27 Ağustos 2025 Çarşamba

İHD'den kuyu tipi hapishanelerin kapatılması çağrısı

İHD İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, kuyu tipi hapishanelere karşı ölüm orucu ve açlık grevinde olan tutsakların durumuna dikkat çekerek, tutsakların sevk talebinin kabul edilmesi, kuyu tipi hapishanelerin kapatılması çağrısında bulundu.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, kuyu tipi hapishanelere ve ölüm orucu ile açlık grevindeki tutsakların durumuna ilişkin dernek binasında basın toplantısı düzenledi.

'TUTSAKLARIN TEMEL HAKLARINA YÖNELİK AĞIR BİR TEHDİT'
Hapishane Komisyonu adına basın metnini okuyan Meral Şahin, tecrit uygulamasını derinleştiren kuyu tipi hapishanelerin, tutsakların temel haklarına yönelik ağır bir tehdit oluşturduğunu söyledi. Kuyu tipi hapishanelerden başka hapishanelere sevk edilme talebiyle süren açlık grevlerine dikkat çeken Şahin, "Kamuoyunun ve yetkililerin duyarsızlığı nedeniyle, bugün ölüm sınırında yaşama tutunmaya çalışan mahpusların başka hapishaneye sevk talebi kabul edilmeli ve başlı başına hak ihlali olan tecrit sistemi sonlandırılarak kuyu tipi hapishaneler kapatılmalıdır" dedi.

'HER TÜRLÜ SOSYAL İLETİŞİM KISITLANIYOR'
Y tipi, S tipi ve yüksek güvenlikli isimleriyle açılan kuyu tipi hapishanelerde tutsakların büyük ölçüde tek kişilik hücrelerde kaldığına, günde sadece bir saat havalandırma hakkı olduğuna, havalandırmanın üzerinin tel kafesle kapatıldığına dikkat çeken Şahin, şöyle devam etti: "Her türlü sosyal iletişimin kısıtlandığı, mahpusların insan sesine dahi hasret bırakıldığı, dış dünya ile bağlarının koparıldığı, yalnızlaştırıldığı, yaşamın anlamsızlaştırıldığı, mahpusların yaşamını sürdürmesi ve varlığını koruması için ne fiziki ne psikolojik hiçbir imkanın tanınmadığı bu hapishanelerde, mahpusların güvenliğine yönelik sorunlar bir yana, mahpuslar ölmekle yaşamak arasındaki farkın anlamsızlaştığı ince bir hatta yaşamaya mecbur bırakılmaktadırlar."

'YETKİLİLER ACİLEN HAREKETE GEÇMELİ'
Bu kuyu tipi hapishanelerde tutulan Grup Yorum emekçisi Ali Aracı, Ayberk Demirdöğen, Fikret Akar, Ümit Çobanoğlu, Gürkan Türkoğlu, Tahsin Sağaltıcı'nın hala açlık grevinde olduğunu belirten Şahin, şu ifadeleri kullandı: "Açlık grevinin 213. gününde Antalya Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurrumu'ndan  Bolu F Tipi Hapishanesi'ne sevk edilen, ancak  Antalya'da aynı amaçla açlık grevinde bulunan arkadaşlarının da kuyu tipi hapishaneden başka bir hapishaneye sevki için devam ettirdiği açlık grevini ölüm orucuna dönüştüren Serkan Onur Yılmaz'ın eylemi ise 290 günü aştı. İnsan hakları savunucuları olarak, ölümler ve kalıcı sakatlıklar oluşmadan, mahpusların başka hapishaneye sevk taleplerinin kabul edilmesi için yetkilileri acilen harekete geçmeye çağırıyoruz."

'SERKAN ONUR YILMAZ ÖLÜM SINIRINDA'
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu üyesi avukat Naim Eminoğlu, "İktidar bu hapishaneleri kamuoyundan gizliyor ve bu hapishanelere insanları götürerek onları yalnızlaştırmak, psikolojilerini bozmak, etkin pişmanlık denen yasaya tabi kılmak istiyor. 40'a yakın kuyu tipi hapishanesi var. Bu insanlık dışı hapishanelerin kapatılması gerektiğini düşünüyoruz" dedi.

9 tutsağın kuyu tipi hapishanelere karşı açlık grevinde olduğunu belirten Eminoğlu, açlık grevinin 290. gününde olan Serkan Onur Yılmaz'ın her an ölüm riskiyle karşı karşıya olduğunun altını çizdi. "Görüşe tekerlekli sandalyeyle çıkıyor. Günlük ihtiyaçlarını kendisi karşılayamıyor. Pek çok rahatsızlık görülüyor. Her an organ yetmezliği, kalp krizi gibi bir nedenle hayatını kaybedebilir. Bir an önce talebinin kabul edilmesi gerekiyor" dedi.