Tümüklü'den mahkeme heyetine: Davutoğlu'nu getiremezsiniz çünkü siyasi sorumluların sözcüsüsünüz
Suruç'un 20. duruşmasında mahkemeye heyetine cesaret ve onurlu olma çağrısı yapan ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, mahkemenin davanın siyasi sorumlularının sözcüsü olduğunun altını çizdi. Davutoğlu'nun mahkemeye getirilmesinin Türkiye tarihinde çok önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Tümüklü, mahkemeden hukuki değil siyasi ve vicdani bir karar vermesini istediklerini kaydetti.
33 düş yolcusunun hayatını kaybetmesine neden olan ve IŞİD tarafından gerçekleştirilen Suruç katliamının 20. duruşmasında mahkeme tüm kovuşturulmanın genişletilmesini talebini reddetti.
'SİZ SİYASİ SORUMLULARIN SÖZCÜSÜSÜNÜZ'
Duruşmada söz alan Suruç yaralısı Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, mahkemenin tavrını eleştirdi. En asgari olan hukuki taleplerin dahi reddedildiğini kaydeden Tümüklü, "Durduğunuz yeri çok iyi anlıyorum bu nedenle hukuki bir talebim yok. Çok doğru yapıyorsunuz çünkü siz siyasi sorumluların sözcüsü durumundasınız" dedi.
Roboski katliamı davasından sonuç alınamadığını, yıllardır Cumartesi Anneleri'nin tüm mücadelesine rağmen kayıpların bulunamadığının altını çizen Tümüklü, "Ben BEKSAV koordinatörüydüm. Bir sanat kurumu olarak gittik. Bir kent yıkılmış, insanlar mağdur, çadırlarda kalıyor ve adını koyalım onlar Kürt halkı. Ben Osmaniyeliyim, Türkiye emekçisi bir sosyalistim. Biz bu insanlara el vermeye, yaralarını sarmaya gittik. O kadar korkutucu ki bu coğrafya çünkü devlet bu ülkede özgürlükten, demokrasiden korkuyor. Bu nedenle her korktuğunda aynı genetiğine her seferinde geri dönüyor" ifadelerini kullandı.
'DAVUTOĞLU'NU GETİREMEZSİNİZ ÇÜNKÜ DEVLET ÇEMBERİ TOPUN İÇİNE GİRER'
Mahkeme heyetinin davanın gerçek muhatabı ve siyasi sorumlusu olduğunun altını çizen Tümüklü, şöyle devam etti: "Siyasi sorumlususunuz çünkü Davutoğlu AKP'nin kendilerinden çıktı o dönemin faili ama getiremezsiniz. Nedenini de söyleyeyim o geldiğinde devlet çemberi içindeki siyasi aktörlerin her birinin bu topa girmesi gerek hem ismiyle hem cismiyle. O nedenle fail belli diyoruz. Uluslararası bir savaş suçu işledi 'Kobanê ha düştü ha düşecek' diyenler, uluslararası anlamda temel hak ve özgürlükleri ihlal ettiler. Konuştukları an bunlar ortaya çıkacak. Ve biz bu ihlal edilen temel hak ve özgürlükleri savunduğumuz için işkence görüyoruz.
Muhtemelen benim bu konuşmamdan sonra hakkımda suç duyurusunda bulunacaksınız, savcılar her gün arıyor bizi. Bunu biliyor ve bunun karşısında tutum alıyoruz. Bakın biz bu topraklarda var olduğumuz sürece; bu topraklarda Aleviler, sosyalistler, kadınlar, gençler var olduğu müddetçe bu katliamların hesabını soracağız, bu bir mücadele bayrağı.
'TARİH SİZE ONURLU OLMA ÇAĞRISI YAPIYOR'
Sizden önceki heyetlere cesaret çağrısı yapmıştık. İnsanlık tarihini düşündüğümüzde birçok politik dava var. Bu davaların çok önemli bir kısmında emin olun mahkeme başkanını kimse hatırlamaz. Sokrates'in savunmasını alanı kimse hatırlamaz, Rossanberg'leri mahkum edenleri kimse hatırlamaz. Siz de hatırlanmayacaksınız. Ama tarih size hatırlanma fırsatı veriyor, bir onur bahşediyor. Çağın cesaret çağrısı yapıyor. İnsan haklarından uzaklaşmış, her şeye düşman olmuş, savaş makinesine dönmüş bir siyasetinin karşısında insan olmanın, Suruç'taki insanlarla empati yapmanın, geleceğin aklını, özgürlüğü savunmanın çağrısını yapıyoruz size.
Küçücük bir adım adın. Davutoğlu'nun bu mahkemeye gelmesi Türkiye mahkeme tarihinde çok önemli bir şey. Asla ıskalamayın. Biliyoruz bu mevzu Cumhurbaşkanına, danışmanlarına, istihbaratına, MİT'e kadar gidecek. Ama zaten cesaret böyle bir şey. Tarhi bu cesur insanları niye anıyor. Tabular böyle yıkılıyor."
'DAVA KAPANSIN İSTİYORSUNUZ, BU MÜCADELE BİTMEYECEK'
Suruç yaralısı Şahin Tümüklü olarak değil katliamda yöneticileri, üyeleri katledilen bir partinin başkanı olarak konuştuğuna dikkat çeken Tümüklü, mahkemenin siyasi bir tutum almasını istedi. Tümüklü, "Talepleri neden reddettiğinizi çok iyi biliyoruz, çünkü dengeler değişiyor dava kapansın istiyorsunuz. Bizim için adalet mücadelesi bitmeyen bir mücadele. Doğal olarak da bizler sadece Suruç için değil; Roboski, Cumartesi İnsanları, Hande Kader, 6-7 Eylül, gözaltında kaybedilen faili belli insanlar, Ceylan Önkol, Kemal Kurkut için, her gün Urfa Adliyesi önünde adalet arayan Şenyaşar ailesi için adalet mücadelesini yükselteceğimizin sözünü burada, mahkeme huzurunda bir kez daha veriyoruz. Adalet bizim için bir mücadele bayrağı. Sizden hukuk açısından beklentimiz yok ama sizden siyasi, vicdanı bir cesaret istiyoruz. Vereceğiniz karar her şeyden önce tarihin çentiğinde ya da sıradan bir sarı yaprak olarak yer alacak" diye vurguladı.