1 Ekim 2024 Salı

Tutsak yakınlarının mücadelesi sürüyor: Artık yeter

İstanbul, Diyarbakır ve İzmir'de Adalet Nöbeti eylemlerine devam eden tutsak yakınları, tüm saldırılara, baskılara, gözaltılara rağmen hasta tutsakların serbest bırakılması çağrısını yineledi.

İstanbul ve Diyarbakır'da hasta ve infazı yakılan tutsakların yakınları, hapishanelerdeki baskı ve katliam politikalarına, hak ihlallerine karşı mücadeleye devam ediyor. İstanbul'da bütün tehdit ve saldırılara karşı ısrarla adalet talebini yeniden yükselten tutsak aileleri, işkenceyle gözaltına alındı. Diyarbakır'da ise tutsak yakınları, 8 aydır süren eylemlerine karşın  iktidar ve saray medyasının hapishaneler sorununa kulak tıkadığını vurguladı. İzmir'de de Bayraklı'da bulunan adliye önünde yapılan nöbetin 75.'sinde Fehime Poyraz, yarın yapılacak Deniz Poyraz anmasına çağırdı. 

İSTANBUL
Hasta ve infazı yakılan tutsakların sesine ses olmak isteyen tutsak yakınları, bir kez daha Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi önündeydi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekili Musa Piroğlu'nun da destek verdiği Adalet Nöbeti'nde, adliye önünde bankta oturan tutsak anneleri polis tarafından gözaltına alınmakla tehdit edildi. Tehditlere tepki gösteren hasta tutsak Yakup Akman'ın annesi Fince Akman, "Biz burada çocuklarımızı istiyoruz, adalet arıyoruz ama burası adalet meydanı değil işkence meydanıdır" ifadelerini kullandı.

Polisin 3-4 dakika içinde meydanı terk etmezlerse gözaltı yapacağına dönük tehdidine cevap veren Musa Piroğlu ise, "Burada durmak huzura, ahlaka aykırı mı? Bu banka oturmak kaymakamlık tarafından yasaklandı mı" diye sordu.

Annelerin ve Musa Piroğlu'nun tepki vermesi üzerine ablukasını daraltan polis, tutsak yakınlarına saldırdı. Saldırıya zılgıtlar ve sloganlarla direnen tutsak yakınları, işkenceyle gözaltına alındı.

PİROĞLU: ARTIK YETER, EDİ BESE
Gözaltı terörüne tepki gösteren Piroğlu, her gün ülkenin içinde bulunduğu duruma karşı sesini yükseltenlerin gözaltına alındığını, tutuklandığını ve susturulmaya çalışıldığını söyledi. Dün gece Diyarbakır'da 16 gazetecinin tutuklandığına dikkat çeken Piroğlu, "Bugün burada yaşananın bir haftadır bu ülkede yaşatılandan bir farkı yok. Her yerde aynı zulüm var. Medya yasaklanıyor, sansür getiriliyor, sosyal medyayı engellemeye çalışıyorlar. Tek dertleri var; kimse ses çıkarmasın" dedi. 

'SUÇLU OLAN ZALİM KARŞISINDA SUSANDIR'
İktidarın baskı politikaları karşısında sessiz kalınmasını da eleştiren Piroğlu, "Suçlu olan zalim karşısında susandır. Suçlu olan zalimin yanında fotoğraf verendir" ifadelerini kullandı. Gelecek hafta yeniden adliye önünde olacaklarını vurgulayan Piroğlu, tüm kamuoyuna hapishanelerde zulüm gören yüz binlerce tutsağın sesi olma çağrısı yaparak, "Biz durmayacağız. Buna sessiz kaldığımız sürece hepimiz aynı zorbalığa katlanacağız. Ben diyorum ki artık yeter, edi bese, edi bese, edi bese."

