Venedik Film Festivalinde Filistin'e destek

2025 Venedik Film Festivali'nde siyonist İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına tepki gösterilirken, “Hind Receb'in Sesi” filmi, Gazze'de yaşanan açlık katliamını dünyaya duyururken festivalde ayakta alkışlandı.
2025 Venedik Film Festivalinde, siyonist İsrail'in Filistin'e yönelik saldırıları protesto edildi. Festival öncesinde, 27 Ağustos'ta Lido Adası'nda yaklaşık 5 bin kişi, “Özgür Filistin” ve “Soykırımı durdurun” sloganlarıyla yürüyüş düzenledi. Katılımcılar Filistin bayrakları taşıdı ve Gazze'de yaşanan insan hakları ihlallerine dikkat çekti.
Uluslararası Venedik Film Festivali'nin büyük ödülü "Altın Aslan" için yarışan filmlerden olan "Hind Receb'in Sesi"nin dünya prömiyeri yapılırken, film ekibi düzenlenen basın toplantısında soruları yanıtladı. Basın toplantısının başında, filmin Tunuslu yönetmeni Kaouther Ben Hania, oyuncular Saja Kilani, Motaz Malhees, Clara Khoury ve Amer Hlehel, 23 dakika ayakta alkışlandı.
Oyunculardan Kilani, gazetecilerin sorularından önce tüm film ekibi adına bir açıklama yaparak, işgalci İsrail'in Gazze'de devam eden saldırılarına tepki gösterdi.
'ÇOCUKLAR KATLEDİLİRKEN KİMSE HUZUR İÇİNDE YAŞAYAMAZ'
Kilani, "Yetmedi mi? Toplu katliamlar, açlık, insanlıktan çıkarma, yıkım, süregelen işgal yeter artık. Hind'in sesi, son iki yılda öldürülen on binlerce çocuktan biri. Yaşama, hayal kurma, onurlu bir şekilde var olma hakkına sahip her kızın ve her oğlun sesi ve tüm bunlar, gözlerini kırpmadan çalınıyor. Her sayının ardında, asla anlatılamayan bir hikaye var. Hikayesi, ağlayan bir çocuğun hikayesi. Tek bir çocuk bile hayatta kalmak için yalvarmaya zorlandığında kimse huzur içinde yaşayamaz" diye konuştu.
Receb'in sesinin tüm dünyada yankılanmasını ve bunun Gazze'de devam eden soykırımı dünyaya hatırlatmasını isteyen Kilani, "Yeter. Yarın değil, bir gün değil, şimdi adalet için, insanlık uğruna her çocuğun geleceği için yeter" dedi.
'RECEB'İN SESİ GAZZE'NİN SESİDİR'
Filmin yönetmeni Kaouther Ben Hania ise Gazze ile ilgili haberlerin basında yer aldığını ancak sinemanın daha farklı bir rolü olduğunu belirtti.
Ben Hania, "Sinemanın güçsüz insanlara bir yüz ve ses verebileceğine, empati dediğimiz bu değerli duyguyu ateşleyebileceğine inanıyorum. 'Hind Receb'in Sesi' benim için özellikle önemliydi çünkü Hind Receb'in sesini duyduğumda, bunun sadece onun sesi değil, tüm Gazze'nin sesi olduğunu fark ettim" diye konuştu.
Brad Pitt, Joaquin Phoenix ve Rooney Mara gibi isimlerin filmlerine destek vermesinin, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Hollywood'daki "kültür savaşını kaybettiği" anlamına gelip gelmediği sorusuna, Ben Hania, bu isimlerin desteğinden memnuniyet duyduğunu ve bunun "bir şey ifade etmesini umduğunu" söyledi.
'FİLM DEĞİL YAŞAMIM'
Filmin oyuncularından Malhees de "Filistinliyim, bu yüzden son birkaç yılda olan her şeyi yaşadım. Bu benim için bir film değil, yaşadığım bir hayat" dedi.
Oyunculardan Hlehel de "Bir oyuncu olarak, genellikle materyali nasıl dönüştüreceğinizi ve ekranda inandırıcı ve ilişkilendirilebilir hale getirmek için onu kendinize ait kılacağınızı düşünürsünüz. Ancak 'Hind Receb'in Sesi' böyle özel bir süreç gerektirmiyordu. Hikaye zaten bir buçuk yıldır içimizdeydi. Bu bir film değildi, bir görevdi" ifadelerini kullandı.
Aktris Khoury de bir sanatçı olarak bu hikayeyi anlatmanın kendisinin bir görevi ve sorumluluğu olduğunu hissettiğini söyledi.
Bu arada, ödüllü aktör Joaquin Phoenix, festivale film ekibiyle beraber gelerek destek verdi.