adalet Komisyonu'nda devam ettiği günlerde 16 Kürt gazetecinin tutuklandığı hatırlatıldı. HDP, "Muhalif ve Kürt basınının üzerinde artan baskı ve sansürün önlenmesi bir yana mevcut kanun teklifi yasalaştığında basın özgürlüklerine dair son kırıntılarda ve toplumun hakikatlere ulaşma özgürlüğü yok edilecektir. Kanun teklifi henüz yasalaşmadan basının bu denli baskı ve cezalarla susturulmasını çok manidar bulmaktayız ve bunu fiili sansür olarak tanımlamaktayız" diye vurguladı.

'DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ ORTADAN KALDIRILIYOR'
"Değişiklik teklifinin geneline bakıldığında da dezenformasyon algısıyla, objektif olmayan kavramlarla, düşünce özgürlüğü ortadan kaldırılmak istenmektedir" ifadelerine yer verilen şerhte, "Gazeteciliğin temel işlevine müdahale edilmektedir. Basın özgürlüğünün kurumsallaşmadığı, iktidarların her dönem hedefi haline geldiği, yargı bağımsızlığının olmadığı bir ülkede yapılacak bu düzenleme, bilgiye ve düşünceye ulaşma ve ifade hürriyeti açısından sansürü hayatın her alnına yaygınlaştıracaktır. Basın kanunda yapılmak istenen değişiklikler, basın alanını tamamen iktidarın keyfi uygulamalarıyla düzenlenmesini amaçlamaktadır. Yapılmak istenen değişiklik basın alanındaki tek dilliğini de sürdürmektedir. Kürtçe, Ermenice, Rumca, Süryanice, İbranice, Çerkezce, Lazca gibi dillerde gazetecilik yapmaya çalışan gazeteleri ve gazetecileri koruyacak ayakta tutacak bir düzenleme yapılmalıdır" diye belirtildi.

CHP de yasa tasarısındaki 29'uncu maddenin ifade özgürlüğü sınırlarındaki bir alana müdahale ettiğini belirterek, muhalefet şerhinde düzenlemenin toplumsal kaosu tetikleyeceğini öne sürdü.