4 Aralık 2024 Çarşamba

Deniz Boran yazdı | Rojava'yı yeniden savunmanın enternasyonali

Devrimin, Kobanê'nin "salt devrim topraklarından" savunulması onun gerçeğine ve kapasitesine uygun değil. Savunma zorunlu olarak enternasyonalist direniş ile birleşmelidir. Zira savaş Avrupa'dan, Batı'dan, Rusya'dan uzak değildir. Faşist şeflik rejiminin, onu mali, siyasi, diplomatik ve askeri olarak ayakta tutan emperyalist devletlerin ve kuruluşların, Avrupa'daki lobi ve paravan derneklerinin, ona silah satan silah tekellerinin Avrupa ve dünya halkları tarafından kuşatılması, faşist kuşatma ve saldırıyı zayıflatacak, devrimci savaşçılara oksijen olacaktır. Gerici ablukanın ve kuşatmanın Avrupa ve dünya ezilenleri tarafından kuşatılması zorunluluğu enternasyonalizmi eyleme çağırıyor.

Başkaca kazanım ve mücadele sahalarından farklı olarak Rojava devrimi söz konusu olduğunda, enternasyonalist direniş, savunmanın doğrudan parçası oldu.

Bu, Rojava devrimine enternasyonalist nitelik kazandırırken, 21. yüzyılımızın enternasyonal mücadele ve ilişkileniş tarzına da ciddi katkıları oldu. Diyebiliriz ki Irak işgaline karşı mücadele hareketi sonrası "uyuyan" enternasyonalist dayanışma ve direniş, Rojava ile daha da somutta Kobanê direnişi ile yeniden "ayağa kalktı".

Rojava bağlamında enternasyonalist direnişin iki biçimi öne çıktı.

Birincisi, Rojava devrim savunmasına doğrudan katılım iken, ikincisi, Avrupa başta gelmek üzere dünyada kitlesel protestolar, eylemler, bu doğrultuda kurulan komiteler, platformlar, eylem birlikleri ve bunlara devrimci-emekçi sol hareketin ezici bölüğünün katılımı, eyleme geçişiydi.

Birinci biçim, devrimin başlangıcı aşamasında öne çıkar ve Kobanê direnişiyle zirveleşirken, ikinci biçim, Kobanê direnişiyle başlayarak yaygınlaştı.

Süreç içerisinde Avrupa ve dünyadaki enternasyonalist direniş, güç dengelerini dolaysız bir biçimde etkiledi. Dünya Kobanê günündeki geniş kitle katılımlı eylemler Batı emperyalizminin DAİŞ'e karşı askeri harekat başlatmasını sağlayan temel etkenler arasındaydı. DAİŞ karşıtı denklemde, Rojava Avrupa ve dünya halkları içerisinde de meşruiyet kazanmıştı. Onu savunmak insani bir görev sayılıyordu.

DAİŞ'in bölgede egemenliğini kaybetmesiyle birlikte TC'nin dolaysız işgalciliği öne çıktı. Bu süreç Rojava savunmasını, Avrupa siyasetine "daha içten" bağlantılı hale getiriyordu. Zira halklara umut olmuş Rojava'ya NATO'nun bileşeni, müttefik faşist şeflik rejimi saldırıyordu. Bu Avrupa'da burjuva devletlerin, özellikle de Almanya, Fransa ve İngiltere'nin dayanışma hareketine yönelik tavırlarına kriminalizasyon ve yasaklar biçiminde yansıdı. YPG/YPJ flamaları yasaklandı, eylemlere polis saldırdı, davalar açıldı. Rojava'nın savunulması Avrupa'daki sınıf mücadelelerinin bir bileşeniydi artık. Her dayanışma eylemi dolaysız bir biçimde "kendi ülkeleri"nin politikalarına karşı bir eylem niteliği de taşıyordu.

Rojava Devriminin savunulması ve sahiplenilmesi, enternasyonalist direniş geleneğine yeni bir eşik kazandırdı. Eylemli enternasyonalizm ve antiemperyalizm etkin ve siyaseten belirleyici bir konum kazandı.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetiminin özgün gelişim çizgisi, ABD ve Rus emperyalizmiyle kurduğu taktik denge siyaseti, Özerk Yönetim liderlerinin ABD'yi öven kimi açıklamaları karşısında şabloncu kuşku ve "hayal kırıklığı" Avrupa'daki devrimci hareketin görece zayıflaması ve etkinlik kaybı ile birleşince dayanışma zayıflaması kaçınılmaz görünüyordu.

