2 Ekim 2024 Çarşamba

Tecrit zincirinin son halkası: S tipi hapishaneler

S tipi hapishaneler, devletin tecrit politikasının en güncel ve somut örneği. F tipi hapishanelerle devrimci, yurtsever tutsakları yalıtma ve teslim alma politikasını yaşama geçiremeyen devlet, halihazırda 5 adet olan S tipi hapishanelere yenilerini ekleyerek bir kez daha teslim alma politikasını sürdürme çabası içinde.

Hapishanelerdeki hak ihlalleri, işkence ve ölüm haberlerine her geçen gün bir yenisi eklenirken, tecrit ve sürgün sevk uygulamaları giderek artıyor. 19 Aralık 2000 tarihinde "Hayata Dönüş" adı verilen hapishanelere yönelik katliam saldırısıyla F tipi tecrit hapishanelere açan devlet, tutsakların büyük bir direnişiyle karşılaştı. Devrimci tutsaklar tecridi parçaladı. 2016 sonrası darbe girişiminin ardından tecridi tüm hapishanelerde koyulaştıran devlet, bu kez S tipi diye anılan Amerikan tipi diye bilinen yeni hapishanelerle tutsaklar üzerindeki izolasyonu artırmayı hedefliyor.

Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü'nün verdiği bilgilere göre 500-550 kişi kapasiteli S tipi hapishaneler, 3 kişilik ve tek kişilik hücrelerden oluşuyor. Türkiye'de halihazırda Antalya'da 2 adet, Bodrum, Samsun ve Iğdır'da birer adet bulunan S tipi hapishanelerle devlet F tiplerinde başarılı olamadığı tecridi yaşama geçirmeyi amaçlıyor.

IĞDIR S TİPİ'NDE 1 AYDA 2 ŞÜPHELİ ÖLÜM
Antalya ve Iğdır'daki S tipi hapishaneler ise yaşanan hak ihlalleri, işkence ve şüpheli ölümlerle kısa zamanda pek çok kez gündem oldu. Iğdır S Tipi Hapishanesi'nde, 2022 yılının Şubat ve Mart aylarında 2 tutsak şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. 19 Şubat'ta ailesiyle yaptığı görüşmede gardiyanların işkencesine maruz kaldığını ve iki gündür idrarından kan geldiğini söyleyerek kendini öldüreceğini ve ölümden hapishane idaresinin sorumlu olduğunu ifade eden Sezer Alan, 20 Şubat günü yaşamını yitirdi.

28 yaşındaki Sinan Kaya ise, 17 Mart'ta şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti. Hapishane yönetimi, Kaya'nın intihar ettiğini iddia ederken, Kaya'nın kaldığı tek kişilik hücrede yangın çıktığı, Kaya'nın hücresinden çıkarıldığı ancak nereye götürüldüğünün belli olmadığı, ertesi gün başka bir tutsağın aynı hücreye yerleştirildiği, 19 Mart Cumartesi gecesi ise diğer tutsakların Kaya'nın ayakları mor ve şiş vaziyette bedenini taşıyan görevlilerin "Bir terörist daha öldü" ifadelerini kullandığına şahit olduğu öğrenildi. Kaya'nın ailesi, Sinan Kaya'nın ölümüne ilişkin hapishane yönetiminin çelişkili iddialarda bulunduğunu aktararak, intihar ettiğine inanmadıklarını ifade etti.

Iğdır S Tipi Hapishanesi, yaşanan şüpheli ölümlerin yanı sıra birçok kez hak ihlali ve işkence ile gündeme geldi. Hapishanedeki tutsaklardan Hogır Batur, yaşanan hak ihlallerine karşı sesini duyurmak için 132 gündür açlık grevinde.

ANTALYA S TİPİ'NDE DEVRİMCİ TUTSAKLARA PROVOKASYON
Antalya S Tipi Hapishanesi'nde ise sürgün sevkler sırasında çıplak arama dayatmasında bulunulması, işkence yapılması pek çok kez gündem olurken, baskı, dayatma ve şiddete karşı çıkan tutsaklara gardiyanların onur kırıcı hakaret ve davranışta bulunduğu öğrenildi. İnsan hakları savunucuları ayrıca, pek çok kez 3 kişilik hücrelerde kalan devrimci tutsakların yanına bilinçli bir şekilde IŞİD'li tutsakların yerleştirildiğini ve gardiyanların hapishanede provokasyona zemin hazırladığını kaydetti.

İnsan Hakları Derneği (İHD) raporlarına göre, S tipi hapishaneler baskı, askeri disiplin, tecrit, sömürü ve işkencelerle gündeme gelirken, son olarak 7 Nisan'da Bodrum S Tipi Hapishanesi'ne sürgün edilen ağır hasta tutsak Mehmet Salih Filiz'e sevk esnasında çıplak arama dayatması ve işkence uygulandı.

ÇİFTÇİLER: MUTLAK TECRİDE DAYANAN BİR SİSTEM
Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Van Şubesi'nden Erhan Çiftçiler, S tipi hapishanelerin hücre sistemine dayandığına işaret ederek, Türk Ceza Kanunu'nda belirtildiğinin aksine sadece ağırlaştırılmış müebbet hapis hükümlüsü tutsakların değil, "Cumhurbaşkanlığı'na hakaret" gibi suçlamalarla tutuklu yargılanan kişilerin bile sevk edildiğini aktardı. S tipi hapishanelerle ağır izolasyon koşulları yaratıldığını kaydeden Çiftçiler, 3 kişilik hücrelerin dahi mecbur kalınmadıkça hapishane yönetimi tarafından tercih edilmediğine, tutsakların ısrarla tek kişilik hücrelere hapsedildiğine dikkat çekti.

Güneş ışığı bile almayacak şekilde tasarlanan S tipi hapishanelerde yaşanan hak ihlallerini tespit etmenin tecrit koşulları nedeniyle zorlaştırıldığını ifade eden Çiftçiler, hapishane yönetimlerinin ağır tecrit uygulamalarıyla "cezalandırmanın üstüne bir cezalandırma daha" uyguladığını dile getirdi.

Çiftçiler, S tipi hapishanelerin ortaya çıkması ve yaygınlaştırılmasının yeni hapishanelere ihtiyaç duyulmasından değil, devletin tutsaklara dönük izole etme, yalnızlaştırma ve baskı altına alma politikalarından kaynaklandığını kaydetti.