DİYARBAKIR
Diyarbakır'da Adalet Nöbeti'nin 213'üncü gününde tutsak yakınları adliye önünde toplandı. Tutsak yakınlarının eylemine, Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Tutuklu Hükümlü Aileler ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUAY-DER), Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) üyeleri ve yöneticileri destek verdi. 

Nöbet eyleminin sekizinci ayına girdiğine işaret eden tutsak yakını Herdem Mervanî, hasta ve infazı yakılan tutsakların serbest bırakılması talebini yineledi. İktidarın taleplerine kulak tıkadığına işaret eden Mervanî, "Sekiz aydır tutuklu yakınlarına zulüm ediliyor. Tutuklularımız tedavi edilmiyor ve zor şartlar altında bırakılıyor. Her geçen gün durumları daha da ağırlaşıyor. Taleplerimiz insanidir" dedi. 
 
Mervanî, tüm demokratik kamuoyuna tutsak ailelerinin sesini duyma çağrısı yaptı ve şöyle devam etti: "Gelin tutuklu ailelerin sesini duyun. Tutukluların tüm hakları ellerinden alınmış. Nereye kadar sizler bunu görmemezlikten geleceksiniz. Siz de biliyorsunuz bu sorun çözülse; bu ülkede barış, huzur ve güvenlik sağlanır. Ancak Türk basını bu konuda sessizdir."
 
Hastak tutsak yakını Reşahat Ada ise, "Biz çocuklarımızı bırakmayacağız. Çocuklarımız hırsızlık yapmadı. Çocuklarımız dillerini, kimliklerini, topraklarını savundukları için cezaevindeler. Artık cezaevinden cenazeler çıkmasın.  Bunu bilsinler ki çocuklarımız sahipsiz değiller, kanımızın son damlasına kadar onların mücadelesi ve davalarını yanında olacağız" ifadelerini kullandı.

İZMİR
İzmir'de tutsak yakınları Adalet Nöbeti'nin 75. günü Bayraklı'da bulunan İzmir Adliyesi'nde bir araya geldi. Ailelere, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Foça ve Dikili ilçe örgütleri destek verdi. Aileler, "Ji girtiyên nexweş re azadî (Hasta tutuklulara özgürlük)" yazılı önlükler giydi.

HDP Foça İlçe Eşbaşkanı Şahabettin Göktay, hapishanelerde zulüm yaşandığını söyledi. Göktay, "Bugün cezaevlerinde baskılar gittikçe artıyor bir yandan da yaşananları duyurmaya çalışan Kürt basın emekçileri gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. 8 gündür gözaltında bekletilen gazetecilerden 16'sı bugün tutuklandı. Biz bu yaşanan hukuksuzluklara ve baskılara karşı mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz" dedi.

ANNE POYRAZ, DENİZ POYRAZ'IN ANMASINA ÇAĞRI YAPTI
Tutuklu yakını Fehime Poyraz ise, cezaevlerinde bulunan tutuklular üzerindeki baskıların son bulması gerektiğini ifade etti. Poyraz, "Cezaevlerinde infazı tamamlanan tutuklular serbest bırakılmıyor, hasta tutukluların tedavileri yapılmıyor. İnfazı tamamlanan tutuklular serbest bırakılsın hasta tutuklularda ailelerine teslim edilsin. Hasta tutukluları, aileleri tedavi eder" dedi. Poyraz, ayrıca yarın saat 12.00'da Deniz Poyraz'ın mezarı başında yapılacak anmaya da katılım çağrısında bulundu.

'ÖLÜMLER OLMASIN'
HDP Foça İlçe Yöneticisi Remziye Baltaş da, "Bir anne olarak söylüyorum, artık birilerinin iktidarı için anneler ağlamasın. Türkiye'nin her yanında ölümler oluyor. Faili meçhul ve hasta tutukluların ölümleri artık yaşanmasın. Bütün annelere, insan hakları savunucularına sesleniyorum; gelin hep birlikte bu acılara ortak, ses olun" diye konuştu.