30 Eylül 2024 Pazartesi

'125 yıl geçse de kayıplarımızı aramaktan vazgeçmeyeceğiz'

Bu haftanın basın açıklamasında 1995 yılında kaybedilen Edip Aksoy ve Orhan Cingöz'ün tanıklara ve itiraflara rağmen akıbetlerinin açığa çıkmadığını vurgulayan İHD İzmir Şubesi, kayıpları aramaktan vazgeçmeyeceklerini kaydetti. 

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, bu haftanın açıklamasında gözaltında kaybedilen Edip Aksoy ve Orhan Cingöz'ün akıbetlerini sordu. Covid-19 salgını nedeniyle online düzenlenen açıklamanın metnini Caner Canlı okudu.

Canlı 1964 doğumlu İHD üyesi Edip Aksoy'un ailesi ile Lice'ye bağlı Zenge köyünde yaşadıkları baskılar nedeniyle Diyarbakır'a yerleştiğini kaydetti. Aksoy'un 7 Haziran 1995'te ekilen tütünü satmak için Melikahmet'teki dükkanına gittiğini ve bir daha dönemediğini aktaran Canlı, "O gün Edip 23 yaşındaki Orhan Cingöz ile birlikte Diyarbakır'ın Dağkapı semtindeki Yeşilçınar çay bahçesinde giysi satan Bilal Ulusoy ile konuşurlarken yanlarına gelen Renault marka bir otomobilden inen ve kendilerini polis olarak tanıtan üç silahlı ve telsizli kişi tarafından önce kimlikleri alındı, daha sonra araca bindirilerek götürüldüler. Araç hareket halindeyken, Aksoy ve Cingöz'ün köylüsü Cemal Bektaş ikisini aracın içinde gördü ama 25 yıldır kayıplar" dedi. 

JİTEM itirafçısı Abdulkadir Aygan, Cingöz ve Aksoy'un işkenceyle sorgulandıktan sonra öldürülüp Cizre-Silopi karayolunda Cudi Dağı tarafındaki dere kenarına gömüldüğü itirafını hatırlatan Canlı, Aksoy ve Cingöz'ün öldürüldükten sonra nerede gömüldüğünün de tam olarak belirtildiğine dikkat çekti.

İHD heyetinin 6 Temmuz 2005 tarihinde Silopi ilçesi Kortik köyünde Edip Aksoy ve Ahmet Cingöz'ün gömüldüğü belirtilen yere ulaştığını hatırlana Canlı, "Olay yerinde incelemelerde bulundu, çevrede yaşayanların bilgisine başvurdu, topladığı bilgiler ışığında Silopi Cumhuriyet savcısı ile görüşme yaptı. Silopi Cumhuriyet Savcılığının aynı tarihlerde (28 Haziran 1995), belirtilen köyün Bozemir Dere'si kenarında kimliği tespit edilemeyen iki ceset için dosya tanzim edildiğini, görevsizlik kararı ile birlikte dosyanın 31 Haziran 1995'de Silopi Kaymakamlı'ğına gönderildiğini söyledi" diye konuştu.

Silopi Belediye Başkanlığının mezarlıklardan sorumlu birimi ile yapılan görüşmede de 28 Haziran 1995 tarihinde Silopi Savcılığınca defnetmek üzere 2 kimliği belirsiz cesedin teslim edildiğini, bu cesetlerin aynı gün 38-39 nolu kabirlere defnedildiğini söylediğini aktaran Canlı, "Edip Aksoy'un ve Orhan Cingöz'ün cenazeleri hala ailelerine teslim edilemedi çünkü Adli Tıp Kurumu'ndan DNA onaylanması olumsuz geldi. 25 yıl değil 125 yıl da geçse kayıplarımızı aramaktan vazgeçmeyeceğiz. Her koşulda kayıplar bulunsun failler yargılansın demeye devam edeceğiz" dedi.