23 Eylül 2024 Pazartesi

Urfa'da gözaltında tecavüz işkencesi

Urfa'da 6 yıl önce AKP Eyyübiye ilçe binasının camlarının kırıldığı eylemin ardından gözaltına alınarak tutuklanan 5 kişiden S.Ç. adlı kadında, gözaltında tecavüze uğradığını açıkladı.

Urfa'da, AKP Eyyübiye ilçe binasının 28 Ağustos 2015 tarihinde camının kırılmasıyla sonuçlanan eylemin ardından 18-24 yaşları arasında biri kadın 5 kişi, gözaltına alınarak tutuklandı.

Yeni Yaşam gazetesinin bugünkü manşetinde yer alan habere göre; o dönem kamuoyuna "bombalı eylem" olarak servis edilen olayda polisin açtığı ateş sonucu belinden yaralanan S.Ç. isimli kadın, gözaltında yaşadığı ağır işkenceleri ve tecavüz saldırısını anlattı.

Gözaltına alınan 4 kişi de işkenceye maruz kaldıkları bilgisini paylaşırken, yaralı olarak gözaltına alınan Ş.Ç, "Beni vuran polisler ayakları ile yarama bastılar. Belimden yaralandım ancak dosyaya ayağımdan yaralandığım yansımış. 3-4 saat yaralı halde polis aracında bekletildim. Baygın haldeydim, 4 saat sonra hastaneye götürdüler. Hastanede 5-6 polis başımda durdu, saçımdan çekip tokat atıyorlardı. Ameliyata alındım. Ameliyattan sonra, polisler başımda bekliyorlardı. 17 gün hastanede kaldım, bu 17 gün boyunca beni ailemle tehdit ediyorlardı. Ailemin beni ziyaret etmesine izin vermiyorlardı. Polisler benden onların ajanı olmamı istiyorlardı" dedi.

'POLİSLER GİTTİ DAİŞ GELDİ' DEDİLER
Hastaneden çıkarıldıktan sonra Urfa TEM Şube'ye götürüldüğünü söyleyen Ş.Ç, burada yaşadıklarını, "Beni istedikleri şekilde ifade vermem konusunda, aileme kötü şeyler yapacaklarını söyleyerek tehdit ettiler. Emniyette avukatımın yanında ifade verdim ama bazı şeyleri polislerin baskısından dolayı unuttum. Avukat gittikten sonra ifademi alanlar dışarıya çıktılar. Odada beklerken maskeli 6-7 kişi içeri girdi ve 'polisler gitti, DAİŞ geldi, şimdi seni kim kurtaracak elimizden' dediler. Başıma torba geçirdiler. Beni bir yere götürdüler, nereye götürüldüğümü bilmiyorum. Ameliyattan yeni çıkmıştım, daha dikişlerim alınmamıştı bu şekilde işkence yaptılar" sözleriyle anlattı.

S.Ç. gözaltında tecavüze uğradığını da söyledi, "Dilim varmıyor ne söyleyeyim, insanlık dışı davranışta bulundular. Zor durumdaydım, ayakta bile duramıyordum. O halde bana her şeyi yaptılar" dedi.

'JİTEM TEHDİT ETTİ'
S.K. de ifadesinin gözaltında işkence altında alındığını söyledi, evlerine baskın yapan polislerin başına torba geçirip işkence uyguladığını belirten. S.K, "TEM'e götürdüler, yolda götürürken yumrukla, dipçikle vurdular. 4 gün boyunca bize korkunç işkenceler yaptılar. Aşağıda kamera olduğu için bizi üst kata çıkarıp, karanlık odada işkence yapıyorlardı. Dördüncü gün akşam yine beni yukarı çıkardılar. Biri 'ben JİTEM'im, seni burada yok ederim' dedi. Son gün JİTEM olduğunu iddia eden kişi 'söylediklerimizi kabul edeceksin yoksa senin aileni perişan ederiz' dedi. Polisler bana 'savcılıkta vereceğin ifadeyi biz yazdık, buna uyacaksın' dediler. Ben de polislerin baskı ve işkencesi nedeniyle bu şekilde ifade verdim. Sorgu ve savcılıktaki ifadelerimi kabul etmiyorum, mahkemenizdeki ifadem doğrudur" şeklinde konuştu.

'KAFAMA POŞET GEÇİRDİLER'
Mahkemedeki savunmalarında işkence gördüğünü anlatan sanıklardan R.Ç. de gözaltında kafasına poşet geçirilerek nefessiz bırakıldığını söyledi, "Artık öleceğim dediğim anda çıkartıyorlardı. Beni bir koridora uzattılar gelen giden tekmeledi. İnsanlık dışı işkenceler yaptılar. 'Senin cesedini buradan çıkarırız' dedi bir polis. Emniyetteki ifademi ancak 7 ay sonra 'gizlilik' kararı kalkınca öğrendim. Dilekçe vererek oradaki ifadelere itiraz ettim" dedi.