16 Haziran 2025 Pazartesi

Temelli: Türkiye'nin en acil sorunlarından biri ekonomik krizdir

Meclis'te düzenlediği basın toplantısında derinleşen yoksulluk krizine dikkat çeken Temelli, Ortadoğu'da yaşananlara işaret etti savaşın halklar üzerinde bir ekonomik şiddet olduğunu kaydetti. Temelli, "Türkiye'nin en acil sorunlarından biri ekonomik krizdir ve bu krizin en büyük mağduru da emekçilerdir" dedi. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grupbaşkanvekili Sezai Temelli, Meclis'te yaptığı basın toplantısı düzenledi. İsrail'in İran'a yönelik saldırılarına işaret eden Temelli, "Ortadoğu'daki bu yangını söndürmek, bu savaşı sonlandırmak için herkes üzerine düşen sorumluluğun gereğini" hayata geçirmesini söyledi. 

'AÇLIK VE YOKSULLUK SINIRININ NE DÜZEYDE OLDUĞUNU BİLİYORUZ'
Savaşın ve şiddetin sürdüğü her yerde insanların katlandığı şiddetin bir boyutunun da ekonomim olduğunu belirten Temelli, Merkez Bankasının borcunun 1,5 trilyonu geçtiğinin altını çizdi. Bu durumda bedelin halka ödetilmeye devam ettiğini kaydeden Temelli, şunları söyledi: "Asgari ücretin durumu ortada, 22 bin 104 lira. Açlık sınırı 25 bin lira, yoksulluk sınırı 80 bin lirayı geçmiş. Biz her zaman şunu savunduk. Bu ülkede asgari ücret, yoksulluk sınırının yarısına eşit olmalıdır ve en düşük emekli maaşı da buna eşit olmalıdır. Yani bugünkü rakamlarla 40 bin liradan bahsediyoruz. Şimdi ara zamdan bahsediyorlar. Ara zam olsa olsa yüzde 10 olacak. Bunun hesabını yapıyorlar. Bunun bile içinden çıkamıyorlar. Çünkü Hazine ve Maliye Bakanı ile Merkez Bankası Başkanı dezenflasyon programını başından sonuna kadar emekçilerin, emeklilerin ve yoksul halkın üzerinden yürütüyor. Yoksul halkın gelirini zamlar ve vergiler yoluyla, aslında dilim varmıyor ama çalmak yoluyla bu programı yürütmenin peşindeler. Nasıl çalıyorlar? TÜİK eliyle. Ben buradan TÜİK Başkanı hakkında suç duyurusunda bulunuyorum. Kendisi suç işlemeye devam ediyor. Geride bıraktığımız 4 dönem boyunca kamu işçilerinden, emekçilerinden ve emeklilerinden her 6 ayda 5 puan çaldı. Birikimli etkisi yüzde 25'tir. Yani Temmuz ayında kamu emekçilerine ve emeklilerine minimum yüzde 30 zam yaparsanız, bu ancak TÜİK Başkanının uyguladığı yöntemi telafi edebilir. Üstüne zaten enflasyon farkı var, üstüne bu ekonomik programın tahribatı var. Emeklilerin enflasyon farkı olarak verilecek fark yüzde 15 oranında gözüküyor ki 14 bin emekli maaşına yüzde 15 zam verseniz ne işe yarar? Neyi telafi edebilir? Açlık ve yoksulluk sınırının ne düzeyde olduğunu hepimiz iyi biliyoruz."

'EKONOMİK KRİZİN MAĞDURU EMEKÇİLERDİR'
Emekçilerin tabii ki bu soygun ve vurguna karşı yegane gücünün örgütlü mücadele olduğunun altını çizen Temelli, "Bu örgütlü mücadeleyle emekçiler ve emekliler sömürü düzenine karşı ancak mücadele edebilir. Bu konuda muhalefet partilerinin ortaklaştığı bir yasa teklifini bugün Meclis Başkanlığına sunacağız. Emekçilerin örgütlenme, sendikal çalışma hakları ve ücretlerinin iyileştirilmesi için bir kanun teklifi. Bütün muhalefet partilerinin ortaklaştığı bir kanun teklifi. Buradan Sayın Meclis Başkanına çağrımızdır: Meclis kapanmadan bunu ivedilikle gündeme alın. Çünkü Türkiye'nin en acil sorunlarından biri ekonomik krizdir ve bu krizin en büyük mağduru da emekçilerdir" dedi.