6 Ekim 2024 Pazar

'Suruç katliamı sorumlularını koruyan bu heyeti tanımıyoruz'

Suruç'un 20. duruşmasında avukatların tüm taleplerini reddeden mahkeme heyetine tepki gösteren Suruç yaralıları, tanıkları ve aileler tüm sorumlular yargılanan kadar davanın peşini bırakmayacaklarını vurguladı. 

Suruç katliamı davasının 20. duruşması Urfa'nın Hilvan ilçesindeki Hapishane Kampüsü'nde görülüyor. Mahkeme heyeti Suruç İçin Adalet Platformu avukatlarının kovuşturulmanın genişletilmesi yönünde yaptığı tüm talepleri reddetti. 

Dosyanın savcısı 19. duruşmada sunduğu mütalaayı tekrarladı. Mütalaada,  Şahin için 34 kez ağırlatılmış müebbet hapis istemiş, dosyanın firari sanıkları İlhami Bali ve Deniz Büyükçelebi'nin dosyalarının ise tefrik edilmesi talep edilmişti. 

Avukatların beyanları sonrası Suruç yaralıları, tanıkları ve katliamda yakınlarını kaybeden aileler mahkemenin talepleri reddetmesine ve mütalaaya karşı söz aldı. 

TÜMÜKLÜ: DAVUTOĞLU'NU GETİREMEZSİNİZ ÇÜNKÜ DEVLET ÇEMBERİ TOPUN İÇİNE GİRER
Suruç tanığı ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, mahkemeden hukuki bir karar vermesini zaten beklemediklerini çünkü katliamın siyasi sorumluluğunun sözcüsü olduğunu söyledi. Mahkemeye cesaret ve onurlu davranma çağrısı yapan Tümüklü, Davutoğlu'nun mahkemeye getirilmeme nedenini ise şöyle açıkladı: "O geldiğinde devlet çemberi içindeki siyasi aktörlerin her birinin bu topa girmesi gerek hem ismiyle hem cismiyle. O nedenle fail belli diyoruz. Uluslararası bir savaş suçu işledi 'Kobanê ha düştü ha  düşecek' diyenler, uluslararası anlamda temel hak ve özgürlükleri ihlal ettiler. Konuştukları an bunlar ortaya çıkacak. Ve biz bu ihlal edilen temel hak ve özgürlükleri savunduğumuz için işkence görüyoruz."

TÜRKAY: MAHKEMELER ÖZGÜRLEŞTİĞİNDE BU DAVA YENİDEN GÖRÜLECEK
Suruç yaralısı Koray Türkay, Suruç'a Kobanê'deki çocuklara umut olmak için geldiklerini ifade ederek, "Suruç saldırısı ortaya koyduğumuz dayanışma iradesine yönelik bir saldırıydı. Yüzlerce insan dayanışma iradesiyle Suruç'a gelmesi önemliydi. Bende bu nedenle Suruç'a geldim. Saldırıda vücuduma 26 şarapnel parçası geldi. Vücudumun bir çok yerinde kırıklar ve daha devam eden bir çok sağlık sorunlarıyla karşı karşıyayım. Ben taleplerin sürekli reddedilme halini anlamıyorum. Ortada çok ciddi bulgular var. Avukatlarımız bu talepleri çok somut bir şekilde dile getiriyor. Bu kadar yalın ve bulgulara rağmen dosyalar gizlenmeye çalışılıyor. Ama gerçekler balçıkla sıvanmıyor ve ne olursa olsun ortaya çıkıyor. Bu davanın biteceğini kimse düşünmesin. Biz bu davayı bu iktidarın ömrü sürecinde görüleceğini düşünmüyoruz. Bu mahkemeler özgürleştiğinde bu dava yeniden görülecek. Bundan her şeyi reddeden kişiler de etkilenecek. Bu çok uzun da sürmeyecek. Sizler de çok iyi biliyorsunuz ki bu siyasi bir dava. Bu davanın gerçek sorumluları en üstten başlayarak ortaya çıkmaya başladı. Bu iktidar gittiğinde Ahmet Davutoğlu'nun konuşmayacağını mı düşünüyorsunuz? Bütün talepleri reddetmek adaletsizliğin kendisidir" ifadelerini kullandı. 
 
