29 Eylül 2024 Pazar

Tutsak yakınlarından gözaltılara tepki: Gerçekleri dünya biliyor

Diyarbakır ve İzmir'den seslenen tutsak yakınları, artık bu zulmün son bulmasını istedi. Gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki gösteren aileler, amacın gerçeklerin gizlenmesi olduğunu belirtti.

İktidarın tutsaklara düşman politikaları sürüyor. Bu politikalardan güç alan hapishane idareleri ise tutsaklara zulmü artırıyor. Tutsaklara yönelik bu zulmün sona ermesi, hasta ve infazı yakılan tutsakların tedavi edilmesi, hapishanelerdeki tecrit uygulamalarının kaldırılmasını isteyen tutsak yakınları İzmir ve Diyarbakır'da Adalet Nöbetlerini sürdürüyor.

İZMİR
İzmir'de Adalet Nöbeti'nin 129. gününde Buca Kırıklar Hapishanesi önünde bir araya gelen tutsak yakınları gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki gösterdi. "Hasta tutsaklara özgürlük" ve "Zindanlara ses ver" yazılı önlükleri giyen tutsak yakınlarına Halkların Demokratik Partisi (HDP) Çiğli ve Balçova ilçe örgütleri destek verdi.

Tutsak yakını Medine Kaymaz, çocuklarının tedavilerinin sağlanmadığını ve tek kişilik hücrelerde ölüme terk edildiklerini söyledi. Türkiye'nin Federe Kürdistan bölgesinde sürdürdüğü savaşa dikkati çeken Kaymaz, "Çocuklarımızı öldürüyorlar. Her yeri bombalıyorlar. Bombaladıkları yerlerde artık insanlar, ağaçlar, hayvanlar bile yaşamıyor. Bu nasıl vicdandır. Sizlerin aileleriniz yok mu? Savaş bitsin, ölümler olmasın diye 25 yıldır barış için elimizi uzattık. Aylardır Adalet Nöbeti tutuyoruz. Artık bu zulüm dursun. Türk de Kürt de Arap da ölmesin istiyoruz" dedi.

Gazetecilerin gözaltına alınmasına da tepki gösteren Kaymaz, gözaltıların suçlarını gizlemek amacıyla yapıldığını aktardı. Fakat bu suçların artık tüm dünya tarafından bilindiğini kaydeden Kaymaz, gözaltına alınan gazetecilerin serbest bırakılması çağrısında bulundu.

DİYARBAKIR
Diyarbakır'da ise Adalet Nöbeti 344. gününde Adli Tıp Kurumu (ATK) önünde devam etti. Açıklamaya, Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAYDER), Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), ÖHD Eş Genel Başkanı Bünyamin Şeker, Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği (MED-DER), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) il örgütleri, 78'liler Derneği ve Mardin'den tutuklu aileleri, Tevgera Jinên Azad (TJA), Barış Anneleri Komisyonu, Cezaevi İzlem Komisyonu, Şahmeran Kadın Platformu, Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD), HDP ve DBP il örgütleri yöneticileri, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) yöneticileri katıldı.

Söz alan hasta tutsak Ciwan Boltan'ın annesi Nazime Boltan, tek çağrılarının ve taleplerinin hasta tutsakların serbest bırakılması olduğunun vurguladı. Boltan, "Biz bu çağrıyı Cumhurbaşkanlığı'na, Adalet Bakanlığı'na yaptık. Ne bizim taleplerimizi yerine getirdiler ne de hasta tutukluların taleplerini yerine getirdiler. Daha da baskı uygulayarak hasta tutukluların infazlarını yakmaya başladılar. Sonuç ne olursa olsun biz çocuklarımızın ve hasta tutukluların bu mücadelelerini bu davalarının takipçisi olacağız. Bizler tek taleple sokaklarda olacağız, kurumlarda olacağız" dedi.

Hasta tutsakların kelepçeli bir şekilde hastanelere götürülmesine de tepki gösteren Boltan, şöyle devam etti: "Zaten korumalar eşliğinde götürülüyorlar. Niçin çocuklarımızı kelepçeli bir şekilde hastanelere götürüyorlar? Onlar bu duruma karşı çıktıkları için hastanelere gitmeyi talep etmiyorlar. Bu nereye kadar varacak. Bizlerin tek isteği hasta tutukluların serbest bırakılması ailelerinin yanına gelip tedavilerinin devam ettirmeleridir. Eğer biraz vicdanları olsaydı bu duruma bir çare bulunurdu ve bütün tutuklulara eşit davranılırdı. Fakat biz Kürt olduğumuz için eşit davranılmıyor. Evet, biz Kürt'üz bunu asla inkar etmeyeceğiz ve mücadelesini yürüteceğiz."

Yaklaşık 5 yıldır hasta tutsak oğlunu görmediğini kaydeden Boltan, "Oğlum Ciwan'ın bir eli yok, bir gözünde görme problemi yaşıyor, beyninde şarapnel parçası var eğer mevcut iktidarda vicdan sahibi bir ülke olsaydı oğlum şu an bu haliyle tutuklu olmazdı. Buradaki adaletsizlik hiçbir yerde yok" ifadelerini kullandı.

Eylem, "Bijî berxwedana zindanan" ve "Hak hukuk adalet" sloganlarıyla son buldu.