4 Aralık 2024 Çarşamba

Abdo: Soykırım duracak Filistin halkı özgürlüğünü kazanacak

Filistinli direniş örgütlerinin 7 Ekim'de başlattığı direnişin ardından siyonist İsrail'in sadece direnişçileri değil tüm Filistinlileri katletmeye yönelik hareket ettiğini hatırlatan Lübnan'daki FHKC Başkanı Haytham Abdo, savaşın ilk kez bu boyuta ulaştığını belirtti. Gazze'de bulunan hapishanelerde Filistinli tutsakların yoğun ve sistematik işkenceye maruz kaldığını, katledildiğini aktaran Abdo, yalnızca Hamas'ın değil tüm Filistinli direniş örgütlerinin yer aldığı bu direnişle dayanışma çağrısı yaptı.

Siyonist İsrail'e karşı Filistinli direniş örgütlerinin öncülüğünde halkın direnişi sürüyor. 7 Ekim direniş hamlesinin ardından yaşananları, Lübnan'daki Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'nin (FHKC) Başkanı ve FHKC'nin Dünya Demokratik Gençlik Federasyonu (WFDY) Temsilcisi Haytham Abdo ile Beyrut'taki Mar Elias kampında konuştuk.

Direniş, siyonist İsrail'in saldırıları, dayanışma eylemleri başta olmak üzere Haytham Abdo'nun ETHA'nın sorularına verdiği yanıtlar şöyle:

İSRAİL KENDİ TOPRAKLARINDAKİ İNSANLARI YOK ETMEK İSTİYOR

Filistin'de 7 Ekim'den bu yana neler yaşandı?
Gazze'de yaşananlar bir soykırımdır. Gazze'de hayat durmuş durumda. Gıda yok, hijyen yok, tıbbi yardım yok, altyapı yok. Ama direniş hala güçlü. 30 binden fazla insan katledildi, 90 binden fazla insan yaralandı. Nuseyrat Kampına yapılan son saldırılarla İsrailli esirleri serbest bırakmak için 300'den fazla insanı katlettiler.

İsrail sadece direnişçileri değil, tüm Filistinlileri öldürmek istiyor. Çünkü Gazze'de öldürülen insanların çoğu sivil, kadın ve çocuklar. Aynı şekilde Batı Şeria'da da neler olduğunu görüyoruz. Batı Şeria'da da yaklaşık 8 bin 500 yeni tutsak var. Batı Şeria'da 300'den fazla Filistinli öldürüldü. Birçok ev yıkıldı. Batı Şeria'da halka karşı gerçek bir savaş yürütülüyor. Gazze'de olanlar daha açık. Ama Batı Şeria'da da gerçek bir savaş var. İsrail kendi topraklarındaki insanları yok etmek istiyor.

HAPİSHANELERDE ÖLDÜRÜLEN VE İŞKENCE GÖREN ÇOK SAYIDA TUTSAK VAR

Gizli hapishaneler ve toplama kamplarındaki işkence, kötü muamele basına yansıdı. Şu anda hapishanelerde durum nasıl?
Şu anda gizli hapishaneler var. Gazze'den 4 bin 500'den fazla Filistinli bu hapishanelerde tutuluyor. Bu hapishanelere kimse giremiyor, öldürülen ve işkence gören çok sayıda Filistinli var. Ayrıca Batı Şeria ve işgal altındaki Filistin'deki tutsaklar da var. Koşullar çok kötü. Tutsaklar yerde uyumak zorunda kalıyor, havalandırmalara çıkamıyorlar ve 7 Ekim'den bu yana ailelerin hapishanelerdeki yakınlarını ziyaret etmelerine izin verilmiyor.

TÜM DİRENİŞ GRUPLARININ ATEŞKES KOŞULLARI

Kısa bir süre önce FHKC ateşkes konusunda belirsiz bir anlaşmayı kabul etmeyeceğini açıkladı. Anlaşmanın koşulları neler?
Bizim dört maddemiz var: İsrail ordusunun Gazze'den çekilmesi, Gazze'deki saldırganlığın durdurulması, Gazze'ye açılan tüm kapıların açılması, Gazze'nin yeniden inşası. Bunlar sadece bizim için değil tüm direniş grupları için ateşkesin temel koşullarıdır. Bunlar sadece koşullar değil, bunlar bizim haklarımız.