YILDIZ: HEYETİ KABUL ETMİYORUZ
Suruç katliamında yaşamını yitiren Cemil Yıldız'ın eşi Sultan Yıldız, mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi.  Ahmet Davutoğlu'nun bile yaşananları kabul ettiğini ancak mahkemenin reddettiğini belirten Yıldız,  "Demek ki bunun arkasında başka kimseler var. Biz ailelerin ne kadar uzaktan geldiğini sizler de biliyorsunuz. Bu durumu kabul etmiyoruz. Biz bu mahkeme heyetini kabul etmiyoruz. Ama davamızın peşini de bırakmayacağız" ifadesinde bulundu.  

AYDIN: BAĞIMSIZ BİR YARGI DEĞİLSİNİZ
Suruç'ta oğlu Çağdaş'ı kaybeden kendi de yaralanan Fethi Aydın da mahkeme heyetine, "Bağımsız bir yargı değilsiniz talimatla hareket eden bir mahkemesiniz, talimatla çalışıyorsunuz burada mahkeme değil tiyatro oynanıyor. Suruç'un her tarafı kameralarla dolu 6 yıl geçti halen ortada  görüntüler yok. Oraya gidenleri yüzde 50 suçlu ilan ettiler ben de oradaydım. Dayanışma suçsa bu suçu ben de işledim. Sonucu ne olursa olsun bunu savunmaya devam edeceğim" dedi. 

OK: SOLANDAKİ İSTİHBARATÇILAR O GÜN AMARA'DA YOKTU
Suruç yaralısı Uğur Ok ise duruşma salonunu işaret ederek, "Bu salonda sivil polisler, istihbaratçılar var. O Amara bahçesinde neden yoklardı bu tesadüf olabilir mi" diye sordu. 

SEVEN: MİT İSTEDİĞİNİN İFADESİNİ ALIYOR DA BURAYA GETİREMİYOR MU
Suruç'ta ağır yaralanan Çağla Seven, maruz kaldıkları hukuksuzlukları hatırlattı. Seven, "MİT istediği zaman istediği kişinin ifadesini alabiliyorken dosyada ismi geçenleri buraya getiremiyor mu" ifadelerini kullandı. 

ÖZKAN: DAVUTOĞLU'NU SİZ Mİ ÇAĞIRMIYORSUNUZ O MU GELMİYOR
Katliamda oğlu Uğur'u kaybeden Mehmet Özkan, "Davutoğlu neden gelip bildiklerini anlatmıyor siz mi çağırmıyorsunuz yoksa o mu gelmiyor? Televizyonda yüce divana çıkmaya hazırım diyor ama buraya gelip bildiklerini anlatmıyor. Ben ondan bir şey istemiyorum. Sadece benim dönemimde bu katliam oldu size sahip çıkamadık özür dilerim dese o bile yeter" dedi. 

YURTGÜL: HESAP SORUYORUM
33 düş yolcusu Murat Yurtgül'ün annesi Şemsa Yurtgül ise "Patlamanın olduğu yerde yaralıların arasında oğlumu arıyordum, polisin yaralılara ve üzerimize attığı biber gazlarıyla gözümü açamayıp duvarlara çarpıyordum bunun hesabı verilsin, hesap soruyorum" ifadelerini kullandı. 

'DAVANIN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ'
Ardından söz alan Suruç yaralıları ve yakınları, davanın peşini bırakmayacaklarını ve gerekirse reddi hakim talebinde bulunacaklarını dile getirdi.  Mahkeme heyetinin tarafsız olması gerekirken tarafsız durmadığına vurgu yapan yakınlar, mahkemede bir tiyatronun oynandığını belirtti. 6 yıldır görülen duruşmalara adalete olan inançlarıyla geldiklerini belirten yaralılar ve yakınlar, davanın bir adım bile ilerleyemediğini ama ne olursa olsun ülkeye adaleti getireceklerini söyledi.

Suruç yaralıları ve aileleri konuşurken SEGBİS'le mahkemeye bağlanan tutuklu Yakup Şahin araya girmek istedi. Mahkeme başkanı Şahin'in araya girmemesini ve kendisinin de sözünün kesilmeyeceğini ifade ederek susturdu.