6 Ekim 2024 Pazar

Suruç duruşmasında reddi hakim istendi

Hilvan'da Suruç katliamı davasının 20. duruşması görülüyor. Suruç İçin Adalet Platformu avukatları, kovuşturmanın genişlemesi talebini yineledi. Katliamın aydınlatılmasına yönelik tüm talepleri reddeden mahkeme heyetine karşı avukatlar reddi hakim istedi. 

Suruç katliamı davasının 20. duruşması görüldü. 

SGDF'nin öncülüğünde "Beraber savunduk beraber inşa edeceğiz" kampanyası kapsamında IŞİD'in yakıp yıktığı Kobanê'yi yeniden inşa için çıktıkları yolda Suruç'ta mola verilmiş ve Amara Kültür Merkezi'nde basın açıklaması düzenlenmişti. Açıklama sırasında IŞİD'in gerçekleştirdiği canlı bomba saldırısında 33 düş yolcusu katledilmişti. 

Suruç şehitlerinin hayatını kaybetmesine ilişkin açılan davanın 20. duruşması Urfa'nın Hilvan ilçesinde bulunan bir hapishane kampüsünde görüldü.  

Duruşmaya katliamda yaşamını yitirenlerin aileleri, katliamda yaralananlar, avukatları, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Eş Genel Başkanı Bünyamin Şeker, Urfa Barosu Başkanı Mehmet Velat İzol, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş genel Başkanı Şahin Tümüklü'nün yanı sıra Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyeleri katıldı. Duruşma salonuna çok sayıda polis ve asker de alındı.

IŞİD'in bombalı saldırısı sonucu 103 kişinin yaşamını yitirdiği Ankara Katliamı'nın da sanığı olan, dava dosyasının tek tutuklu ve bugüne dek mahkeme salonuna getirilmeyen Yakup Şahin, duruşmaya tutuklu bulunduğu Urfa T Tipi Kapalı Hapishanesinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. 27 Mayıs 2021'de görülen 19. duruşmada dosya savcısı mahkeme heyetine mütalaayı sunmuş, Şahin için 34 kez ağırlatılmış müebbet hapis istemiş, dosyanın firari sanıkları İlhami Bali ve Deniz Büyükçelebi'nin dosyalarının ise tefrik edilmesini talep etmişti.

TALEPLER OKUNDU
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada avukatların bir önceki duruşmada dosyaya konulmasını istediği talepler okundu. Bu sırada söz alan dava dosyası avukatlarından Serdil İzol, dosyanın içerisine dosyayla ilgisi olmayan belgelerin konulduğunu söyledi. Sözlerine devam eden mahkeme heyeti ise İçişleri Bakanlığı'nın "Sultanahmet ve Suruç saldırılarının patlayıcılarını temin eden DEAŞ'lı terörist yakalandı" dediği Azzo Halaf Süleyman el Aggal'ın 19'uncu duruşmada dosyaya eklenen ifade ve sorgu zaptında yer alan ifadelerini okudu.

AV. UÇAR: KATLİAMDA PARMAĞI OLAN HERKESİN YARGILANMASINI İSTİYORUZ
Okunan tutanağın ardından söz alan avukat Sezin Uçar, El Aggal hakkında bir yargılamanın yapıldığını ve bugün bundan haberdar olduklarını söyledi. El Aggal'ın yargılandığı dosyanın Suruç Katliamı davasına eklenmesi gerektiğini belirten Uçar, El Aggal ve Yakup Şahin'in mahkeme huzurunda dinlenilmesini talep etti. El Aggal ve Şahin'in yargılandığı dosyanın esas numarası ile Suruç Katliamı dava dosyasının birleştirilmesini yeniden talep eden Uçar, "Bu davaya gelen birçok evrak Ankara Gar Katliamından geldi. Tüm faillerin yargılanması noktasında taleplerimiz hiç kabul edilmedi. Bunun için Ankara Gar Katliamına giren evrakları incelemek istiyoruz. Bu katliamda parmağı olan herkesin yargılanmasını istiyoruz. Maddi gerçekliğe ulaşmak bu kadar zor olmaması gerek" diye konuştu.

