19 Eylül 2024 Perşembe

DEM Parti PM üyesi Sıtkı Güngör tahliye edildi

2 Mart'ta tutuklanan DEM Parti PM üyesi Sıtkı Güngör'ün "örgüt yöneticiliği" iddiasıyla yargılandığı davanın duruşması İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Güngör'ün yurtdışı çıkış yasağıyla tahliye edilmesine karar verilirken, duruşma 27 Şubat'a ertelendi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Parti Meclisi üyesi Sıtkı Güngör, 27 Şubat'ta evine yapılan baskınla gözaltına alınmış ve 2 Mart'ta çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. Sıtkı Güngör'ün "örgüt yöneticiliği" suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Kimlik tespitiyle başlayan duruşmaya Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanları Özlem Gümüştaş ve Şahin Tümüklü, Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Genel Sözcüsü Tanya Kara,  Güngör'ün yakınları ve çok sayıda kişi katıldı.

27 Şubat'ta basılan evinin DEM Parti İstanbul milletvekili Çiçek Otlu'nun resmi ikametgah adresi olduğuna dikkat çeken Güngör, tarihte ilk defa konut dokunulmazlığı kapsamındaki bir evin basıldığını ifade etti. Evinin kapısının kırıldığını, talan edildiğini, işkence gördüğünü anlatan Güngör, polisin kapıda da kendisini gözaltına alabileceğini ama bu yolla siyasal bir sansasyon yaratılmak istendiğini vurguladı.

'HAKKIMDA BİR LİNÇ KAMPANYASI YÜRÜTÜLDÜ'
Gözaltına alınmasıyla birlikte sosyal medyada hakkında bir linç kampanyası yürütüldüğünün altını çizen Güngör, kamuoyuna servis edilen ucuz yalanlarla hakkında bir algı oluşturulmaya çalışıldığını belirtti. Hakkında günlerce sosyal medyada örgütlü bir karalama kampanyası yürütüldüğünü ve iktidara yakın köşe yazarlarının da kendisini hedef gösterdiğini dile getiren Güngör, kendisini hedefleştiren Nedim Şener hakkında suç duyurusunda bulunduğunu söyledi. Güngör, yaratılan bu algıyla tutuklanmasının siyasal bir zorunluluk haline getirilmek istendiğini belirtti.

2023'ün eylül ayında, yurt dışında ailesini ziyaret ederken hakkında bir soruşturma olduğunu öğrendiğini ve bunun üzerine ifade vermek için Türkiye'ye döndüğünü kaydeden Güngör, savcılığa gittiğinde isminin soruşturma listesinde yer almadığının söylendiğini ve ifadesinin alınmadığını aktardı. Güngör, aylar sonra aynı soruşturma gerekçesiyle ev baskınıyla gözaltına alınıp tutuklandığına dikkat çekti.

'BANA KARŞI ALINMIŞ BİR SİYASAL TUTUM VAR'
İddianamede 2 itirafçı ifadesi ve hapishanedeki arkadaşlarına para yatırmasının suç olarak gösterildiğine işaret eden Güngör, "Bu iddianamede siyasal fikirlerimden yargılandığım için siyaset var, bana karşı alınmış bir siyasal tutum var ama hukuk yok. Bu iddianamede fikirler var ama olgular yok" dedi. Örgüt üyesi olduğunun iddia edildiğini ama buna ilişkin herhangi bir delil bulunmadığını vurgulayan Güngör, etkin pişmanlıktan yargılanan 2 itirafçının, cezadan kurtulmak için olur olmadık suçlarla insanları itham ettiğini belirtti.

Hapishanedeki arkadaşlarına para yatırmasının "örgüte finansman sağlamak" olarak görülmesine tepki gösteren Güngör, sosyalist kimliği nedeniyle hedef alındığını belirtti.

GÖREN: TUTUKLAMA GEREKÇESİ OLAN BEYANLAR İDDİANAMEDE YER ALMIYOR
Avukat Gönül Gören, Güngör'ün tutuklanmasına gerekçe gösterilen itirafçı Özüm Özak'ın beyanlarının mükerrer olduğuna ve iddianamede yer almadığına dikkat çekti. Tutukluluk itirazlarının gerekçe gösterilmeden reddedildiğine işaret eden Gören, dosyadaki beyanların herhangi bir hükmün gerekçesi olamayacak nitelikte olduğunu vurgulayarak, Güngör'ün tahliyesini istedi.

UÇAR: İTİRAFÇI BEYANLARI SOYUT
Avukat Sezin Uçar, iddianamedeki itirafçı beyanlarının soyut olduğunu ve herhangi bir delile dayanmadığını vurgulayarak, Güngör'ün vasisi olduğu tutsağa para yatırması ve ESP'nin paylaşımlarını paylaşmasının bile suçlama konusu olduğuna işaret etti. İddianamenin suç teşkil etmeyen olgularla şişirilerek bir algı oluşturulmaya çalışıldığını belirten Uçar, Güngör'ün tahliyesini talep etti.

27 ŞUBAT'A ERTELENDİ
Savcılık, Sıtkı Güngör'ün tutukluluğunun devamına karar verilmesini istedi.

Mahkeme heyeti, Güngör'ün yurtdışı çıkış yasağıyla tahliye edilmesine karar vererek, duruşmayı 27 Şubat'a erteledi.