Uzel işçileri hakları için 15 yıldır nöbette
İflas ettiği bahanesiyle işten atılan ve 5 aylık maaşları ile kıdem tazminatları ödenmeyen Uzel işçileri, 15 yıldır fabrika önünde nöbet eylemlerini sürdürüyor. ETHA'ya konuşan işçiler, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın istediği zaman istediği konuyla ilgili KHK çıkardığını anımsattı ve "İşçinin alacağı önceliklidir dese hiçbir patron yolsuzluk, hırsızlık yapamaz" diye tepki gösterdi. İşçiler, dayanışma ve birlikte mücadele çağrısı yaptı.
Uzel işçileri beş aylık maaş ve tazminatları için yıllardır direniyor. 2013 sonunda resmen iflas kararı alan Uzel metal fabrikasında çalışan 2200 işçi hakları ödenmeden işten atıldı.
Maaşları ve kıdem tazminatlarının ödenmesi talebiyle 300 işçi 15 yıl önce fabrika önünde nöbet eylemi başlattı. Türk Metal Sendikası'na üye işçiler sendikanın kendilerine sahip çıkmaması nedeniyle 2020 yılında DİSK'e bağlı Nakliyat-İş Sendikası öncülüğünde eylemlerini sürdürdü.
TÜRK METAL YİNE PATRONDAN YANA OLDU İŞÇİLERİ SATTI
İflasın ardından içeride kalan maaşları ve tazminatları için işçiler eylem yaptı. Eylemlerinin 16. gününde patron işbirlikçisi sarı sendika Türk Metal, işçilerden yanaymış gibi davranarak eylemin sonlanmasını sağladı. İşçilere "sus" payı olarak 500 lira dağıtıldı. Türk Metal Sendikası Başkanı Pevrul Kavlak 6 ayda maaşların ödeneceği vaadiyle işçileri evlerine gönderdi. Fakat maaşlar ve kıdem tazminatları ödenmedi.
ETHA'ya konuşan direnişteki işçiler; yıllardır fabrika üzerinde dönen rant oyunlarını, devlet-mafya işbirliğini, "aile içi miras" tiyatrosunu, Türk Metal tarafından nasıl satıldıklarını ve gasp edilen haklarının anlattı.
BEKTAŞ: PATRONLA BİRLİKTE FABRİKAYI SOYUP SOĞANA ÇEVİRDİLER
Direnişteki işçilerin Komite Başkanı Suat Bektaş, Uzel ailesinin adaletsizliğine maruz kalsalar da en büyük adaletsizliği Türk Metal Sendikası'ndan gördüklerinin altını çizdi. Bektaş, "2008'de eylemimizi kırdı. Patronla birlikte iş yerini soyup soğana çevirdiler. O zaman adımıza dava açılsaydı kişi başı 2 bin 800 lira alacak, ipotekli satışın önüne geçecektik" diye hatırlattı.
Uzel fabrikasının arazisinin satıldığını söyleyen Bektaş, "Pevrul Kavlak da bize 'bu parayı benden isteme, bu işi nasıl çözüyorsan çöz' dedi avukata yönlendirdi. Avukat da icra takibi başlattığı için kanunen ipotekli alacağın gerisine düştük" dedi.
'2008'DEKİ ANA PARANIN YARISINI DAHİ ALAMADIK'
Fabrikaya konulan ipotek sonrası alacakların dağıtıldığını ancak kendilerine, ödenecek doğru dürüst bir para kalmadığını belirten Bektaş, "Bize bir para kalmadı. Para dağıtıldı ama biz 2008'deki ana paranın yarısını dahi alamadık. 2013'e kadar alacaklarımıza faiz işlendi" diye konuştu.
'KANUNLAR PATRONDAN YANA'
Kanunlara göre iflas tarihi verildikten sonra işçi alacağına faiz işlemiyor, ancak ipotekli alacağa faiz işliyor. Bu duruma, "Türkiye'de öyle bir adaletsizlik var" sözleriyle tepki gösteren iktidarın sürekli "yol yaptık" söylemlerine atfen, "Yol yaptılar yapsınlar. Benim vergimi alıp yol yapıp, ben o yoldan geçtiğimde yine para alıyorlar. Bakın işte adaletsizlik" diye örnekledi.
Bektaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın istediği konuda gece yarısı KHK çıkardığını ancak ne işçinin mağduriyetine ne de yolsuzluk yapan patrona ses çıkarmadığını vurguladı ve ekledi: "Cumhurbaşkanı, 'işçi alacağı ipotekli alacağın önündedir' dese hiçbir patron bu yolsuzluğu, hırsızlığı yapamaz!"
PARAVAN ŞİRKETE İHALE VERİLDİ
2019 yılında yapılan ihale ile fabrikanın piyasa değeri 2 milyarın üzerinde olan 14 bin metrekare arsası ihale tek başına giren Vera Varlık adlı şirkete 233 milyona satıldı ve şirket Uzel ailesinin borçlarını devraldı. Ailenin varislerinden Önder Uzel, ihale sürecine itiraz etti. Ancak istinaf aşamasında Önder Uzel, davadan feragat etti. İşçiler, ihaleyi kazanan şirketin paravan olduğuna dikkat çekerken, fabrika arsasına rezidans, AVM yapılması yönünde pazarlıklar yapıldığına işaret etti.
'DEVLETİ MAFYA MI YÖNETİYOR'
Vera Varlık ihaleyi kazandıktan sonra kilitli olan fabrikadan taşınmazları çalmaya çalıştı. Hırsızlığa karşı işçiler, fabrika önünde çadır kurarak nöbete başladı. Hırsızlığa ilişkin komite olarak dava açtıklarını ancak iki yıl boyunca davaya gün verilmediğini dile getiren Bektaş, "Geçen gün iflas masası memurlarından biri şöyle bir cümle kurdu 'bunların arkası çok sağlam bizi tersliyorlar, davayı açmıyorlar.' Bu ülkeyi kim yönetiyor, mafya devletten üstün mü" diye sorarak işin içinde devlet-mafya işbirliği olduğuna işaret etti.
Uzel işçisi Bektaş'ın anlatımlarını doğrulayan bir başka bilgi de Uzel patronunun mafyayla işbirliğine dair. İflas etmeden önce, 2008-2009 yıllarında fabrikanın korumalığını çete lideri Sedat Peker'in yapıyor. Peker'in dışında başka birçok isim de Uzel patronuyla ilişkili.
'SARAYLARDA OTURANLAR BİZİ DUYMUYOR'
Bir işçinin intihara sürüklendiğini ve hayatını kaybettiğini belirten Bektaş, "Yuvalar yıkıldı. Bugün saraylarda oturanlar bizi neden duymak istemiyor" ifadelerini kullandı. Bektaş, şöyle devam etti: "Uzel işçisinin istediği alınterinin verilmesi. Eğer bunlarda biraz Allah korkusu varsa adalet sağlasınlar. Elinizi vicdanınıza koyun, haklarınız çalınsa nasıl bir tepki verirsiniz."
CİVECİ: BİZDEN BÜYÜK PADİŞAH VAR DİYORLAR
21 yıl boyunca Uzel'de çalışan İbrahim Civeci de hak gasplarının bir ayağında Türk-İş diğer ayağının ise iktidar olduğunu söyledi. Civeci, "Türk Metal Sendikası Uzel ailesi güdümünde çalıştı. Haklarımız için hükümete başvurduk hiçbir destek görmedik. Ne zaman gitsek, 'bizden büyük padişah var' diyorlar. Kim bunlar? Uzel'in yurt dışında aldığı bir şirket vardı burada yaptığı şeyin aynısını yapmak istedi. Ama Alman hükümeti izin vermedi. Almanya'dan kovdular. Maalesef Türkiye'de adalet olmadığı için istedikleri gibi hareket ediyorlar" diye konuştu.
'HERKES PASTADAN PAY ALMAYA ÇALIŞIYOR, OLAN İŞÇİYE OLUYOR'
Mikrofonu uzattığımız direnişteki bir diğer işçi de şu ifadeleri kullandı: "Fabrika zaten bitirildi. Bunun ayakları bizi aşan kısımları var. Aile fertlerinden çıkarcı gruplar üzerinden rant dönüyor. Herkesin gözleri önünde fabrika çöpe döndü, işçiler mağdur edildi. Herkes pastadan pay almaya çalışıyor ama işçi mağdur ediliyor."