'Dersim ve Şırnak'ta ormanların talanını durdurun'
İzmir Dersim Kültür ve Dayanışma Derneği, Dersim ve Şırnak'ta ormanların kesilerek katledilmesi ve madenlerle doğanın talan edilmesine tepki gösterdi. Ormanların kesilmesine, maden sahalarıyla doğanın talanına tepki gösterilen eylemde, çevre örgütleri mücadele, halka kıyımın parçası olmama çağrısında bulunuldu.
Dersim ve Şırnak'ta ormanlardaki ağaçların devlet eliyle kesilmesi, madenlerle doğanın talan edilmesine İzmir'den tepki gösterildi. İzmir Dersim Kültür ve Dayanışma Derneği tarafından gerçekleştirilen eyleme, SYKP Eş Genel Başkanı Cavit Uğur, ESP MYK üyesi Ebru Yiğit, HDP İl Eşbaşkanları Berna Çelik ve Çınar Altan, Halkların Demokratik Kongresi, Yeşil Sol Parti, İzmir Yeşil Gelecek Derneği üyeleri de katıldı.
8 YILDA 150 BİN HEKTARDAN FAZLA ALAN ORMANSIZLAŞTIRILDI
İzmir'de Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yapılan açıklamada, "Ranta karşı doğanı savun. Dersim'in Hozat ilçesi Boydaş köyünde katliam var. Yok edilen tarihimiz, börtü böceğimiz, toplumsal hafızamız" yazılı pankart açıldı. Basın açıklamasını okuyan İzmir Dersim Kültür ve Dayanışma Derneği'nden Hüseyin Ozan, devlet eliyle gerçekleştirilen orman talanına dikkat çekti. 2012-2020 yılları arasında 340 bin hektar ormanlık alanda 22 bin 700 hektarı madencilik faaliyeti olmak üzere 50 bin izin verildiği bilgisini paylayan Ozan, bu izinler sonucu 80 bin hektarlık alanın ormansızlaştırıldığını söyledi.
İzinsiz kesimler nedeniyle de 20 bin hektar ve 2B kanunu kapsamında 14 bin hektarlık orman ekosisteminin tarım ve yerleşime açıldığını söyleyen Ozan, "Öte yandan 1923-2004 yılları arası yabancılara verilen maden ruhsat sayısı 1500 iken 2004-2008 yıllarında yabancılara verilen ruhsat sayısı 45.300'dür. 2008-2018 yılları arası 323 maden ruhsatı verilmiştir. 2018 yılında 616 bölge, 2019 yılında 417 bölge, 2020 yılında 766 bölge için maden ruhsatı ihalesi yapılmıştır. Anılan dönemde 106.465 maden ruhsatı verilmiştir" dedi.
HALKA YASAK, RANTÇILARA SERBEST
Dersim'in Hozat ilçesi Boydaş (Samosi) köyünde, asker korumasında aylardır ağaçların kesildiğini, köylülerin alana girmesine izin verilmediğini söyleyen Ozan, bölgenin 1994 köy boşaltmaları döneminden bugüne yasaklı alan ilan edildiğini hatırlattı. Halka yasaklı ilan edilen bölgenin talancılara açıldığına işaret eden Ozan şunları söyledi: "İlgili bakanlığın ihale etmesi ile ilk ihalede 30 hektar, ikinci ihalede 40 hektarlık alan, Elazığ ve Malatyalı müteahhitlere kesime verilmiştir. Yaklaşık 60 ailenin alanında çadır kurarak kesime devam ettiği bilinmektedir. Köylülerin girişine yasak alanlar rant uğruna müteahhitlere açılmış durumdadır. Bahse konu bölgeler maden ruhsatı verilen maden sahalarıdır."
DERSİM'DE 160'DAN FAZLA MADEN RUHSATI VERİLDİ
Dersim'de 160'ın üzerinde maden ruhsatı için 62 bin 285 hektarlık alanın verildiğini belirten Ozan, yaklaşık 50 köyün bu ekolojik yıkımdan etkileneceğine dikkat çekti."Dersim merkez başta olmak üzere; Ovacık-Hozat arasındaki ormanlık alan, Pülümür ve Pertek ilçelerindeki projelerle birleştirildiğinde; bütün Dersim coğrafyasının kırıma uğrayacağı ve tüm canlıları ile yok olacağı açıktır" diyen Ozan, uluslararası sermaye destekli bu projelerden bir an önce vazgeçilmesini istedi.
Ormanların talan edilmesinin ırmak, göl ve yeraltı sularının kurumasına neden olacağına işaret eden Ozan, bu eko kırımın devlet eliyle gerçekleştirildiğine dikkat çekti. Ozan şöyle konuştu: "Bütün bu projeler yaban hayatımızı, doğamızı, geleceğimizi tehdit etmektedir. Toplumumuzdan bazı kişiler ve firmalar da bu yıkım projelerinden nemalanmaktadır."
ŞIRNAK'TA İKİ YILDIR ASKER GÖZETİMİN AĞAÇLAR KESİLİYOR
Şırnak'ta iki yıldır askerler gözetiminde korucular eliyle gerçekleştirilen ağaç kesimine de değinen Ozan, tarım ve hayvancılık faaliyetleri açısından yaşamsal öneme sahip ormanların yakılması ve kesilmesinin erozyona neden olduğunu hatırlattı. Doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine gözünü kar hırsı bürümüş bir avuç zenginin talanı ve arsızlığı ile karşı karşıya olunduğunu vurgulayan Ozan, çevre mücadelesi yürüten kurumlara şu çağrıda bulundu: "Türkiye'nin neresinde, kimler tarafından yaratılırsa yaratılsın, gerekçesi ne olursa olsun, gerçekleştirilen kıyımlara tereddütsüz karşı çıkmalarını ve bu itirazımızda yanımızda olmalarını bekliyoruz. Ancak bir arada ve kararlı hareket edilirse kamuoyu oluşturulabilir ve coğrafyamızdaki tehlikeli yok oluş engellenebilir.
HALKA ÇAĞRI: ORMAN KIYIMININ PARÇASI OLMAYIN
Halka da seslenen Ozan, "Bu kıyımların bir parçası olmayın" çağrısında bulundu. Kar hırsı ile talan edilenin sadece ormanlar değil tüm canlı türleri olduğuna dikkati çeken Ozan, iktidara da "Kırım projelerini acilen durdurun. Ülkemizin pek çok yerinde açtığınız maden arama ruhsatlarını derhal iptal edin. Anayasanın ilgili maddesine istinaden yasal veya yasadışı olarak ve güvenlik gerekçeli tüm orman kesimlerini durdurun. Verilen tüm ihaleleri iptal edin İnsan yaşamını hiçe sayan ve ekosistemimizi tehdit eden bu girişimlerden vazgeçin. Bu kırıma teşebbüs edenleri tutuklayın ve gerektiği şekilde cezalandırın" diye seslendi.
Eylem, "Dersim, Şırnak, İzmir bu memleket bizim", "Havama, suyuma, toprağıma dokunma" sloganlarıyla sona erdi.