'OLAY AYDINLATILMADAN MÜTALAA AÇIKLANDI'
Suruç Katliamı dava dosyasında sadece 3 kişinin yargılandığını sözlerine ekleyen Uçar, "Fakat elimizde sadece bir tane sanık var. O da sürekli SEGBİS üzerinden davaya katılıyor. Sanki bu katliamı sadece Yakup Şahin gerçekleştirmiş gibi bir algı var. Daha araştırmalar yapılmadan, olay aydınlatılmadan mütalaa açıklandı. Ankara ve Suruç katliamı bir biri ile bağlantılı. Suruç katliamı Ankara katliamına ışık tutmalıdır. Çünkü Suruç Katliamı daha önce oldu. Ama tam tersi yapılıyor. Biz avukatlar kendi imkanlarımızla basını tarayarak ulaştığımız bilgileri ve belgeleri sizin dikkatinize sunuyoruz. Ancak bu taleplerimiz kabul görülmüyor" dedi.

'KAMERA GÖRÜNTÜLERİNİN TAMAMININ DOSYAYA KONMASINI İSTİYORUZ'
Ebu Zeynep'in DAİŞ yapılanması içerisinde çok önemli bir kişi olduğunun altını çizen Uçar, Türkiye'de yakalanan DAİŞ üyelerinin hep onun ismini verdiklerini hatırlatarak, "Taleplerimize karşı duyarsız kalmamalısınız. Ankara Gar katliamında neler oldu bütün evrakları incelemek istiyoruz. Ebu Zeynep'in gerçek kimliğinin belirlenmesi noktasında girişimde bulunmasını istiyoruz. Bu şekilde dosyaya eklenecek bilirkişi raporları eksik olacak. Yine kamera kayıtları eksik. Suruç'ta nelerin yaşandığını ve kamera görüntülerinin tamamının dosyaya konulmasını talep ediyoruz" diye belirtti.

AV. İZOL: BİZİM DOSYAYLA İLGİLİ BİR EVRAK YOK
Avukat Serdil İzol, dün akşam dosyaya 7-8 sayfalık bir belgenin konulduğunu belirterek, "28 kişi ile ilgili bir FETÖ dosyası. Bizim dosyayla ilgili bir evrak yok. Biz bunu çok iyi inceleme fırsatı bulamadık. El Aggal İçişleri Bakanlığı tarafından bombacı olarak duyuruldu. Bunu söyleyen İçişleri Bakanlığı. İstihbari bir delil var ki bu yakalanmış. Devletin bütünlüğünü bozmaktan bahsediliyor, fakat bombaların nerede patlatıldığı 'tespit edilmedi' deniliyor. Bu kişi hakkında takipsizlik kararı verilmiş. Biz İçişleri Bakanlığı'ndan bilgi talep ettik ama bize bir bilgi verilmedi. El Aggal'ın ifadesinde söyledikleri araştırıldı mı?" diye sordu.

'EL AGGAL BU DOSYADA SANIK OLARAK DİNLENMELİ'
6 yıldır duruşmanın devam ettiğini hatırlatan İzol, geçen sürede sadece 3 kişinin dinlenildiğini belirterek gerçek sorumluların yargılanmasını talep etti. İlhami Bali'nin bir çok katliamının emrini veren kişi olduğunu hatırlatan İzol, "Deniz Büyükçelebi hakkında 20 den fazla açılan soruşturma var. Abdurrahman Alagöz (canlı bomba) ve bir çok kişinin telefonları dinlenmiş. Alagöz'ün kardeşlerinin telefonu dinlenmiş ama bizde bir HTS kaydı yok. Kiminle konuştuğu ile ilgili bir tespit yok. Deniz Büyükçelebi ve İlhami Bali'nin eşlerine Suruç ve Ankara ile ilgili tek soru sorulmadı. Olay yerinde görüntü çekerken yakalanan Ömer Aslan çelişkili ifadelerde bulundu. Buna rağmen sanık olarak dosyaya eklenmedi. Süleyman El Aggal dinlenmeli. El Aggal ile ilgili her evrakın dosyaya eklenmesini ve bu dosyada sanık olarak dinlenmesini istiyoruz" diye konuştu.

