21 Eylül 2024 Cumartesi

Afrika'daki askeri darbe dalgası üzerine

1-2 Eylül 2023 tarihlerinde ICOR-Afrika konferansı yapıldı. Konferans Almanya'da düzenlendi. ICOR'u oluşturan örgütler, Afrika'da mücadele eden halklara, özellikle de işçi sınıfına ve gençliğe, yeni sömürgeciliğin her türüne karşı şiddetli bir direnişe öncülük edebilmek için bu darbelerle ilgili tüm yanılsamalardan kendilerini tamamen uzaklaştırmaları yönünde canlı bir çağrıda bulunmaktadır.

ICOR-Afrika konferansı 1-2 Eylül 2023 tarihlerinde Almanya'da düzenlendi. Konferansta, ICOR kıta koordinasyon organı, çeşitli emperyalist kutuplara bağlı tröstlerin Afrika'nın doğal kaynakları üzerindeki boğucu hakimiyet mücadelesinin yanı sıra aynı zamanda başta Burkina Faso, Mali, Gine Bissau, Nijer ve son olarak Gabon olmak üzere Sahel bölgesindeki darbe dalgası ve savaş riskleri konusunda da canlı tartışmalar yürüttü.

Konferansta ayrıca Afrika halkları için bir başka sorun haline gelen çevre tahribatı konusu da ele alındı. Bir kez daha, bu çevre tahribatından zarar görenler kuşkusuz işçi sınıfı, maden işçileri ve yoksul köylülerdir.

Tüm bu konuların tartışılmasıyla ICOR'un kıta koordinasyonu Afrika'daki siyasi, ekonomik ve askeri duruma ilişkin şu tutum kararlarını aldı:

ICOR-Afrika kıta koordinasyonu, Avrupa, Asya ve Latin Amerika'daki demokratik ve anti-emperyalist örgütlerle birlikte, uluslararası emperyalizmin, özellikle de boyun eğdirme anlaşmaları yoluyla altın, uranyum, petrol, manganez ve bakır gibi doğal kaynaklarını sömürmek için Sahel devletlerini kontrol etmeye devam eden Fransız emperyalizminin oynadığı alçakça rolü şiddetle kınamaktadır.

Bu aşırı sömürü durumu, Batı Afrika'da, özellikle de dünyanın en yüksek yoksulluk oranlarına sahip Sahel ülkelerinde yeni sömürgecilik krizini derinleştirmeye devam etmektedir. Bu ülkelerin sahip olduğu tüm değerli zenginliklere rağmen, 1960'lardan bu yana Fransa tarafından uygulamaya konulan haydutluk sisteminin sadece Sahel ülkelerinin kalkınmasını engellemekle kalmadığı, aynı zamanda Fransız emperyalizmi ve uluslararası finans sermayesi için bir süper kâr kaynağı olduğu açıktır.

Yeni sömürgeciliğin bugünkü krizinin arka planında, Afrika ve başka yerlerdeki bazı çevrelerde "Bamako, Ouagadougou ve Niamey sokaklarında sevinç ve coşku hissi" uyandıran bir darbe dalgası meydana geldi. Oysa tam tersi! ICOR-Afrika bünyesindeki devrimci, demokrat ve komünistlere göre bu askeri darbe dalgası Sahel halklarının kurtuluşunda bir etken olarak görülemez. Afrika'daki askeri darbeler sınırlarını ve zayıflıklarını basitçe açıklanabilen bir nedenle her zaman göstermiştir. Bugüne kadar bu askeri darbelerin faillerinin, başta Fransızlar olmak üzere uluslararası mâli sermayenin ekonomik temelini ve her şeyden önce çıkarlarını sorgulayabilecek herhangi bir karar almamış olmaları dikkat çekicidir.

Yeni sömürge orduları, doğaları gereği, doğal kaynakları kontrol eden çeşitli emperyalist kutuplar ve çok uluslu şirketlerle bağlantılı olan egemen sınıfın bir aracıdır. Dahası, bu yeni sömürge orduları sendikal hareketi ve halk mücadelelerini bastırmak için kurulmuştur. Hiç şüphe yok ki Sahel halklarını ve işçi sınıfını emperyalizmin kötülüklerinden kurtaramazlar.

Kısacası, Afrika'daki yeni sömürge orduları, revizyonistlerin bizi inandırmak istediği gibi tarafsız değildir. Küçük burjuvazinin üst tabakasını ve uluslararası finans kapitalle ittifak halindeki işinsanları ve komprador burjuvazisini temsil etmektedirler.

Bunun kanıtı, Fransız emperyalizminin Nijer'de "anayasal düzeni" ve "demokrasiyi" yeniden tesis etmek gibi sahte bir argüman altında, bir yandan ECOWAS yardımcı orduları tarafından desteklenen NATO güçleri ile diğer yandan Mali'deki Rus ordusu arasında askeri bir çatışma yaratmaya çalışmasıdır.

Bu nedenle ICOR'u oluşturan örgütler, Afrika'da mücadele eden halklara, özellikle de işçi sınıfına ve gençliğe, yeni sömürgeciliğin her türüne karşı şiddetli bir direnişe öncülük edebilmek için bu darbelerle ilgili tüm yanılsamalardan kendilerini tamamen uzaklaştırmaları yönünde canlı bir çağrıda bulunmaktadır.

Bu direniş yalnızca eski emperyalist haydutlar olan Fransa, İngiltere, Almanya ve ABD'ye karşı değil, aynı zamanda kıtadaki siyasi ve ekonomik hegemonyalarını dayatmak için sürekli olarak sömürge karşıtı söylemler ve halkların sefaleti üzerinde sörf yapan Rusya, Çin, Hindistan ve Türkiye gibi yeni emperyalist kutuplara karşı da yönlendirilmelidir.

Tüm bunlar emperyalist güçler arasındaki amansız rekabeti doğrulamaktadır. İnkâr edilemez bir şekilde, mücadele içindeki Afrika halklarının artık yeni efendilere ihtiyacı yoktur; onlar kendi kurtuluşlarının yazarları ve aktörleri olarak kalmak için, kendilerini özgürleştirmek için savaşmak istemektedir!

Bu koşullar altında, Sahel'in ezilen halklarının, sınıf çıkarlarını temsil eden, bu ulusal ve toplumsal kurtuluş mücadelesinde kendilerine önderlik edebilecek demokratik, antiemperyalist ve komünist örgütlerin ortaya çıkmasına ihtiyaç duyduklarına artık şüphe yoktur.

ICOR-Afrika kıta koordinasyonu, Avrupa, Asya ve Latin Amerika'daki demokratik ve antiemperyalist örgütlerle birlikte Afrika ülkelerinin gelişimini engelleyen ve prangalayan her türlü sömürge anlaşmalarını kınamaktadır ve şu çağrıları yapmaktadır;

Afrika kıtasındaki farklı emperyalist kutupların ordularına ait tüm askeri üslerin derhal kapatılmasını talep edin!

Sahel'de ve Afrika'da mücadele eden halkları, Afrika'daki direnişi sürdürmeye çağırıyoruz.

Sahel'de ve Afrika'da mücadele eden halkları emperyalizmin farklı kutuplarına karşı boyun eğmeyen kurtuluş mücadelesini sürdürmeye çağırıyoruz.