3 Ekim 2024 Perşembe

Tutsak yakınları adliye önünden seslendi: Yaşamı savunuyoruz

Hasta ve infazları yakılarak tahliyeleri engellenen tutsakların yakınların Diyarbakır, Van ve İzmir'de adalet nöbetlerini sürdürüyor. Diyarbakır'daki aileler adliye önünde, "Yaşamı savunuyoruz" açıklaması yaparken, Van ve İzmir'de nöbet eylemlerine destek ziyaretleri gerçekleştirildi.

Hasta ve infazı yakılan tutsakların ailelerinin üç kentte başlattığı adalet nöbetleri sürüyor. Aileler, baro binalarındaki nöbet eylemlerinin yanı sıra bir süredir eylemlerini adliye ve Adli Tıp Kurumu önlerine taşımaya başladı.

Dün Diyarbakır Adli Tıp Kurumu (ATK) önünde eylem yapan tutsak yakınları bugün de Diyarbakır Adliyesi önündeydi. Nöbete Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAY-DER), Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyeleri de destek verdi. Ailelere destek vermek isteyen birçok kişi de, çevreyi ablukaya alan polisler tarafından engellendi.

ÖHD: AİLELERİN EYLEMLERİNE SES OLMAYI GÖREV BİLİYORUZ
Açıklamada konuşan ÖHD yöneticilerinden Yusuf Çakas, ailelerin yanında olduklarını belirterek, "Ailelerin nöbetleri başladığı günden bu yana bizler de hukukçular olarak yanlarında olmaya çalıştık. Çünkü taleplerinde haklılar. Hukukçular olarak cezaevlerinde yaşanan ihlalleri görüyor ve bu sese ses olmayı bir görev olarak biliyoruz. Buradaki temel amacımız ailelerin sesini duyurmak, ailelerin haklı haykırışlarını toplumun önüne sermek. Ailelerin eylemi belli noktada sonuç aldı. Sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler destek veriyor. İnsanlar destek veriyor" şeklinde konuştu.

'AİLELER TALEPLERİ HAKLI'
Ailelerin taleplerinin hukuki ve insani olduğunu vurgulayan Çakas, adalet nöbeti devam ederken çok sayıda tutsağın cenazesinin hapishanelerden çıktığını hatırlattı, "Demek ki haklı bir çağrı var. Bu çağrı engellenmemeli. Ailelerin hukuki olarak yanlarında olacağız" dedi.

ADA: ENDİŞELİYİZ
Tutsak yakınlarından Reşahat Ada ise, "Barış, insanlık ve eşitlik için eylemdeyiz. Bu zulmü kabul etmiyoruz. 1 aylık disiplin cezası nedeniyle kardeşimi göremiyorum. Çocuklarımızın infazlarının yakılmasını istemiyoruz. Ciğerimiz yanıyor. Çocuklarımız için buradayız. Her kapımız çalındığında, telefonumuz çaldığında 'cenazesi mi geldi' diye endişeleniyoruz" dedi.

GÜLER: YAŞAMI SAVUNUYORUZ
Hasta tutsakların durumunun her geçen gün daha da ağırlaştığını vurgulayan tutsak yakını İnci Güler, "Her yerde taleplerimizi dile getireceğiz. Bütün siyasi partilerden sesimize ses olmalarını istiyoruz. Sesimiz yeterince duyulmuyor. Herkesin bizi görmesini istiyoruz. Yaşamı savunuyoruz" ifadelerini kullandı.

Tutsak yakını Nura Abay ve Nazime Boltan da hasta tutsakların derhal serbest bırakılması gerektiğini belirterek, adalet çağrısı yaptı.

'TECRİT SON BULANA DEK MÜCADELEMİZ SÜRECEK'
Van Barosu'ndaki adalet nöbetlerini 74'üncü gününde sürdüren aileleri TJA aktivistleri, HDP Van Kadın Meclisi ve Van Barış Anneleri Meclisi ziyaret etti.

TJA aktivisti Aynur Sarıca, bulundukları her alanda aileler ve tutsakların sesini yükselteceklerini söyledi. PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride değinen Sarıca, "Tecrit son bulana dek mücadelemiz sürecek" diye konuştu.

'MÜCADELEMİZ BAŞARIYA ULAŞACAKTIR'
İpekyolu Belediyesi HDP'li Meclis Üyesi Asya Ertaş ise yaklaşan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yaptıkları tüm etkinliklerde temel gündemlerinin tutsaklara yönelik ihlaller olduğunu belirtti. "Gerekirse kapı kapı dolaşarak ailelerimizin taleplerini halkımızla paylaşacağız" diyen Ertaş, "Mücadelemiz mutlaka başarıya ulaşacaktır" diye vurguladı.

'HASTA TUTSAKLAR İÇİN ADALET'
İzmir'deki adalet nöbetinin 10'uncu gününde Demokratik Alevi Derneği (DAD) ziyarette bulundu. DAD İzmir Şube Eşbaşkanı Zeynel Bozkurt, Aysel Tuğluk şahsında tüm hasta tutsaklar için platform kurulduğunu hatırlattı, tüm hasta tutsaklar için adalet sağlanması gerektiğini dile getirdi.

'DEVLET KEYFİ TAVIRLAR SERGİLİYOR'
Türk devletinin sadece Kürt halkına değil dünya halklarına zulmettiğini belirten tutsak yakını Hanife Gümüş ise, "Kanun, vicdan yok devlette. Kim başkaldırsa onu bastırmak istiyorlar. Biz çocuklarımız için buradayız ve kimsenin ölmesini istemiyoruz, kimse savaşta olmasın. Tutsaklarımız serbest kalsın. Oğlum Mehmet Nezir Gümüş Balıkesir Bandırma Cezaevi'nde ve bütün koğuş korona oldu. Doktor ilgilenmemiş bile. Biz adalet olmasını istiyoruz. Devlet keyfi tavırlar içinde" diye konuştu.