"Devrimin bugününü, zorunluluklarını ve yol arayışını anlamayan devrimcilik" yaygınlaştı. Efrîn ve Serêkaniyê işgali moral zayıflamaya yol açtı. Kitlesel savunma hareketi de büyük ölçüde sönümlendi.

Bütün bu gerçeklik içerisinde Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi yeniden faşist şeflik rejiminin hedefinde.

Uzun zamandır planladığı askeri işgalci harekatı Beyoğlu ve Karkamış kontrgerilla saldırılarını bahane ederek yoğunlaştırıyor. ABD ve Rusya'nın onayı, NATO'nun bütün askeri olanaklarını arkalayarak gerçekleştirdiği saldırılarıyla Rojava'yı işgal etmek ve kendisine bağlı politik islamcı çetelerini yerleştirmek istiyor.

Eş zamanlı olarak Güney Kürdistan'daki Medya Savunma Alanlarına işgalci tasfiyeci saldırı devam ederken, politik islamcı faşist molla rejimi de Rojhilat'ta tasfiyeci bir saldırı ve işgal planı devreye koydu.

Kürtlerin ve bölge halklarının bütün devrimci kazanımlarının topyekun kuşatılması söz konusu. Tayyip Erdoğan'ın gerici Esad rejimiyle normalleşme sinyalleri de bu tasfiyeci komplonun bir parçası.

Rojava devriminin ve dört parça Kürdistan'da süren antisömürgeci ve devrimci direnişin temel ayırıcı niteliklerinden biridir enternasyonalizm. Bu, Rojava'nın salt Rojava'yla sınırlı olmayışı ile ilgilidir. Rojava Devrimi bölge devriminin bir üssüne dönüşürken, dünya ezilenleri bakımından da 21. yüzyıl karanlığında ışıldayan bir umut ve özyönetim/özsavunma örneği olarak gelişti.

Bugün de bu böyle. Ortadoğu'daki bölgesel krizin süreğenliği ve değişen güç dengeleri içerisinde Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi yapısal ayırıcı devrimci niteliklerini koruyor. Bir kadın devrimi olarak gelişiyor.

Devrimin, Kobanê'nin "salt devrim topraklarından" savunulması onun gerçeğine ve kapasitesine uygun değil. Savunma zorunlu olarak enternasyonalist direniş ile birleşmeli, bütünleşmelidir. Yani enternasyonal direniş, tıpkı DAİŞ'e karşı Kobanê savunmasında olduğu gibi işgale karşı direnişin dolaysız bileşeni ve etkin parçası olmalıdır.

Zira savaş Avrupa'dan, Batı'dan, Rusya'dan uzak değildir. Hava sahasının kontrolü Washington'da, Brüksel'de, Moskova'da. AKP-MHP'nin mali kaynak ve destekçileri Londra'da, Frankfurt'ta, İsviçre'de. TSK'nın kullandığı savaş mühimmatlarının fabrikaları Almanya'da, İsviçre'de, İngiltere'de. TSK'nın etkin kullandığı NATO'nun uydu koordinat merkezleri Balkanlarda, Kafkasya'da, Avrupa'da, İsrail'de vs.

TC'nin emperyalizmin onayı ve bölge gerici devletleriyle işbirliği içerisinde gerçekleştirdiği kuşatmayı yaracak kuvvet Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, dört parça Kürdistan, Türkiye ve bölgeden gelişecektir kuşkusuz.

Fakat faşist şeflik rejiminin, onu mali, siyasi, diplomatik ve askeri olarak ayakta tutan emperyalist devletlerin ve kuruluşların, Avrupa'daki lobi ve paravan derneklerinin, ona silah satan silah tekellerinin Avrupa ve dünya halkları tarafından kuşatılması, faşist kuşatma ve saldırıyı zayıflatacak, devrimci savaşçılara oksijen olacaktır.

Gerici ablukanın ve kuşatmanın Avrupa ve dünya ezilenleri tarafından kuşatılması zorunluluğu enternasyonalizmi eyleme çağırıyor.

Şimdi Kobanê ruhunu diriltme zamanı.