1 Ekim 2024 Salı

Temel: Gazetecilere boyun eğdiremeyeceksiniz

Sansür yasasına karşı gazetecilerin boyun eğmeyeceğini kaydeden Temel, "Değil yüzde 85'i, bu ülkenin yüzde 100 basınına el koysanız da bu toplumun hakikatini dillendirecek ve hakikatin gazeteciliğini, savunuculuğunu, öncülüğünü yapacak gerçek gazetecilere boyun eğdiremeyeceksiniz" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Basın Yayın ve Propaganda Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, HDP Genel Merkezinde sansür yasasına ilişkin basın toplantısı düzenledi. 

Basına yönelik saldırıları hatırlatan Temel, Türkiye'de basın özgürlüğünden bahsetmenin zor olduğunu söyledi. TGS'nin 2022 yılında verilerini hatırlatan Temel; 60 gazeteciye soruşturma açıldığını, 31 gazetecinin toplamda 52 gün gözaltında kaldığını, 128 davadan 273 gazetecinin yargılamasının devam ettiğini, toplamda 75 yıl 5 ay 26 gün hapis cezası verildiğini, 52 gazetecinin fiziksel saldırıya uğradığını, bin 355 haber içeriğine erişim engeli getirildiğini, RTÜK'ün 61 kararla  muhalif kanallara 10 milyon 427 bin TL para cezası kestiğini belirtti. 

Dezenformasyon yasasının gerçek bir sansür yasası olduğunun altını çizen Temel, "Onlarca gazeteci basın kartı almayı bekliyor ve veto ediliyorken basın enformasyon görevlilerinin, yani hükümetin bazı idari kurumların içinde olan memurlarının basın kartı alması bir kere gazetecilik mesleğine ve basın kartı alamayan gazetecilere hem saygısızlık hem de hakarettir" dedi. 

Gerçek gazetecilerin alamadığı basın kartının yandaş dernek ve vakıflara verildiğini söyleyen Temel, mahkeme kararı ile gazetecilik mesleğini kimin yapıp yapmayacağına karar verildiğini belirtti. 

Temel, şu ifadeleri kullandı: "Kürt toplumu üzerinden yürütülen işkenceyi, bir gün önce Van'da gördüğümüz işkenceyi teşhir ettikleri için, bu arkadaşlarımızın gazeteciliği ile başa çıkamadıkları için bu arkadaşlarımızı tutukluyorlar. Onun için Kürt basını ile Türkiye'deki muhalif basın, bu dezenformasyon yasası dedikleri ama özü itibariyle iktidarın dezenformasyonun önünü açan özgür basını ve gerçek gazeteciliği engelleyen bu yasaya karşı birlikte mücadele etmelidir. Muhalefeti ve her koşulda hakikati savunan tüm güçlerin bu yasaya karşı çıkması gerekiyor. Biz yanındayız bu arkadaşlarımızın. Hiçbir gazeteci arkadaşımızın mikrofonu ve klavyesi sahipsiz kalmayacak. Emniyet müdürlüklerinde sergiledikleri kameraların suç unsuru olarak gösterilmesi bu ülkenin basın tarihine karanlık bir sayfa olarak geçecektir ve o kameralar kapanmayacaktır. Burada tekrar, açık ve net söylüyoruz: Dezenformasyon yasasını geri çekin, dezenformasyon yapmayı hedeflediğiniz yasayı geri çekin, sansür politikalarından vazgeçin. Değil yüzde 85'i, bu ülkenin yüzde 100 basınına el koysanız da bu toplumun hakikatini dillendirecek ve hakikatin gazeteciliğini, savunuculuğunu, öncülüğünü yapacak gerçek gazetecilere boyun eğdiremeyeceksiniz."