4 Ekim 2024 Cuma

Uludere'de şüpheli asker ölümü: Önce çatışma, sonra intihar dediler

Uludere'de 4 Aralık günü yaşamını yitiren astsubay Kemal Güler'in, önce çatışmada yaralandığını daha sonra intihar ettiği öne sürüldü. Abla Fidan Özdemir, kardeşinin tabutunun çivilerek cenazenin kendilerine gösterilmediğine dikkat çekti.

Şırnak'ın Uludere ilçesinde bulunan Yekmal Taburu Geymişule Üs Bölgesi'nde astsubay olarak görev yapan Kemal Güler, 4 Aralık günü yaşamını yitirdi. Aynı gün geç saatlerde İzmir Menemen'de yaşayan aileye, Güler'in çatışmada yaralandığı ve hastanede olduğunu bildirildi. Ailenin Güler'i görmek istemesi üzerine yetkililer, bu kez Güler'in yaşamını yitirdiğini söyledi. Ön otopsi raporunda ise Güler'in, ateşli silahla intihar etmesi sonucu hayatını kaybettiği iddia edildi.

Olayın ardından Uludere'ye giden aileye ilk gün Güler'in cenazesi gösterilmezken, ertesi gün cenazeyi almak için gittiklerinde aileye, "Tabut çivili, açamayız" denilerek cenaze gösterilmedi. Çocuklarını Uludere'de teşhis edemeyen aile, 6 Aralık'ta Güler'in cenazesi İzmir Menemen'de defnedilirken tabutu açıp bakmak istedi. Törene katılan askeri yetkililer ailenin Kemal Güler'in yaralandığı bölgeyi görmesine izin vermedi. Defin işlemlerinin ardından yetkililerin adeta kaçarcasına gittiğini belirten aile, çocuklarının nereden vurulduğu ve nasıl yaşamını yitirdiğini öğrenemedi.

AİLE İHD'YE BAŞVURDU
Çocuklarının intihar ettiğine inanmayan aile, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne (CİMER), taburda bulunan yetkililerin kendilerine ölüm nedeniyle ilgili bilgi vermediği için şikayette bulundu. 10 Aralık'ta da İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi'ne başvuran aile, çocuklarının şüphe ölümün aydınlatılmasını istedi.

'ÇATIŞMADA YARALANDI' DENİLDİ
Kardeşinin şüpheli ölümüyle ilgili Mezopotamya Ajansı'na konuşan Fidan Özdemir, önce çatışmada yaralandığını ardından intihar ettiğinin söylendiğini aktardı. Özdemir, "Kapımıza gelenler 'sakin olun çocuğunuz çatışmada yaralandı, şu an hastanede' dediler. Daha sonra biz 'bu kadar insanla kapıya gelmezsiniz' dediğimiz de, 'vefat etti' dediler. Hiçbir şekilde bize intihar ettiğini ya da neden öldüğünü söylemediler. Taburdaki diğer askerler bize, boş bir konteynıra giderek kendisini vurduğunu söyledi. Hatta 'Kemal çok güler yüzlü, böyle bir şey yapacak biri değildi' dediler. Biz zaten bundan dolayı şüpheleniyoruz. Otopsi yaptırdıklarında da kardeşimin cenazesini göstermediler. Defnettiğimiz gün sadece yüzünü gösterdiler. Nasıl vurulduğunu da göremedik" dedi.

KOMUTANLAR KONUŞMUYOR
Olay ile ilgili üs bölgesindeki komutanları aradığını söyleyen Özdemir, "Komutanlar cümlelerini seçerek konuşuyor ve bir şey bilmediklerini söylediler. Astsubay ve uzman çavuşlar kardeşime sürekli olarak 'Sen neden her denileni yapıyorsun' diye soruyormuş. Kemal de 'ben sadece işimi yapıyorum' demiş. Bu durumdan haberimiz vardı ama Kemal'in orada birisiyle sorun yaşadığını hiç duymadım. Kemal'in cenazesini buraya getiren arkadaşıyla da konuştum. 'Biz onunla aynı görevi yapıyorduk, kimseyle bir kavgası olmadı' dedi. Bizimle de sorunu yoktu" diye ifade etti.

'BİR GECE ÖNCE KONUŞTUK'
Kardeşiyle ölümünden bir gece önce konuştuklarını aktaran Özdemir, Güler'in, "Çok yorgunum sabah sizi ararım" dediğini söyledi. Özdemir, kardeşinin intihar edecek biri olmadığını kaydetti. Özdemir, "Orada Astsubay olarak kalmak istiyordu. Bu nedenle benden sürekli kitap isterdi. Annemden 3 tepsi börek istemişti. İntihar edecek kişi yemek istemez, sınava hazırlanmaz" diye belirtti.

'İNTİHARSA BİLE İHMAL VAR'
Yetkililerin bir an önce kardeşinin ölümüyle ilgili açıklama yapmasını istediğini belirten Özdemir, "Bu şüpheli bir ölüm. Psikolojisini mi bozdular, o gün biriyle kavga mı etti, herhangi bir sorun ya da ihmal mi vardı? Biz bunları öğrenmek istiyoruz. Bizi artık aydınlatsınlar. Şu an elimiz kolumuz bağlı. Kemal için çıkıp 'bu sebepten dolayı intihar etmiş olabilir' de diyemiyorlar. Dosya şu an savcı soruşturmasında ve gözetimi altında. İnsanlar çocuklarını sapasağlam askere gönderiyor. İntihar olsa bile bir ihmal söz konusu. Kardeşim psikolojisi sağlam bir şekilde gitti. Bu olayları saklamaları gereksiz. Kamuoyu oluşursa daha çabuk olay çözülür ve biz kardeşime ne olduğunu daha çabuk öğrenebiliriz" diye konuştu.