4 Aralık 2024 Çarşamba

Deniz Altun yazdı: Umut Salgını

'Yaşamak için grev' fikri, olanakların realize edilmesine odaklanan birleştirici ve kapsayıcı bir hareket tarzı ile birleştiği oranda bu propaganda sloganını bir eylem sloganına ve gücüne dönüşebilir. Önümüzdeki görev budur. Geride kalan yaklaşık iki aylık pratik ve 1 Mayıs'ın tüm yaşamı içine alan canlılığı umut beslemek için yeterince gerekçeye sahip olduğumuzu gösteriyor. Ve deneyimin özeti şudur: Umut da en az pandemi kadar bulaşıcıdır. Yapılması gereken daha çok hareket etmek ve bu enerjiyi daha çok işçiye ve emekçiye bulaştırmaktır.

Şimdiden güvenle söyleyebiliriz ki 1 Mayıs 2020 özgün bir tarihsel an olarak kayıtlara geçti. Kuşkusuz bu noktaya bir anda gelmedik. Bunu anlamak için hafızalarımızı biraz geriye doğru sararak pandemi krizinin ilk patladığı günlere dönmek yeterli olacaktır. 'Evde kal' çağrılarının toplumun geniş kesimleri yanında emekçi sol hareketin önemli bir kesimini bile hareketsizliğe sevk ettiğini ve hatta politik tasfiyeciliğe zemin sunan bir gerekçe haline dönüştürmeye başladığını söylemek yanlış olmayacaktır. Politik çalışmaları askıya alanından, sanal ortama ve eğitim çalışmalarına sıkıştıranlara; sürecin politik görevlerini dayanışma adına tedarikçiliğe indirgeyeninden ve işi sokağa çıkma yasağı savunuculuğuna kadar vardıranlara kadar bu gerçeğin bir dizi görünümüne şahitlik ettik, ediyoruz. Newroz süreci bu bakımdan tipik bir örnek olarak kayıtlara geçti. 

Buradan bakıldığında 1 Mayıs pek 'umut' vaad etmiyordu. Ancak sosyalistler ve emekçi sol kuvvetlerin küçük bir kısmındaki durumu değiştirme iradesi ve pratiği halka halka yayılarak 1 Mayıs iradesine dönüştü. Covid-19 salgınının yarattığı karamsarlık ve hareketsizlik umut salgınıyla dengelenmeye ve aşılmaya başlandı. 

Pandemi krizi ekonomik krizin üzerine binmiş ve derinleştirmişti. Ve açıktı ki krizin işçi sınıfı başta gelmek üzere emekçiler üzerinde yıkıcı sonuçları olacaktı. Siyasi iktidarın pandemi ile mücadele politikasının ekonomik krizde olduğu gibi sermayeyi güvenceye almaya odaklı olacağı gün gibi aşikardı. Ve bunun pratikteki karşılığı krizin yarattığı yıkımın işçi ve emekçilere yaygın açlık, işsizlik ve ölüm olarak dönecek olmasıydı. 'Evde kal' çağrılarının bilimselliği üzerine fikir çürüten solculuğun yaşadığı panik toplumsal sistemin tüm bilimsel yaldızlarının altında toplumsal sistemin çürümüşlüğünü örtmekten ve hareketsizliği örgütlemekten başka bir sonuca yol açmıyordu. 

Sosyalistler başka bir halkadan tuttu. Özgün ve birleşik zemini aynı anda içine alan ve dönemin kendine özgü hareket tarzını yaratan pratiği buradan hareketle örgütlemeye koyuldu. Tersane önlerindenden fabrikalara, emekçi semtlerine uzanan ve odağında 'yaşamak için grev' sloganının durduğu politik söylem ve pratik kendi yolunu açtı. Birkaç politik kuvvetin inisiyatifiyle başlayan süreç hızla politik sahadaki boşluğu doldurdu ve sürecin üzerinde şekilleneceği kendine özgü çizgiyi belirginleştirdi. Hareketsiz güçleri harekete geçme, kararsız güçlere karar verme yönünde bir itilim sağladı. 

1 Mayıs haftası bu pratiğin emek örgütleri ve emekçi sol güçlere sirayet ettiği, toplumsal bir farkındalığa dönüştüğü bir tarihsel kesit oldu. Bütünlüklü ve büyük kitlesel eylemler olmasa da oldukça yaygın, coşkulu ve yaratıcı eylemler zincirin halkaları gibi birleşerek yeni dönemin potansiyel güçlerini az çok belirgin hale getirdi. Dahası bu potansiyelle alıcıları yani işçi ve emekçiler arasında bir etkileşim zemini yarattı. Kuşkusuz pandeminin emekçi sol güçler üzerinde yarattığı politik tasfiyecilik eğilimlerinin bir bütün olarak aşıldığını söylemek için henüz erken. Ancak güvenle söyleyebiliriz ki yol açılmıştır.

1 Mayıs'ın altını çizdiği temel gerçek budur. Bu potansiyeli realize etmek, açılan yolu genişleterek tempolu bir yürüyüşe dönüştürmek ve her tarafından çürüyen, emekçilere açlık ve ölümden başka bir şey vaadi olmayan faşist sermaye düzenini yıkacak bir güce dönüştürmek önümüzde yeni bir eşik olarak duruyor.

'Yaşamak için grev' fikri, olanakların realize edilmesine odaklanan birleştirici ve kapsayıcı bir hareket tarzı ile birleştiği oranda bu propaganda sloganını bir eylem sloganına ve gücüne dönüşebilir. Önümüzdeki görev budur. Geride kalan yaklaşık iki aylık pratik ve 1 Mayıs'ın tüm yaşamı içine alan canlılığı umut beslemek için yeterince gerekçeye sahip olduğumuzu gösteriyor. Ve deneyimin özeti şudur: Umutta en az pandemi kadar bulaşıcıdır. Yapılması gereken daha çok hareket etmek ve bu enerjiyi daha çok işçiye ve emekçiye bulaştırmaktır.