ÜNİVERSİTE İNTİFADASI ÇOK ÖNEMLİ

Üniversite işgalleri dünyaya yayılırken Filistin direnişi için uluslararası dayanışmanın anlamı nedir?
Bence önemli olan Filistin mücadelesinin artık dünyanın her yerinde var olması. 7 Ekim'den sonra Filistin davasında dayanışma ön plana geldi. Önceden kimse Filistin hakkında bir şey duymazdı. Ama şimdi sıradan insanlar duyuyor. Üniversite intifadası gerçekten çok önemli. İnsanlar Filistin davasını çok iyi biliyorlar ve Filistin halkının yanında duruyorlar. Uluslararası dayanışma ABD ve Batı'yı baskı altına alıyor. Ve 7 Ekim olmadan bu dayanışmayı sağlayamazdık. Artık Avrupa'da da Filistin'i devlet olarak tanıyan ülkeler var, İspanya yada İrlanda gibi. Avrupa genellikle ABD'yi destekler, şimdi durum farklı. Bence 7 Ekim'de olanlar ve dayanışma gerçekten çok önemli. Ayrıca savaştan sonra ne olacağı da gerçekten önemli olacak.

SOL PARTİLER FİLİSTİN DİRENİŞİYLE DAYANIŞMA İÇİN ROLLERİNİ OYNAMALI

7 Ekim'den sonra İsrail ve İran arasındaki çatışmalar da yeni bir seviyeye ulaştı. İran, Türkiye gibi bölge devletlerinin rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
İran'ın 7 Ekim'den sonra İsrail'e darbe vurması en önemli şeylerden biriydi. Bu stratejik bir dönüşümdür. Daha önce İranlı liderlerin birçoğu İsrail tarafından katledilmişti. Ama İran ilk kez karşılık verdi. Yemen'den Irak'a, Lübnan'a kadar bir birlik, bir cephe var. Bu cephede herkes duruma göre kendi rolünü oynuyor. Örneğin Lübnan'da şu anda güney sınırında gerçek bir savaş var. Yemen'de güçlü bir direniş var. Gemilerin İsrail'e girmesini engellemek için girişi kapatıyorlar. Irak'ta ABD üslerine ve elçiliklerine saldırıyorlar. Şu anda direniş cephesi devam ediyor. Umarız dünyanın dört bir yanındaki sol partiler de kendi rollerini oynarlar, çünkü tüm dayanışmaya ihtiyacımız var. Sol partilerin uyanması ve rollerini oynaması çok önemli. Bu direnişe katılmak için bir şans.

BU DİRENİŞ SADECE İSLAMİ DEĞİL HEPİMİZ DİRENİŞİN PARÇASIYIZ

FHKC'nin diğer devrimci parti ve gruplarla ilişkisi nasıl?
FHKC olarak dünyadaki tüm devrimci partilerle iyi ilişkilerimiz var. Ancak direnişe katılımın olması için örgütlenmemiz gerekiyor. Sadece askeri katılım değil, direniş için pek çok biçim var.

7 Ekim'in başında herkes bunun İslami bir savaş olduğunu söyledi. Ama bu yanlış, biz de FHKC olarak bunun bir parçasıyız. Sadece Hamas değil, sadece İslami Cihad değil. Hepimiz direnişin bir parçasıyız. Tüm solcuların, tüm komünist partilerin bunu anlaması ve direnişi desteklemesi çok önemli.

İSRAİL KAZANMAK İÇİN İNSANLARIN UMUDUNU ÖLDÜRMEK ZORUNDA

Kadınlar direnişte nasıl rol oynuyor?
Kadınlar büyük bir rol oynuyor. FHKC olarak sahada çok fazla sosyal faaliyetimiz var. Üretim için yerler inşa eden ve örneğin ekmek pişiren yoldaşlarımız, kadınlarımız var. Gıda ve hijyen kitleri organize ediyorlar. Bu da bir tür direniş biçimi, çünkü insanların yaşamlarını sürdürebilmesine yardımcı oluyorlar. Ayrıca çocuklar için de faaliyetler var.

