2 Ekim 2024 Çarşamba

Tutsaklar: Gardiyanlar kendimizi öldürmemizi istiyor

Silivri Hapishanesi'nde yaşananların ardından tutsaklarla görüşen ÖHD İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu tutsakların, "Gardiyanlar kendimizi öldürmemizi istiyor, bunaldık, artık başka çözüm bulamıyoruz" dediğini aktardı. Gardiyanların ip, cam kesiği ve jileti tutsakların yanına bırakarak intiharı dayattığı belirtilen açıklamada, sürecin takipçisi olunacağı kaydedildi. 

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, Silivri 5 Nolu Hapishanesi'nde 60 gardiyanın işkenceyle tutsakları intihara sürülmesi ve iki tutsağın katledilmesinin ortaya çıkmasının ardından, hapishanede tutsakları ziyaret etti. 

GARDİYANLAR: SİZE İSTEDİĞİMİZİ YAPARIZ
Ziyaret sonrası yapılan açıklamada, "Görüşme yapılan bir mahpus 6 Nisan 2022 tarihinde adli mahpusların tutulduğu koğuşa giren bir gardiyanın durup dururken bir mahpusa tokat atmasından  sonra başlayan olaylardan sonraki gün 60'a yakın gardiyanını girdiğini ve koğuştaki tüm eşyaları darmadağın ettiklerini; koğuşta  bulunan Kur'an-ı Kerimler dahil tüm kitapları yırttıklarını; daha sonra koğuştu tutulan tüm mahpusların havalandırmaya götürülüp yere yatırılarak darp edildiklerini , o esnada mahpuslara, 'Biz devlet adına geldik', 'Size istediğimizi yaparız', 'İçinizde erkek yok mu? Dün erkektiniz bugün kız oldunuz', 'Sizi Yeşilçam filminde oynatırız', 'Devlet haksız olsa da haklıdır' türünde sözler söylendiğini aktardı" denildi.

'İP, CAM KESİĞİ, JİLET ORADA İNTİHAR EDİN'
Görüşülen bir başka tutsağın, "7 Nisan 2022 tarihinde koğuşta yaşananlardan sonra gardiyanlara psikolojisinin bozuk olduğunu, böyle giderse intihar edeceğini söylediğini buna rağmen gardiyanların kendisine 'ip orada cam kesiği, jilet orada, buyurun' şeklinde sözler sarf ettiğini, bunun üzerine de kendisinin başka bir mahpusla birlikte bileklerini keserek intihara kalkıştığını,  sonrasında hastaneye götürülmediklerini, sadece revirde pansuman yapılıp koğuşa geri gönderdiklerini söylemiştir. Görüşme esnasında mahpusun kollarında ve bileklerinde derin yara izleri olduğu heyetimizce gözlenmiştir. Ayrıca mahpus yetiştirme yurdunda büyüdüğünü ve ailesi dahil yakın kimsesinin bulunmadığı için yaşadıklarını kimseye aktaramadığını belirtmiştir" dediği aktarılan, açıklama şöyle devam etti:

'KENDİMİZİ ÖLDÜRMEMİZ İSTENİYOR, BAŞKA ÇÖZÜM BULAMADIK'
Görüşme yapılan bir başka mahpus da; 07 Nisan 2022 tarihinde koğuşlarına yapılan baskın ve işkenceden sonra 6 mahpusun ayrıca koğuştan darp edilerek çıkarıldığını ve kamuoyunda yumuşak oda olarak da bilinen 'süngerli oda'ya götürülerek burada da darp edildiğini, sonra koğuşa geri götürüldüklerini; darp raporu almak istediklerinde ise kendilerine 'Darp raporu alırsanız buradan çıkışınız olmaz' denilerek tehdit edildiklerini aktarmıştır. Bu 6 mahpusun içinde yer alan bir mahpusun daha önce de birkaç kez intihar girişiminde bulunduğunu, buna rağmen bu mahpusların ulaşabileceği yerlere jilet ve ip bırakıldığını aktarmıştır. Görüşülen mahpus bu hususu 'Bizim kendimizi öldürmemizi istiyorlar, artık bunaldık intihardan başka bir çözüm bulamıyoruz, zaten bir arkadaşımız bırakılan iple intihar girişiminde bulundu' şeklinde aktarmıştır. Ayrıca bu mahpuslara idare tarafından telefon görüş yasağı getirildiği öğrenilmiştir.

'İŞKENCE VE İNTİHAR VAKASINDAN SONRA KOĞUŞLAR DAĞITILDI'
Son olarak dünkü açıklamamızda belirttiğimiz üzere basına yansıyan ve aileler tarafından doğrulanan vefat haberleri tarafımızca görüşülen mahpuslara sorulmuşsa da yaşanan işkence ve intihar vakalarından sonra koğuşlar dağıtıldığı için mahpuslar yaşamını kaybeden mahpuslardan haberlerinin olmadığını belirtmişlerdir.

'MAHPUSLARIN CAN GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASI GEREK'
Ulusal ve uluslararası mevzuata göre hapishanedeki mahpusların yaşamlarına ilişkin devletin üç yükümlülüğü vardır. Bunlar; öldürmeme, yaşamı koruma ve ölümü soruşturma yükümlülükleridir. Ancak Silivri'de yaşanan ve kamuoyuna yansıyan iddialar ile yaptığımız görüşmelerde hapishane idaresinin yaşam hakkına ve işkence yasağına dair tüm yükümlülüklerini ihlal ettiği görülmektedir. Bu hususların Adalet Bakanlığı tarafından aydınlatılmaması ayrıca başka bir ihlal oluşturacaktır. Bu sebeple öncelikle tüm bu iddiaların açığa çıkarılması; sürecin etkin bir soruşturma ile yürütülmesi; bu iddialar aydınlatılana kadar hapishane müdürlerinin ve işkence suçuna karışan gardiyanların açığa alınması ve en nihayetinde ivedi olarak mahpusların can güvenliğinin sağlanması gerekir.

Ayrıca Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), Ulusal Önleme Mekanizması kapsamında hapishaneleri ziyaret etmek, raporlama yapmak ve hapishanelerde yaşanan hak ihlallerine karşı idareye tavsiyelerde bulunmak ile görevli ve yükümlü bir kurumdur. Bu sebeple hem TİHEK'i hem de Adalet Bakanlığı'nı Silivri 5 No'lu L Tipi Hapishanesinde yaşanılanlara ilişkin görevlerini yapmaya davet ediyoruz"