'BU KATLİAM SADECE YAKUP ŞAHİN ÜZERİNDEN SÜREMEZ'
Avukat Sevda Çelik Bingöl de dosyanın daha karar aşamasına gelmediğini belirterek, şunları dile getirdi: "Karanlık ilişkilerde yer almış, hala aramızda yaşayan kişilerin bu suç ile bağlantısı bulunmaktadır. Biz hak savunucularının görevi gerçeği ortaya çıkarmak. Sivil insanların öldüğü bir olay sadece Yakup Şahin üzerinden süremez. Bu noktada karar çıkması vicdanları rahatlamayacak. Bu noktada bir karar çıkması doğru olmaz. Sürecin uzaması değil ama eksiksiz bir yargılama yapılması noktasında süre talep ediyoruz."

'DAVUTOĞLU TANIK OLARAK DİNLENMELİ'
Ardından söz alan Urfa Baro Başkanı Mehmet Velat İzol, savcının acil bir şekilde karar vererek katliamın üstünü kapatmaya çalıştığını vurguladı. Dönemim başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun o süreci hatırlatan beyanlarına değinen İzol, "Bu nedenle Davutoğlu'nun dinlenmesini talep ediyoruz. Davutoğlu o dönemde başbakandı ve o döneme dair bildiklerini söylüyor. Tanık olarak dinlemesi gerekir. Neden dinlenmesi için bir karar çıkmıyor?" diye sordu.

'ABDULLAH ÖMER ASLAN NİYE SANIK DEĞİL'
"Sanık olması gereken Abdullah Ömer Aslan niye sanık değil?" diye sorarak başlayan önceki dönem Urfa Baro Başkanı Abdulah Öncel ise "Bunların esas sorumlusu 'bir ay içinde Emevi Cami'nde namaz kılacağız' diyenlerdir. Esas sorumlular İŞİD'lilerin ellerini kolunu sallayarak Suriye'ye gitmesini sağlayan güvenlik güçleridir. Davutoğlu 4 ay önce baromuzu ziyaret etti ve Suruç Katliamına ilişkin sorularımız karşısında sadece başını salladı. Eğer şimdi bu eksiklerle siz bir karar verirseniz sizde katliamın sorumlusu olursunuz. Katliamla bağlantısı olan herkesi dinlemeden bu dosyayı kapatırsak 33 insanın vebali bizim boynumuzda kalır. Avukatların talepleri kabul edilsin" ifadelerini kullandı.

'TÜRKİYE'DEKİ PATLAMALAR ARASI İLİŞKİ AĞI ORTAYA ÇIKARILMALI'
Diyarbakır ve İzmir barolarından gözlemci avukatlar da söz alarak dosyadaki eksiklikleri hatırlattı. Avukatlar, tüm eksikliklerin giderilmesini talep ederek, Türkiye'deki patlamalar arasındaki ilişki ağının ortaya çıkarılmasının önemine değindi. 
 
DAVAYA ARA VERİLDİ
Savunmaların ardından mahkeme heyeti avukatların taleplerini müzakere etmek için duruşmaya 15 dakika ara verdi. Aranın ardından avukatların taleplerine ilişkin konuşan mahkeme heyeti, bütün talepleri reddetti.
 
Savcılık, bir önceki duruşmada sunduğu mütalaasını tekrarladı. 

Duruşma, Suruç katliamı yaralıları, tanıkları ve yakınlarını kaybedenlerin mütalaaya karşı savunmalarıyla devam etti. Yapılan savunmalarda, adalet sağlanana kadar mücadele edileceği belirtildi.