Saldırganlar Gazze'deki yaşamı öldürmek istiyor. Ancak direniş buna karşı savaşıyor. Bu faaliyetler direnişin bir parçası. Gazze'de olan her şeye rağmen kültürel, müzik faaliyetleri, toplantılar var. İnsanlar hala hayatta, hala umutları var. İsrail kazanmak istiyorsa bu umudu öldürmek zorunda. İnsanların umudu var, bu soykırım duracak ve Filistin halkı özgürlüğünü kazanacak.

7 EKİM İSRAİL’İN BÜYÜK DEVLET OLGUSUNU DEĞİŞTİRDİ

İsrail'deki eylemleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Siyonist rejimde bir değişiklik yaratabilir mi yoksa siyonistler arasındaki bir çatışmadan başka bir şey değil mi?
Netanyahu'ya karşı gösteriler 7 Ekim'den önce daha büyüktü. Şimdi ise Netanyahu üzerinde baskı oluşturacak kadar güçlü değil. Bazı göstericiler tutsakların serbest bırakılmasını, bazıları savaşın durdurulmasını, bazıları da savaşa devam edilmesini istiyor. Bu eylemlerde bir birlik yok. Yeterli değiller. İsrail bunun normal bir savaş olmadığını, bunun bir varoluş savaşı olduğunu düşünüyor. İsrail'in büyük bir devlet olduğunu, güçlü bir ordusu olduğunu vs. biliyoruz. Ama 7 Ekim gerçeği gösterdi. 7 Ekim'den sonra stratejik bir değişiklik oldu.

GAZZE'Yİ YENİDEN İNŞA ETMEK ZORUNDAYIZ

Yakın geleceği nasıl görüyorsunuz?
Bence en önemli şey savaştan sonraki gün. Savaş sırasında pek çok şey gizli kalır. Ama savaştan sonra insanlar her şeyi görecek. Filistin halkını temsil eden ve savaştan sonraki süreci yönetme sorumluluğunu taşıyan tüm Filistinli partilerle bir tür hükümet oluşturmak istiyoruz. Gazze'yi yeniden inşa etmek zorundayız, sağlık sektörünü yeniden inşa etmek zorundayız, insanlara yardım etmek zorundayız.

FHKC olarak hastaneleri destekledik. İsrail geldi ve insanları tutukladı, bu hastanelere saldırdı. Bu hükümet Gazze'deki yaşamı her sektörde yeniden inşa etmek için sorumluluk alacaktır. İsrail'in bu savaştaki amaçlarından biri de insanları Sina'ya göndermek. Kurulacak yeni hükümet insanları destekleyecek ve onların kendi topraklarında, Gazze'de kalmalarına izin verecek. Bunu ne Hamas, ne Cihad, ne de Filistin yönetimi tek başına yapamaz. Tüm taraflar bu hükümetin bir parçası olmak zorunda.

KİTLESEL VE ETKİLİ DAYANIŞMA EYLEMLERİ FİLİSTİNLİLERE GÜÇ OLUYOR

Filistin mücadelesi ile dayanışma içinde olan insanlar neye odaklanmalı?
Savaşı anlatmanın gerçekten önemli olduğunu düşünüyorum. Ancak bu savaş bittikten sonra da bu bilinç devam etmeli. Düşmana karşı savaşmaya ve savaş gerçekliğini insanlara anlatmaya devam etmeliyiz. Savaş ilk defa böyle bir boyuta ulaşıyor. Bu sıradan bir düşman değil. Hepsi yargılanmalı. Bu konuda halklara büyük rol düşüyor, Filistinlilere güç oluyorlar. Belki de savaş sürerken ilk kez bu tür bir kitlesel ve etkili bir dayanışma var. Biden ve İsrail üzerinde baskı oluşturuyor.