İş kazasında elini kaybeden genç: Canım makineden değersizmiş

Daha iyi şartlarda çalışmak için Kıbrıs'ı giden Züngür, patronun "etin tadını değiştiriyor" diyerek eti itmek için tokmak almaması nedeniyle kıyma çekerken elini makineye kaptırdı. Suçu işçinin üstüne yıkmak için onu hastaneye götürmek yerine yarım saat içinde tokmak bulan patron, Züngür'ü hastaneye bıraktı, polise konuşmaması için tehdit etti, maaşını ödemedi. Elini kaybeden Züngür, "İnsan canı kıyma makinesinden daha değersizdi" dedi.
Konya'da kasaplık yapan 21 yaşındaki Berdal Züngür, çalıştığı kasapta elini kıyma makinesine kaptırdı. Elini kaybeden Züngür'ü, işyerinde işçi sağlığı ve güvenliği önlemi almayan patron, Züngür'ü hastaneye bırakıp gitti, polise konuşmaması için tehdit etti, maaşını ödemedi.
Züngür, Evrensel'den Eylem Nazlıer'e konuştu. Züngür Kıbrıs'tan daha iyi çalışma koşulları ve aylık 60 bin lira maaş ve sigorta teklif aldı. "Baktım koşulları iyi, teklifi kabul ettim" diyen Züngür, işe başlayışının 2. gün tezgaha geçtiğini, sorumluluk verdiklerini, 3. gün ise kıyma makinesinden kıyma çekmesini istediklerini aktardı.
ETİ İTECEK TÜM ALETLER YASAKLANDI
Kıyma makinesinde güvenlik aparatı bulunmadığını ifade eden Züngür, patronun da tokmak kullanımını yasaklandığını şu sözlerle anlattı: "Kıyma makinesinde el koruma aparatı yoktu. Eti itekleyeceğim hiçbir alet yoktu. Patron Orçun Kurtuluş'a söyledim. 'Tokmak ve benzeri her şeyi yasakladım. Sadece elinizi kullanacaksınız' dedi. Nedenini sorduğumda ete ve makineye zarar vermemesi için bu kararı aldığını söyledi. Bizim güvenliğimiz hiç umurunda değildi. İnsan canı kıyma makinesinden daha değersizdi. Önüme sürekli et yığıyorlardı, 10-20 20 kilo… 'Çekmek zorundasın' dediler. Her şeyi bırakıp Kıbrıs'a gelmiştim, mecbur kaldım."
'HAFTADA BİR GÜN İZİN HAKKIMI DA VERMEDİLER'
Vadedilen koşulların da sağlanmadığını söyleyen Züngür, ücretinin gasbedildiğini, sigortasının da yapılmadığını söyledi. Haftalık 15 bin lira alması gerekirken bir hafta geçtikten sonra 11 bin 250 lir ödenmeye başladığını söyleyen Züngür, "Hakkımı yemeye başladılar. Her gün sigortamın yapılmasını istedim, beni oyaladılar. Haftada bir gün izin hakkım da vermediler" ifadelerini kullandı.
'PARAMI VERMEDİKLERİ İÇİN İŞTEN ÇIKAMADIM'
Kazadan önce defalarca işten ayrılmayı düşündüğünü ancak ücretini alamadığı için çıkamadığını anlatan Züngür, "Olaydan iki gün önce haftalığımı yine eksik verdiler. Patron Orçun Kurtuluş'a 'Bana paramı tam ver, işten çıkmak istiyorum. Sigortamı yapmadın, ben artık çalışmak istemiyorum' dedim. 11 Ağustos'ta paramı vereceğini söyledi ama yine vermedi. 12 Ağustos'ta bana 20 kilo et getirip kıyma çekmemi istedi. Paramı alamıyordum, sigortamı yapmamıştı baskı altında hissediyordum. Bir ay dolsun gideyim diye düşünüyordum. O dalgınlıkla elimi kıyma makinesine kaptırdım."
'CAN ÇEKİŞİRKEN YARIM SAAT İÇİNDE TOKMAK BULUP GETİRDİLER'
Kazadan sonra patronun ambulans çağırmak yerine güvenlik aparatlarını temin etmenin derdine düştüğünü söyleyen Züngür, "Kolum makineye sıkışmışken patron ve usta beni kurtarmak yerine aparatı bulmaya çalışıyorlardı. O kadar kan kaybettim ki... Benim canım onların gözünde önemsizdi. O gün benim canımın kıyma makinesinden daha değersiz olduğunu anladım. Ben can çekişirken, yarım saat içinde tokmak bulup getirdiler. Kaza benim hatammış gibi göstermek için aparatı buldular. Beni çırak göstermeye çalışıyorlar. Benim ustalık, kalfalık, hijyen belgelerim var" dedi.
'PATRON KULAĞIMA EĞİLİP TEHDİT ETTİ'
Züngür, ameliyat sonrası hastanede tehdit edildiğini de ekliyor: "Ameliyattan çıktığım gün polisler ifade için geldi. Patron kulağıma eğilip beni tehdit etti. O yüzden korkudan hiçbir şey diyemedim. Bana 100 bin lira vereceğini söyleyip kandırmaya çalıştı ama sonra sözünden döndü. Beni sonrasında ziyaret bile etmedi."
'HAYATIM TAMAMEN BİTTİ'
"Elimi kaybettim, geleceğimi kaybettim. Bundan sonra nasıl çalışacağım" diye soran Züngür, "Ne yapacağımı bilmiyorum... Bizim canımız önemsiz mi? Bu şekilde nasıl yaşayacağım bilmiyorum, geleceğim gitti. Maddi durumum yok. Protez kol taktırma imkanım da yok. Bu yüzden hayatım tamamen bitti" diyor.
'AİLEM HASTANE ÖNÜNDE BANKLARDA YATIYOR'
Kazadan sonra ailesinin Kıbrıs'a geldiğini söyleyen Züngür, "Ailem gelene kadar tek başımaydım. Patron ne hastane masrafımı karşıladı ne bana destek oldu. Babam ve iki abim hastane önünde banklarda yatıyor. Patrondan yer ayarlamasını istedik. 'Ben bu çocuğun ailesini taşımam, ben bu çocuğu tanımıyorum' dedi. Bizi ortada bıraktı. Hastane masraflarını da karşılamıyorlar. Sigortam olmadığı için tedavi de sıkıntılı" ifadelerini kullandı.
Züngür'ün iddialarını sormak üzere Nazlıer'in aradığı patron Orçun Kurtuluş telefonlara ve mesajlara yanıt vermedi.